Lüleburgaz'da hem fabrikası hem de
Doğalgaz Santrali bulunan Zorlu Grubu, dünyadaki kaynakların sınırlı oluşuna verdiği önemi; sera gazı azaltımı, iklim değişikliği mücadelesi, sürdürülebilirlik raporu ve karbon ayak izi takibi gibi ilklere imza attığı yeni bir sistemle bir kez daha gözler önüne serdi. Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Lüleburgaz'daki santralin su ihtiyacını devreye aldıkları geri dönüşüm sistemi ile civardaki tesislerin atık sularından sağladıklarını açıkladı.
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Lüleburgaz'da atık sulardan enerji sağladıklarını belirtti. Aylık reklam, pazarlama ve marka strateji dergisi The Brandage'nin Eylül ayı sayısında kapak konusu olan "Gelecek Yoksa Marka da Yok" konulu dosyaya konuk olan Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, sürdürülebilirlik yönünde yaptıkları çalışmalardan, üretim ve hizmet süreçlerinin buna bağlı olarak nasıl şekillendiğinden bahsetti.
Sürdürülebilirlik kavramını, "Ekonomik beklentilere, çevresel ve sosyal bir duyarlılıkla, denge gözetilerek bakılması olarak özetleyebiliriz" diyerek tanımlayan Ak, açıklamaların devamında şunları belirtti:
Sürdürülebilirlik iş yapışı da etkiliyor
"Enerji sektörü hem ülkemizde hem de dünyada hızlı bir büyüme ve değişim içerisinde. Bu değişim beraberinde, sektör oyuncuları olarak bizlere, tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan enerji kaynaklarına ve bunun bir sonucu olarak ortaya çıkan çevre sorunlarına karşı daha duyarlı davranma sorumluluğunu da getiriyor. Sürdürülebilirlik artık tüm dünyada şirketlerin iş yapış biçimlerini etkiliyor. Bu alanda yürütülen çalışmaların istikrarlı ekonomilerin ve sürdürülebilir büyümenin kritik faktörleri haline geldiğini görüyoruz."
Doğru enerjiyi yaygınlaştırıyoruz
Kendilerinin de sürdürülebilirlik anlayışı ile biçimlendirdikleri ve uygulamaya geçirdikleri çalışmaları olduğunu anlatan Sinan Ak, "Doğru enerji kavramını sektörümüzde yaygınlaştırmayı düşünüyoruz. Zorlu Enerji markasını, sektörümüzde doğru enerjiyi, doğru kaynaklardan, doğru teknolojilerle üreten bir marka olarak konumlandırıyoruz" dedi.
Son 3 yıldır yenilenebilir ve yerli kaynakları değerlendirdikleri yatırımlara öncelik verdiklerini dile getiren Ak, sözlerine şöyle devam etti:
Rüzgar ve jeotermale yatırım yapacağız
"2012 yılı itibariyle toplam 70 MW'lık kurulu gücümüzün %35'ini yenilenebilir enerji yatırımlarından sağlıyoruz. Önümüzdeki 3 yıl içinde de özellikle rüzgar ve jeotermal alanındaki yeni yatırımlarımızın faaliyete geçmesi ile de bu oran artacak. Yatırımlarımızın yanı sıra, çevre ve sürdürülebilirlik konularında yürütülen uluslar arası çalışmaların içinde aktif olarak yer alıyoruz. 2010 yılında 60 ülkenin katıldığı dünyanın en kapsamlı çevre projelerinden biri olan Karbon Saydamlık Projesi'ne Türkiye'den katılan ilk ve tek enerji şirketi olduk. 2011 yılında ise bu proje kapsamında verilen Karbon Saydamlık Liderliği Ödülü'nü aldık. Ödülü, sera gazı salımı ve iklim değişikliği riskleri yönetim stratejilerini kamuyla en şeffaf şekilde paylaşma kriterinde en yüksek puanı elde ederek kazandık."
İlk sürdürülebilirlik raporu bizden
Geçen yıl Türkiye'de enerji sektörünün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladıklarını belirten Ak, GRI tarafından onaylanan raporda, 2009-2010 yılının ilk altı ayını kapsayan dönemde elektrik üretimi, çevre, çalışanlar, paydaş kitlesi ve sosyal sorumluluk alanlarında sürdürülebilirlik anlayışıyla gerçekleştirdikleri projelerini kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi.
Ak sözlerini şu cümlelerle devam ettirdi:
Lüleburgaz'da üretim esnekliği sağladık
"Sera gazı azaltımını ve iklim değişikliği ile mücadeleyi hedefleyen çalışmalar yürütüyoruz. Grup şirketlerimizden Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş., 2011 yılında sera gazı emisyonlarının ölçümlenmesi ve raporlanması ilkelerini kapsayan ISO 14064-1 belgesini alan ilk Türk enerji şirketi oldu. Karbon ayak izimizi 2009 yılından bu yana izliyoruz. Bu çalışmalarımızın yanı sıra, santrallerimizde enerji verimliliği konusunda yürüttüğümüz projelerle sürdürülebilirlik anlayışımızı güçlendiriyoruz. Lüleburgaz Doğal Gaz Santrali Geliştirme Projesi kapsamında verimlilik artırıcı yatırımların ve kapasite yükseltme projesinin ardından konfigürasyon portföyüne kombine çevrim teknolojisini de ekleyerek, santralde buhar ve elektrik enerjisi üretim esnekliğini sağladık. Bu sayede santral, enerji piyasalarındaki arz-talep dengesine daha yüksek oradan uyum sağlayarak, doğrudan müşterilerinin buhar ve elektrik taleplerine eksiksiz yanıt vermeye başladı. Talebin düştüğü dönemlerde oluşan artık buharı da artık elektrik üretiminde değerlendirebiliyoruz."
Santralin su ihtiyacı atık sulardan
Bugün geldikleri noktada santralin su ihtiyacının devreye aldıkları geri dönüşüm tesisi sayesinde civardaki tesislerin atık sularından sağladıklarını anlatan Ak, ZorluTeks fabrikasının atık su tasfiye tesisinin çıkış suyunu, 130 ton/saat kapasiteli re-osmos tesisi ile tekrar tasfiye ettiklerini ve böylece santral için gerekli olan soğutma suyunu sağladıklarını açıkladı ve devam etti.
500 bin ton su geriye
"Böylelikle yer altı su rezervi kullanımında 950.400 ton/yıl tasarruf ediyoruz. Yeni yatırım kapsamında devreye giren kazan ile de buhar türbininden geri dönen suyun kullanımını sağlıyoruz. Böylelikle yılda yaklaşık 500 bin ton suyu geri kazanıyoruz." Sinan Ak Lüleburgaz'daki gelişmeleri rakamlarla da şu şekilde dile getirdi: "Santralimizin kapasitesi son geliştirme çalışmalarıyla 65,7 MW elektrik ve 162 ton/saat buhardan 148,19 MW elektrik ve 239 ton buhara ulaştı. Uygulanan iyileştirmelerle santralin elektrik verimliliğini %5 arttırdık. Kullanılan doğal gazda 61,3 sm3/yıl tasarruf sağladık. Karbon emisyonunu 100 bin ton/yıl, kullanılan enerjiyi de interver sistemi sayesinde %30 azalttık."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol