"Kriz politikalarindan vazgeçilsin"

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, tarim sektöründe 30 yili askin süredir uygulanan kriz politikalarindan artik vazgeçilerek üretimi artirici önlemler alinmasi gerektigini söyledi. Tarimsal Ögretimin 165'yili dolayisiyla düzenlenen törende konusan Özkan, yeni yasalarla da 20 bini askin mühendisin issizlikle karsi karsiya 
bulundugunu kaydetti.
Tarimsal Ögretimin 165. yil dönümü dolayisiyla Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilciligi ve TMMOB'ne bagli meslek odalari, dernekler ve Tarim Il Müdürlügü çalisanlari Atatürk Aniti önünde düzenlenen törene katildi. Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan tarafindan Atatürk Aniti'na çelenk sunulmasi ile baslayan törende Atatürk ve silah arkadaslari ile yasamini yitiren mühendisler için 1 dakikalik saygi durusunda bulunuldu. Ardindan günün önemi ve tarim sektörü ile mühendislerin yasadigi sikintilara iliskin bir konusma yapan Özkan, 1846 yilinda, Yesilköy, Ayamama Çiftligi'nde baslayan tarimsal egitim ve ögretimin, 165. onur yilinin kutlandigini animsatti. O günlerden bugünlere gelen uzun ve onurlu yolculugunda gösterdigi asama sayesinde tarim sektörünün, Türkiye'de sosyo-ekonomik yapinin en kirilgan oldugu dönemlerde dahi topragi isledigini, bitkisini ve hayvanini besledigini, ülke insanini doyurdugunu kaydetti.
Günümüzde ise tarim sektörünün bunaltan ve daraltan bir yapinin içinde oldugunu söyleyen Özkan, "Ziraat mühendisinden üretici köylüye kadar, sektörde bulunan herkesin yasam alani giderek daraliyor. Tarimci teknik eleman ile köylünün bagi adeta kopariliyor, tarlanin ve topragin bilgi ve teknoloji ile bulusturulmasina yönelik bir politika seçilemiyor ve uygulanamiyor" dedi.
Çalisma alanlarinin yok edilmesi ve kisitlanmasinin en önemli sorunlari olarak ortaya çiktigini belirten Özkan, bunun son örnegini ise gidalarin üretimi ve denetlenmesinde yasanan yasa degisikligi oldugunu vurguladi. Bunun sonucu olarak 20 bine yakin mühendisin issizlikle karsi karsiya oldugunu dile getiren Özkan, "Tarim ve Köyisleri Bakanligi'nin sektörü yönetme gücünün giderek asinmakta oldugu, bu baglamda dogru bir yeniden yapilandirma stratejisine gereksinim duyuldugu konusunda bir uzlasi oldugu gözlenmektedir. Bakanligin kurulus kanunu ile ilgili hazirlanan yeni tasari birçok eksikligi ve yanlisi barindirmasina ragmen, umariz daha olumlu bir gelisme saglar ve bu alanda bir dinamizmi de beraberinde getirir" diye konustu.
Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMMOB) Ziraat Mühendisleri Odasi (ZMO)'nun mesleki sorumluluklarinin yani sira genelde tüm halkin, özelde ise hizmet ettigi toplumun çikarlarini savunmayi da temel görev saydigina deginen Özkan, "Artik 30 yili askin süredir uygulanan kriz politikalarindan vazgeçilerek üretimi artiracak önlemler alinmasini ve bu sayede yeni is olanaklari yaratilacagi için ülkemizin issizlik sorununun çözümüne de katki saglanacagini savunmaktadir. ZMO Türk tariminin karsi karsiya bulundugu en büyük sorunun, tarimsal alt yapinin içinde bulundugu rasyonel olmayan yapilanma oldugunu bilerek; kamunun yönlendirme gücüne sahip oldugu tüm araçlar ile bu yapinin iyilestirilmesi yolunda çaba sarf edilmesini savunmakta, bunun ugrasini vermektedir" ifadelerini kullandi. Ülke nüfusunun 2025 yilinda 100 milyonu geçmesinin beklendigini aktaran Özkan, söyle konustu; "Dolayisiyla bu meslegin bu nüfusu besleme ve doyurma gibi bir görev ve sorumlulugu oldugunu da unutmamak gerekir. Birlikte yasamak zorunda oldugumuz dis kosullar karsisinda ayakta durmak ve tasfiye olmamak açisindan verimli, üretken ve yarismaci bir tarim öngörüsünü basarmak durumundayiz. Yapisal dönüsümleri, dogru üretim dogrultularini, sektörü ekonomi ile bütünleyecek pazarlama gelismelerini, ilkeli, etkin destekleme politikalarini ve etkin hukuksal ve kurumsal düzenlemeleri gerektiren böylesi bir gelisim öngörüsünün basarili olmasinin ön kosulu teknolojidir. Gelismeci, degismeci, hangi senaryo olusturulursa olusturulsun sorun çözümleyici teknolojilerle bütünlesmemesi durumunda, politikalarin basari sansi olamayacaktir. Bu kapsamda Türkiye, çevre ve emek iliskilerini gözeten uygun teknolojileri, kendi AR-GE faaliyetleri ile gelistirmek; baska bir deyisle, mülkiyetine sahip bulundugu teknoloji araçlarindan en etkin sekilde yararlanmak durumundadir. Ziraat mühendisligi, iste bu temel ödevi nedeniyle, son derece yol gösterici olacaktir. Tarimsal gelismenin olmazsa olmazini olusturan teknoloji konusunda, yeni soluklu çabalara gereksinim oldugunun altini çizmek gerekmektedir. Bu kapsamda ZMO, meslek toplumunun birikimini, ilgili, yetkili her ortama tasimayi ve savunmayi, kamuoyu olusturmayi ve duyarliligini yükseltmeyi ödev bilmektedir. Atatürk'ün aydinlattigi yolda gelisen ve kalkinan bir ülkede, köylüsüyle-kentlisiyle daha çok üretip daha adil paylasan, Cumhuriyet'in tanidigi olanaklarla onurlu, bagimsiz ve mutlu bir yasamin sürdürüldügü ülkeye olan ortak inancimizi dile getirmektedir...
Amacimiz, tarim sektörünün kalkinma sürecine omuz verdigi, daha çok üreten, daha adil paylasan, temel nitelikleriyle Cumhuriyet'in korunup gelistirildigi, Atatürk ilkelerine bagli nesillerin yetisip refah içerisinde yasadigi bir ülkeye, Ziraat Mühendisleri toplumu ve tüm tarim kesimi olarak, kendi katkimizi koyabilmektir."
Törenin ardindan katilanlar TMMOB'nin Özel Idare Ishani'ndaki lokaline geçti. Burada Özkan, 19 Ocak Çarsamba günü Kent Konseyi ile Ziraat Mühendisleri Odasi'nin birlikte gerçeklestirecegi "Kirsal Kalkinma Arayislari ve Türkiye Kirsali Nereye Gidiyor?" baslikli konferans hakkinda bilgi verdi. Konferansa Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarim Ekonomisi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Gülçubuk ve NKÜ Tekirdag Ziraat Fakültesi Tarim Ekonomisi Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Okan Gaytancioglu'nun konusmaci olarak katilacagini kaydeden Özkan, yine Mart ayi içerisinde suyun etkin kullanimi konusunda bir konferans daha düzenlenecegini sözlerine ekledi. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol