Lüleburgaz Belediye Meclisi Yasama Yılı açılışı önceki gün saat 17.00'de Belediye Meclis Binası'nda yapıldı.
Yasama Yılı açılış programında, Lüleburgaz'ın ilk kadın Belediye Başkan Yardımcısı Kevser Özkan 'Lüleburgaz ve Kadın' başlıklı konuşmasını yaptı.
Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş da 'Kadın Liderler' başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.
Açılış, Belediye Başkanı Emin Halebak'ın konuşmasının ardından Klasik Müzik dinletisi ve ikram ile program devam etti
Yasama yılının açılış konuşmasını gerçekleştiren Lüleburgaz Belediye Başkan Yardımcısı Kevser Özkan şöyle konuştu "Değerli katılımcılar, herkesi saygıyla selamlıyorum Yaşadığımız, yaşamaktan mutlu olduğumuz kentimiz Lüleburgaz! Biz bugüne kadar pek çok özel günü hep birlikte yaşadık. Bu günde pek çok yönüyle özel bir gün olarak anılarımızda yer alacak ve tarihe not düşecek. Belediye Meclisimiz her Eylül ayı açılış programı, demokrasi değerlerimizin yerleşmesi ve gelişmesine katkı sunan bir geleneği sürdürüyor. Ve tüm Lüleburgazlılara da katılımcılık ilkesiyle kapılarını açıyor. Demokrasi, bir kültür birikiminin sonucudur. Bu nedenle bu gün burada olmanız demokrasi kültürümüz açısından çok önemli/ hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu gün 1 Eylül Dünya Barış gününü dünyada ve ülkemizde barışı egemen kılacak tek yolun demokrasiyi geliştirmekle mümkün olduğunu ve bunun hepimizin sorumluluğunda olduğunu bir kez daha hatırlamamız ve hatırlatmamız gerekiyor "Lüleburgaz'da Kadın olmak" Büyük Atatürk'ün kadın Erkek Eşitliğini savunduğu eşsiz fikrin eseri bir Cumhuriyet kadını olarak bu gün buradan sizlere seslenebilmenin ve bu kentte kadın erkek yan yana durabilmenin onur ve gururuyla sevgiyle selamlıyorum hepinizi. Elbette bu duruşumuz kendiliğinden oluşan bir durum değil. Biz bu kentte Atatürk'ün Çağdaş Medeniyetler seviyesine ulaşma vizyonundan hiç vazgeçmeden mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye'nin ve dünyanın pek çok yerinden daha aydın, daha çağdaş bir topumun bireyleri olarak yaşadığımız bu coğrafya, Lüleburgaz özel bir yer. Elbette bu koşullar hepimiz için kolaylaştırıcı Rakamlara baktığımızda bugün için sevindirici veriler ile karşılaşıyoruz. Yaşayanların %85'inin şiddet görmediğini ifade ettiği, %95'inin sosyal hayata katılırken hiçbir engelle karşılaşmaması bu kentin kadınları için çok umutlu bir şey. Belediye Meclisinde Türkiye ortalamasının 6 katı oranda varlık göstermek, yerel yönetim kademelerinde %50'ye yakın görev almak daha yaşanabilir kenti ve daha insani şartların yaratılmasında çok önemli gelişmeler. Ülkenin yada dünyanın başka yerlerinde yaşayan kadınlar için, erkekler için örnek bir yaşam.
BU KENT ÇOCUK DOSTU BİR KENT, BU KENT GENÇ DOSTU BİR KENT, BU KENT KADIN DOSTU BİR KENT
Çocukları için, gençleri için kadınları için pek çok program ve projeyi hayata geçiriyor ve . Kaynak ayırıyor Bu örnek yaşamı bilinir ve görünür kılmak için Belediye Meclisimiz 2016 yılını KADIN YILI ilan etti. Tüm kadınlar adına Belediye Başkanımıza ve Meclis üyelerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu yıl içerisinde sesimizin ulaştığı herkesle irtibata geçtik, bu kentin ve kadınların sesini ulusal ve uluslararası pek çok platforma taşıdık. Çok çalıştık. Bunları uzun uzun anlatmayacağım. Bu yıla özgü başardıklarımızı, eksiklerimizi yıl sonunda kamuoyuyla paylaşacağız. Ben bu kentte 30 yıl önce çalışma hayatına Lüleburgaz Belediyesinde Yazı İşleri Katibi olarak başladığımda Lüleburgaz'da biz kadınlar için bugünkü şartların olmadığının tanığıyım. 30 yıl çok yakın tarihi geçmiş. Ama hepimiz biliyoruz ki sürdürülemeyen her şey gerilemeye mahkumdur. Biz kadınlar için bugünkü şartların varlığı yarın devam etmeye, edemeye bilir. Tarih hemen sınırlarımızda var olan kadın yaşamlarını belgeleriyle, yaşanmışlıklarıyla önümüze koyuyor. Ve Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi iklim daha dün, 30 Ağustos törenlerinde yeni bir kadın yaklaşımını Önümüze koydu." Örtülü Özgürlük, Örtülü Demokrasi" Neyse ki teknolojinin sunduğu fırsatla, artık bütün gelişmelerden daha çabuk haberdar olabiliyoruz. Tedbirli olmak mümkün. Biz bugün dünden daha bilgili, daha aydın ve daha çalışkan olmak zorundayız. Bu tarihsel bir sorumluluk olarak hepimizin ama özellikle kadınlarımızın önünde duruyor. İnsanlığın başka dünyalarda yaşam arayışını sürdüğü günümüzde kadınların ve erkeklerin yeteneklerinin, cinsiyetçi bir yaklaşımla değerlendirerek ayrıştırmak gelişmiş toplumlarda, gerçek ve ileri demokrasilerde artık kabul edilebilir bir durum değildir. Bunları gündemde tutmak açık ve net olarak insanlık ayıbı, suçtur. Daha da önemlisi toplumun yarısının ürettikleri artık dünyamızı beslemeye, doyurmaya, geliştirmeye, yaralarını sarmaya, sevmeye yetmiyor. Bugün dünyanın ihtiyaç duyduğu %60 yetenek açığını önümüzdeki yıllarda kadınların karşılayacağı çoktan ilan edilmiş durumda. Dünyanın hepimizin iyi niyetine, sevgisine ve üretime katılmasına ihtiyacı var" dedi.
'YAPMAMIZ GEREKEN YAN YANA OMUZ OMUZA TOPLUMU DAHA İLERİYE TAŞIMAK'
Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak'da yaptığı konuşmada "Her gün geçtikçe yanlış işler yaptığım hissine kapılıyorum. 2016 yılını Kadın yılı ilan ettik. Gördüm ki bu kadın yılı yalnızca Lüleburgaz'ı değil, bizim dışımızdaki birçok yeri de fazlasıyla etkiliyor. Ne kadar çok kadınla ilgilenen kurum, kuruluş, STK, başarı öyküleri gibi destekleyecek organizasyon olduğunu öğrendim. Dünyanın her tarafından bizi aradılar, onlarla birlikte projeler geliştirdik. Onları kentimize davet ettik, toplantılara katıldık. Lüleburgaz Belediyesi olarak kendi kapasitemizi geliştirdik, Hem Lüleburgaz Kent Konseyi Meclisi hem de Belediye çalışanları dahil olmak üzere, meclis üyeleri Lüleburgaz'da ki kadınlar olmak üzere onlar bunun ne kadar önemli olduğunu, ne kadar ciddi alınması gereken bir konu olduğunu ve gerçekten yürekten bağlılık içerisinde çalışmalar yaparak bugünlere geldik ki şu günlerde içinde yaşadığımız, tarif ederken ne olduğunu anlamadığımız 15 Temmuz gibi kötü hissettiği günlerde, sevginin eksik olduğu, kadının olmadığı, gücünü kimden aldığı belli olmadığı sistem içerisinde olmamız, gerçek bir demokrasiyi kuramamanın sonucu olduğunu hepimiz çok iyi anladık. Evet siyasi partilerimiz var, bizim meclisimizde de var. Ülkemizi ileriye taşıyacak, bu insanlığa hizmet etmeyecek konularda hep didiştik boğuştuk. Birbirimizi bölmeye, parçalamaya çalıştık. Birbirimizi, tökezleyerek, engelleyerek bir noktaya gidebileceğimizi düşündük, kavga ettik. Zannettik ki bu kavgadan taraflardan biri kazançlı çıkacak, halbuki bu kavgadan taraflardan biri kazançlı çıkmadı hiç alakası olmayan taraf bundan faydalanmaya çalıştı. Halbuki yapmamız gereken yan yana omuz omuza fikirlerimizi paylaşmak, yaşadığımız toplumu daha ileriye taşımak, bunun için çaba sarf etmek.450 yıllık bir yapının önünde duruyorum. Burasını aldık restore ettik ve meclis binası haline getirdik. Türkiye'de bu binadan başka hiçbir Belediye'nin meclis binası yok. Biz en değerli binayı, konuşan bir binayı meclis salonu yaptık. Bu bina bize diyor ki eğer sizler doğru işler yapıp doğru kararlar alınırsa, 450 yıl sonra da varsınız. Eğer doğru işler yapılmazsa siz ölmeden aldığınız kararlar mezara gidecektir. O nedenle bu meclis içerisinde aynı zamanda hoşgörünün temsil ettiği yapı içerisinde birbirimize tahammül ederek, demokrasiyi kurarak yürümememiz gerekiyor. Hepimiz gelip geçiciyiz. Ama kalıcı olan şeyleri yaratmak bunun için mücadele etmek hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum. Bunun en başında da daha iyi, daha çağdaş yaşama hakkımızı, çocuklarımızın gelecekte daha iyi bir toplumda yaşama isteğimizi bir tek demokrasiyi ancak çok iyi kurarak yapabiliriz. Demokrasinin üzerinde ki hukuk sistemini desteklemek hepimizin görevi. Burası yasama meclisi, yani kuralların konulduğu bir meclis. Ülkenin içinde yaşadığımız günleri yaşamamak için burada yakacağımız en küçük bir kıvılcım, belki ülkenin her yerine ulaşacak. Sizden Lüleburgaz halkı olarak kişisel beklentiler, talepleriniz dışında zenginleşme hayalleriniz dışında hep birlikte bu kentte daha iyi bir yönetim nasıl oluşturacağımızı, daha iyi Belediye anlayışını nasıl kuracağımızı eski milletvekillerimizle, meclis üyelerimizle bir araya gelip tartışabilmeliyiz. Yoksa hiçbirimizin istemediği sonuçlarla karşılaşıyoruz. Dünya çok hızlı ilerliyor ve değişiyor, bizler yavaş kaldığımızda çok geride olacağız. Geride kalmak istemiyoruz. Ulu önder Atatürk ve arkadaşları bu Kurtuluş Savaşı mücadelesini verirken, hepsinin tek bir hayali vardı. Gelecekte çocukları daha iyi bir ülkede daha iyi bir Dünyada yaşasınlar. Şimdi yolun bittiğini hep birlikte görüyoruz ve anlıyoruz. Bir gün silahtan çıkacak kör bir mermi, bizi, eşimizi çocuklarımızı sevdiklerimizi bizden alabilir. Onun için bundan kurtulmak, kurtulmak için hep birlikte mücadele etmek zorundayız. O nedenle 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde meclisin açılması özel bir anlam taşıyor. O nedenle bu mecliste alacağımız tüm kararla çok önemli. Ben bir kere daha bugün burada olanlara, olmayanlara Lüleburgaz'ın gelişimine katkı sağlayan, tüm Lüleburgazlılara teşekkürlerimi sunuyorum, nice demokratik meclis açılışlarına diyorum" şeklinde konuştu.
Programa muhtarlar, Kent Konseyi Temsilcileri ve Meslek Odası Başkanları da katıldı.
Açılış programı saat 18.00'de başlayan Lüleburgaz Belediye Meclisi Eylül Ayı 1. Olağan Meclis Toplantısı'na kadar devam etti.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol