Yillar asiri hizli geçiyor bizlere.
2 Temmuz'un üzerinden hemencik onyedi yil geçiverdi.
Göz açip kapatabildik mi bilmem.
Sivas Vahseti'nin anisina yazdigim siirde söyle demistim:
"Susun anlatmayin Sivas'i bana
Orada kül duman oldu Nesimî
Haydar Pir Sultan Abdalim bir yana
Sivas'ta ne mürvet buldu Nesimî?
Orada savruldu külleri göge
Yobaz atesinde hem saya söve
Curasinin dösünü döve döve
Söyle bana Sivas n'oldu Nesimî?
Sen dinli imanli hem de vicdansiz
Sensin o ikrarsiz sensin o kansiz
Ozanim Pir Sultan kaldi vatansiz
Sen degil ki Sivas öldü Nesimî!"
Ahmet Kaya, bir türküsünde diyor ya, Yusuf Hayaloglu'nun siir diliyle: Suçu saz çalmakti ögrendigim kadar."
Suçu siir yazmak, saz çalmak, türkü söylemek olan, yazilar yazmak, belgeseller olusturmak olan insanlar…
Yobaz atesinde yakilmislardi.
Neydi bunun temeli?
"Çikmak isterken sabaha
Alabora oldu saha
Laik düzen bir kez daha
Yobazlara boyun egdi
Hastalikli sârî doku
Yaraladi bizi soku
Åzeriatin hain oku
Ates oldu cana degdi
Nesimî'yi cansiz koyan
Otel yakan cana kiyan
Sivas'ta kuduran çiyan
Åzeriat degil de neydi
Hasret Gültekin genç yasta
Muhlis Akarsu en basta
Yakildilar bu savasta
Bunlar yüz karasi seydi
Bu can yürekten agladi
Bagrini yakip dagladi
Yine hakka bel bagladi
Gözyaslari bir buseydi."
Bu yil yani 2010'un 2 Temmuz'unda Sivas Madimak Oteli, otel olarak son kez arz-i endam eyledi.
Yillarca süren mücadelenin ardindan Madimak oteli artik orada yakilan insanlarin anisini yasatmak ve Sivas Katliamini tarihe birakmak adina müze yapiliyor.
Uluslarin tarihlerinde unutulmamasi gereken iyi ve kötü pek çok olay vardir.
Unutulmamasi gereken bir vahsetti o da.
Yenilerinin yasanmamasi dilegiyle…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol