Osmanlılar'da Devlet Eğitimi 1839'dan sonra ele alınmıştır. Ondan önce Osmanlılar'da eğitim mollaların, medrese hocalarının ve bazı şahısların elindeydi. Devletin eğitimi ele almasından bir süre sonra Kırklareli Osmanlı'ya iki ünlü eğitimci vermiştir. Bu iki eğitimci Osmanlı Eğitim Sistemi'nin oluşmasında önemli rol oynamışlardır. Bu eğitimcilerden, yöneticilerden biri LÜLEBURGAZLI EMRULLAH EFENDİ, diğeri VİZELİ SELİM SABİT EFENDİ idi. Bu eğitimcilerden Emrullah Efendi 1912 yıllarında, Balkan Savaşı yıllarında Maarif Nazırı'dır.
Emrullah Efendi'nin bakanlığı çok hareketli ve dalgalı geçmiştir. Ancak Milli Eğitim'in yapılanmasında etkili bir rolü olduğu söylenebilir. Özellikle öğretmen yetiştirmek, okul yaptırmak için bulduğu ve ileri sürdüğü TUBA AĞACI nazariyesi çok tartışılmıştır. Tuba Ağacı Nazariyesi yukarıdan aşağıya altyapıyı oluşturmaktadır. Yani önce okul yaptıracaksınız, öğretmen yetiştireceksiniz, bunlar olduktan sonra eğitime başlayacaksınız. BİR MÜHÜR BİR ÖĞRETMEN ile eğitim-öğretime başlanmaz. Bu görüşlerinden ve İttihat ve Terakki Partisi mensubu olması dolayısıyla zaman zaman sıkıntılara düşmüş, istifa etmiş, öğretmenlikten ayrılmış gazetecilik yapmıştır.
"II. Meşrutiyet döneminin en tartışmalı bakanlarından olan hatta tartışılması "Tuba Ağacı" kuramıyla Cumhuriyet'te de devam eden Kırkkilise mebusu Maarif Nazırı Emrullah Efendi'nin (1858-1914), 20 Şubat 1911'de nezaretten istifa ettikten sonra çıkardığı derginin 7 sayılık tam koleksiyonudur. Emrullah Efendi Aralık 1911'de tekrar nazır olmuştur. Emrullah Efendi'nin yarım kalmış ansiklopedisi Muhitü-l-maarif girişimini anımsatan dergisi aynı adlı bir derneğe dayanmaktaysa da dergi, Efendi tekrar nazır olmadan yaklaşık üç ay önce tatil olunmuştur. Emrullah Efendi'nin de dergide "İdare-i Vilayet", "Patrikhanelerin Müstediyatı - Tedrisat mes'elesi ve Tanin gazetesi" gibi önemli yazıları çıkmıştır."
Osmanlı Devleti'nin Kültür-Eğitim Bakanı gazeteyi kendisini savunmak, eğitim-öğretim konusunda fikir ve düşüncelerini kamuoyuna duyurmak ve paylaşmak için çıkarmıştır. Nitekim şartlar iyileşince Emrullah Efendi gazetenin yayınını durdurmuştur. Ben bir yerde Kırklareli'nde basının kısa tarihini yazarken ilk Profesyonel gazetecinin Lüleburgazlı Nejat Çerman'ın olduğunu yazmıştım. Şimdi onu düzeltiyorum. Kırklareli'nde basın tarihinde ilk gazeteci yazar bu durumda Emrullah Efendi olmaktadır. Emrullah Efendi Meşrutiyet döneminin, Nejat Çerman ise araştırmacılıkta bir konuda ortaya yeni bilgiler çıkmış ise eski bilgi yerini yeni bilgiye bırakır. Mesele budur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol