Büyük Zafer'in kazanilmasindan sonra Türkiye'yi Trakya ve Anadolu'da silip bitirmek isteyenler Savasin Galibi Türkiye ile Isviçre'nin Lozan Kasabasinda Baris Masasi'na oturmuslardir.
Baris görüsmelerine Türkiye adina Bati Cephesi Komutani, Disisleri Bakani Ismet Inönü bir heyetle katilmistir.
Müzakereler çok çetin ve tartismali geçmis, hatta zaman zaman da kesilmistir. Ancak Sonuçta Zamanin söz sahibi ülkeleri Türkiye'nin bugünkü sinirlarini tanimak, ileri sürdügü istekleri kabul etmek zorunda kalmislardir. Bu nedenle 24 Temmuz 1923 yilinda imzalanan LOZAN BARIS ANDLASMASI bugünkü Türkiye'yi dünya devletleri arasina koymus bir anlasma olmasi itibariyle büyük ve yasamsal önem tasimaktadir.
Lozan'dan bu yana Türkiye'den toprak isteyenler, sinirlarin degismesini düsünenler, Türkiye'yi bölmege çalisanlar olmustur. Bugün de ayni istekler vardir. Türkiye'nin bölünmüslügünü gösteren Ermeni, Amerikan haritalari vardir. Duvarlara asilmis haritalar görülmektedir. Ancak bunlar Türkiye'nin uyanik ve güçlü olmasi gerektigini zorunlu kilan seylerdir. Türkiye, Lozan'i bozacak isteklere, direnmelere pabuç birakacak bir ülke degildir. Buna Türkiye'nin düsmanlari kolay kolay tesebbüs edemezler.
Lozan Antlasmasi Türkiye'ye bu topraklar üzerinde yasama ve var olma hakki getirmistir. Lozan 1912 Balkan savasi, 1914 Birinci Dünya Harbi ve Çanakkale Savasi, 1920 Istiklal Harbi sonunda ortaya çikan yeni Türkiye'nin TAPU SENEDI'dir. Bunun karsiliginda çok büyük can, mal ve toprak kayiplari olmustur. Bu süreçte önde hep Mustafa Kemal ve bir avuç yurtsever subay vardi. Bu süreçte Osmanli Devleti'ne, Türk ulusuna, birçok defa ölüm fermanlari çikarilmistir. Ancak bütün bunlar Mustafa Kemal Önderligi'nde Türk halki tarafindan asilmis kenara itilmistir. Lozan yalniz bir hak, hukuk, toprak belgesi degil, Türk halkinin BARISA DÖNÜS yaptiginin ve uygarlasma yoluna girdiginin belgesidir. Bundan sonra Türkiye Mustafa Kemal'in YURTTA BARIS DÜNYADA BARIS ilkesi ile barisi koruyan, sayginligi olan bir ülke olmustur.
Bugün Lozan'i delmeye çalisanlar vardir. Yunanistan, Amerika, Ermenistan bu konuda niyetleri ve hedefleri olan ülkelerdir. PKK'ya Türkiye'yi böldürmeye çalismaktadirlar. Yunanistan Ege'de burnumuzun dibine sokulmaya, denizin altinda altimizi oymaya çalismaktadir. Tabii bu olacak sey degildir. Mondros ve Sevr birer Ölüm belgeleri idi. Onlari Mustafa Kemal önderliginde Türk halkinin kahramanligi hükümsüz kilmistir. O sartlar geride kalmistir.
Geçmiste Türk halkinin LOZAN GÜNÜ vardi ve bu gün büyük törenlerle, konusmalarla, coskuyla kutlanirdi. Çünkü olay, yani Lozan Andlasmasi büyük zaferler kazanilmis kadar tarihimizde, Yeni Türkiye'nin dogusunda önemli bir olaydir. Halk o zaman bu isin bilincinde ve bilgisindeydi. Çünkü toplum her vesileyle ne yaptiginin farkindaydi. Ulusal Ruh, Ulusal Heyecan besleniyordu. Halk bugünkü gibi dini, imani, islami konusmuyordu, kendi kahramanligi ile, kendi zaferi ve devleti, ülkesi ve cumhuriyeti ile övünüyordu. Ancak ne var ki Devr-i Demokrasi'de (Demokrasi Devri'nde) halkin söylemi degismistir. Halk Lozan'i unutmustur. Oysa Lozan bize Vatanin tapusunu vermistir. Insanimiz tarlanin, evin tapusunu iyi saklar da Vatan'in Tapusu olan Lozan bilgisini nedense unutur. Türkiye birgün düsmanlari ile savasmak zorunda kalirsa bilin ki Lozan için savasacaktir. Lozan'i korumak için mal ve can kaybini göze alacaktir. Lozan Andlasmasi bu kadar önemlidir.
Ismet Pasa, Atatürk'ün kendisine verdigi Altin Kalem ile Lozan Baris Antlasmasi'ni imzaladiktan sonra yurda dönüsü trenle yapmistir. Kirklarelililer Lozan Kahramani Ismet Pasa'yi Alpullu'da büyük cosku ve bando ile karsilamislardir. Yillar sonra büstünü eski Jandarma Komutanligi önüne dikmisler, sükran ve vefa duygularini ifade etmislerdir. Fakat ne hikmetse ve kimler yapmissa bu büst bundan birkaçyil önce eski cezaevi hücresinde, duvar içine saklanmis olarak bulunmustur. Toplum olarak bizim böylesine de vefasizligimiz, cehaletimiz vardir. Toplumsal bellegimiz zayiftir.
Demek istiyoruz ki LOZAN unutulmamalidir. Zira Lozan bizim uluslararasinda taninmamizi saglamistir. Lozan yeni bir Türkiye'nin dogusu, ulusal mücadelenin dünyaca kabul edilmesi demek olmustur. Bu anlasmayi her vesileyle okumak, bilmek ve savunmak, bilmeyenlere anlatmak zorundayiz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Milli yüzücü Emre Onuş, Avrupa'da madalya hedefiyle kulaç atıyor
19 May 2025 -
Geçen yıl kuruma noktasına gelen Kazandere Barajı'nda doluluk yüzde 100'e yaklaştı
20 Nis 2025 -
Kırklareli'nde su ürünleri denetimi yapıldı
20 Nis 2025 -
Türk ve ABD'li güreşçiler Edirne'deki dostluk turnuvasında karşılaştı
20 Nis 2025 -
Edirne'de köy sakinlerine sağlık taraması yapıldı
20 Nis 2025 -
Tekirdağ'da düzenlenen operasyonda 10 şüpheli yakalandı
20 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol