Doğru Yol eski ilçe başkanlarından can arkadaşım, arastacı Ahmet Ardalı'nın oğlu eski arastacı Ersan Ardalı'yla biraz sohbet ettik. Oğlum Umut Demiraco'yu orta okul yıllarında yanlarına çırak olarak vermiştim.
" Hayatı, esnaflığı öğren oğlum. Memurluk zordur, memur olmak zorunda değilsin. Babam iyi bir zahire tüccarıydı" demiştim, yıllar önce. Eski arasta günlerini Ersan Ardalı anlattı:
" Çocukluk günlerimden 1990 yılına kadar arastada kardeşim Erkan'la çalıştık. Sonra her şeyi ona devrettim" ( Camcı Hapçıoğlu'nda sohbet koyulaştı.)
Eski günlerde heyecan vardı. Para vardı. Samimiyet içtenlik duyguları paylaşma ve dayanışma vardı. Bereket komşuluk vardı. Şimdi herkes birbirini yiyor. İkinci müşteriyi yanımdaki arastacı arkadaşa, yan komşuya, o da siftah etsin diye gönderirdik. Kıskançlık, hasetlik yoktu. Şimdi her şey yozlaştı.
Satış yaptığınız mallar nelerdi?
" Ören bayan yumak 60 kuruştu. Bayan çorabı vog marka 7,5 kuruştu. Erkek çorabı 80 kuruştu. Her şey marka ve kaliteliydi. Alım gücü olan halkımız birinci sınıf kalite mal alıyordu. Millet Çarşamba pazarına düştü.
Eskiden konfeksiyon yoktu. Eski terziler çok güzel elbise dikerlerdi. Terzi malzemelerini çok satardık. 23 Nisan okul kıyafetleri, dantel, fisto, düğme, yaka, çorap çeşitlerini okullardan sipariş alırdık. (Terzidere'den öğretmen Mustafa Aka yaya gelmiş okulundaki öğrencilere bir şeyler alabilmek için)
Hazır konfeksiyon çıktı arastanın özelliği bitirdi. Eskiden " Arastaya git bulursun" derlerdi.
Bu özellikleri kaybettik. Mahalle bakkalında, marketlerde her şey var gibi.
20 yıl önceki tat kalmadı. Salim ağabey babamın kalfalığını da yapmıştı. Ragıp Akarca( baharatçı), Hayrullah Özdağlı, İbrahim Sinnar ( Orhan ağabeyin babası), Mehmet Özbay'ı geçen gün kaybettik.
Remzi Tuncer, Özcan Aksulu'nun babası Mehmet abi, Şener Büyükhasırcı'nın eniştesi İbrahim, Hikmet Kayrak, Orhan Genç, Kara İsmail abi ( şimdi Nazmi abi çalıştırıyor dükkânı)
Arastaya ilk tuhafiyeciliği babam getirmiş. 1955-57 yıllarında. Ondan önce dericiler, nalbant hırdavatları vs. gibi mal satan dükkanlar varmış" dedi. Teşekkürler.
Lavanta kokar arastanın içi… Eski arasta günlerini unutamayız. Ayakkabı boyacıları potin boyar gün boyu… 05.01.2005
Dipnot: Ramazan, Kurban Bayram günlerinde, yılbaşı yaklaşırken arastanın içi dolup taşardı… Ne güzel günlermiş… O günleri hala hatırlarım… Kapalı çarşılar, Bedestenler, Arastalar geçmişten gelen topluma hizmet eden alışveriş merkezleriydi. Çin'den gelen ipek yolundaki Kervanlar önemli şehirlere uğrarlardı. Çok canlı bir ticaret vardı… Doğunun zenginliğini Haçlı Savaşlarıyla Avrupalılar memleketlerine taşıdılar… Bilime teknolojiye önem verdiler…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol