"Kurucu baskanimizi özlemle aniyoruz"

ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dedeoglu, ADD kurucu baskani Hukuk Prof Dr. Muammer Baki Aksoyun öldürülüsünün 18. yildönümü nedeniyle yaptigi açiklamada, "Kurucu baskanimizi özlemle aniyoruz" dedi.
Atatürkçü Düsünce Dernegi Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve 1.Bölge Esgüdüm Sorumlusu Hakan Dedeoglu, "31 Ocak 1990 tarihinde ugradigi silahli saldiri sonucu hayatini kaybeden Hukuk Prof Dr. Muammer Baki Aksoyu özlemle aniyorum" ifadesini kullanarak, "Yasami sürecinde çikardigi birçok eserin yaninda Atatürkçü Düsünce Dernegi Kurucu Baskanligi görevinde de bulunan Hukuk Prof Dr. Muammer Baki Aksoyu ölüm yil dönümünde büyük bir özlemle aniyoruz.
Sadece bizlerden daha cesur oldugu için mi öldürülmüstü Prof. Dr. Muammer Baki Aksoy; yoksa birtakim çevrelerce ciddi bir tehdit olarak mi algilanmisti?
Emniyet kaynaklarinda çok profesyonelce olarak tanimlanan faili meçhulü Islami Hareket üstlenmisti. Ancak siyasi tarihimizde 1950 ler den sonra yasanan iktidar degisimlerini dikkate aldigimizda farkli sorular geliyor insanin aklina. 1960 larda milli petrol ve maden hareketinin önderi olarak iktidarlarla mücadeleye girmekten çekinmeyen hukuk profesörü, ABDnin Vietnam Savasindaki haksizligini elestiren mitinglere katilmaktan da çekinmiyordu. Yani göze batiyordu. 1960lar sonrasi Türkiyede, Mustafa Kemal Atatürkün ulusal durusunu bilgiyle, bilinçle birlestirip var olani elestirmek, siyasi tavir almak da neyin nesiymis! Sonrasinda yazilan kitaplar, egitilen ögrenciler derken Atatürkçü Düsünce Dernegi kurucu baskanligi. Atatürkçü Düsünce Dernegi burada dikkat edilmesi gereken noktadir aslinda, Muammer Aksoyun faili meçhulünü anlamamiza isik tutacak olgudur. Atatürkçü Düsünce bir aydinlanma felsefesidir ve bunu bir dernek çatisi altinda ulusal çapta bir harekete dönüstürmek ise bizim gibi toplumlari futbolla, magazinle uyutanlarca hiç de hos karsilanmaz. Bu hosnutsuzlugu bir komplo teorisine dayandirmanin da anlamsizligini burada vurgulamakta fayda vardir. Çünkü kisisel çikarlara dayali iktidar mücadeleleri, ülkemizin hala olgunlasmamis -Avrupadan ya da Amerikadan fayda umarak da asla olgunlasamayacak demokrasi maskesi altindaki fasist yönetilislerimizin ürünleridir. Bu çikarlari gözetenler içinse aydinlanmis beyinler çikarlarin baltalanmasindan baska bir anlam tasimaz. Bu nedenle bugün Islamin, yarin Ermeni meselesinin bir diger gün ekonominin sorunsal olarak önümüze konup buhranlarin sebepleri gibi gösterilmelerinin ne anlama geldigini artik fark etmeliyiz. Iranda önce Sahi destekleyip bölgeye fasizmle egemen olan Ingilterenin nasil oluyor da bir zaman sonra Islam Devrimini destekleyip Sahi devirdigini ve bundan nemalanmaya devam ettigini yorumlayabilmeliyiz.
Yorumlayabilmeliyiz ki geri kalmisligini elestirdigimiz Iranda on yillar boyunca süregelmis Ingiliz sömürüsünün yansiyis biçimiyle ülkemiz iktidarlarinin kullanilis biçimleri arasinda ne kadar da büyük benzerlikler oldugunu anlayabilelim!
Peki, tüm bu olan bitenleri birlikte degerlendirdigimizde karsimiza ne çikiyor biliyor musunuz? Muammer Aksoyun ya da diger aydinlarimizin zamaninda ne kadar büyük birer tehdit olarak algilandiklari ortaya çikiyor. Neden faili meçhul olduklarini anliyoruz. Çünkü bu yolla, Atatürkçü Düsünce sisteminin bilgiye ve aydinlanmaya odaklanmis halini topluma aktaracak güç kiriliyor. Bu dün böyle oldu, aydinlanmayan yarinlarda da böyle olacaktir. Prof. Dr. Muammer Aksoyu özlemle aniyorum" ifadelerini kullandi.

Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol