Buradan, devlet erkini kullananlara sesleniyorum… Artık yeter! Önünüzde duran devasa ülke ve toplumsal sorunlar var, asli işiniz olan bu sorunları çözmek. Lütfen, acilen yapmanız gereken işleri yapın.
Bilmezlikten gelip; 'ekonomi iyi, daha da iyi olacak… ülke duble yollarla, barajlarla, hidroelektrik santraller (HES) ile dolup taşıyor, termik ve nükleer santraller yolda… tarım arazilerimiz dahil her taraf fabrikalarla dolu… vs. vs. vs. Daha ne yapalım bu halk için, bu ülke için' demeyin. Artık, bunların ne kadar doğru şeyler, ne kadar yanlış şeyler olduğunu ezberledik.
Öğündüğünüz, gurur duyduğunuz; ülke ekonomisinin geldiği bugünkü durumu, söylenildiği gibi pek de iyi sayılmaz… İnsanların mutluluğu, salt yüksek refah seviyesi ile paralel değildir çünkü. Biraz da, ülkede borç altındaki yurttaş sayısına bakmalısınız… Üretim ve paylaşımdaki adaletsizliğe bakmalısınız… Büyük başarı olarak saydığınız HES'ler, termik ve nükleer santrallerden söz ederken, doğayı nasıl tahrip ettiğinizi, iklimi nasıl olumsuz değişime uğrattığınıza bakmalısınız… Toplumsal katmanları doğrudan ilgilendiren yasal düzenlemeler yaparken, bu konuda onlar ne düşünüyor diyerek katılımdaki adaletsizliğe bakmalısınız… Bu çağda, halen farklı kimlik, inanç, cinsiyet ve yaşam biçimi tercihlerine nasıl bakıldığına, neden eşitsizlik uygulandığına bakmalısınız… Ve, bu seküler belirleyici bakış ve anlayışlar konusunda halkın bir şikayeti yoksa, önemli ölçüde mutlu sayılabilir.
Yarattığınız bu olumsuzluklar karşısında halkın büyük çoğunluğu, 'KİMSENİN ASKERİ OLMADAN' ve tarihi bir davranış gösterip ortak paydada yani, şiddete, baskıya ve devlet terörüne karşı her yerde direnç gösteriyor.
TÜKETİCİ YASASI HALA NEDEN
ÇIKARILAMIYOR?
Çıkarılamıyor; çünkü, eski yasayı mumla aratacakta ondan… Finans kuruluşlarını henüz ikna edemediler de ondan… Tüketicin toplumsal-idari ve hukuki tepkilsel davranışlarının henüz dumanı üzerinde de ondan… Eski yasadan daha geri ve sanki 'Tüketici Hakları' konusunda mağdur edenin daha bir güvenceye alındığının farkında değiliz de ondan.
Söskonusu yasa tasarısının alt komisyonlardaki tartışmalardan sonra, bugün geldiği durumuna bazı maddeler üzerinden bir göz atalım isterseniz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret Komisyonu'ndan geçen Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı ile tüketiciler kelimenin tam anlamıyla faiz lobisine teslim edilmiştir. Yani, bu yasa 'TÜKETİCİLERİN DEĞİL, FAİZ LOBİSİNİN VE BÜYÜK SERMAYENİN TASARISI' olacaktır.
Tasarının 63.maddesinde Reklam Kurulu'nun bugün halen uygulamadaki yasada 26 olan üye sayısı 11'e indirilerek, işçi ve memur sendikaları konfederasyonları ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipler Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği gibi meslek kuruluşlarının temsiliyeti kaldırılmıştır. Reklam Kurulu, reklam veren kuruluşların istek ve çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırılarak aldatıcı, yanıltıcı ve istismar edici reklamların önündeki tüm engeller kaldırılmıştır. Yani; 'ALDATICI, YANILTICI VE İSTİSMAR EDİCİ REKLAMLARA ÖZGÜRLÜK' gelecektir.
Tasarıda, ayıplı mal ve hizmetlerle ilgili tüketici hakları için bugünkü uygulamadaki yasadan daha geri bir şekilde muğlak ve yoruma açık ifadeler kullanılmıştır. Zaten, Tasarının bir çok hükmünde muğlak ve yoruma açık ifadeler ile kavram karmaşası bulunmaktadır. Yani, 'AYIPLI MAL VE HİZMETLERDE TÜKETİCİ HAKLARI: MUĞLAK VE YORUMA AÇIK' olacaktır.
Tasarının 4.maddesinde, bankaların ücret, masraf ve komisyon alabilecekleri kabul edilmiş, BDDK da bu konuda yetkilendirilmiştir. Halen, uygulanmada olan mevcut yasada olmayan hükümler mevcut Tasarıda bankaların istekleri doğrultusunda yasal hüküm ve garanti altına alınarak tüketicilerin dava açabilme, hak arayabilmelerinin önü kapatılmıştır. Artık, tasarı bu şekilde Genel Kurulda kabul görüp yasalaşırsa tüketiciler dava açamayacak ve tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuruda bulunarak haklarını arayamayacaklardır. Bununla birlikte, tasarının 4.maddesinde bankaların yanı sıra, tüketicilerle sözleşme imzalayan tüm şirketlerin ücret ve masraf almaları da hüküm altına alınmıştır. Böyle olunca, GSM şirketlerinin, elektrik, doğalgaz, su dağıtımı yapan kuruluşlar ile diğer tüm şirketlerin ücret ve masraflarla tüketicileri soymaları yasal hale getirilmiştir. Oysa, bu hükümlerin hiçbiri tasarının ilk halinde yoktu. Yani, 'TÜKETİCİLER BUGÜNKÜ YASAL HAKLARINI MUMLA ARAYACAKTIR' bundan böyle.
Tasarı bu haliyle Genel Kurulda yasalaşırsa ki, yasalaşılacağı kesin gibi görünüyor, tüketiciler olarak bugünkü yasayı mumla arar hale geleceğiz. Ancak, haklı mücadelemizi kazanana kadar devam ettireceğimizi de tüm halkımıza ve tüketicilere duyuruyoruz. Ve de; 'TÜKETİCİLERİ HAKLARINA SAHİP ÇIKMAYA VE DİRENMEYE ÇAĞIRIYORUZ'.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol