"Kriz 2010'da da devam edecek"

Kirklareli gibi içine kapanik bir ticari hayatin oldugu illerde ekonomik krizin etkilerinin daha geç hissedildigini ifade eden Kirklareli Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi Yönetim Kurulu Baskani Burhan Üstünkol, 2010 yilinda da krizin etkilerinin sürecegini söyledi.

2009 yilinda kendini iyiden iyiye hissettiren küresel ekonomik krizin 2010 yilinda etkisini kaybedecegi görüsünü savunanlar olsa da krizin etkisini azaltmasi temennisini dile getirseler de devam edecegi görüsünü savunanlarda var. Kirklareli özelinde küresel ekonomik krizin etkilerinin geç görüldügünü bu nedenle etkilerini azaltmasinin da daha geç olacagini ifade eden Kirklareli Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi Yönetim Kurulu Baskani Burhan Üstünkol, buna gerekçe olarak ildeki içine kapali ekonomik ortami gösterdi. Ülke genelinde 2007 yilinda kendini göstermeye baslayan ekonomik krizin ancak 2009 yilinin sonlarina dogru kendisini ilde göstermesinin en önemli nedeninin bu oldugunu belirten Üstünkol, isletmelerin uzun vadeli planlar yerine kisa vadeli planlar yapmasi gerektigine isaret etti.

Üstünkol, "Kirklareli gibi içine kapanik bir ticari atmosferin oldugu bir ortamda krizin etkisi kendisini bir iki yil sira gösterir çünkü çok fazla ihracat ithalat yapan bir il degil. Kirklareli'nde 2009 yilinin son dönemlerinde kendisini gösterdi. Oysa 2007 yilindan itibaren kriz görülmeye baslanmisti ülkede. O nedenle Kirklareli'nde 2010 yilinin ilk çeyreginde de kriz devam edecektir.

Bazi sektörlerdeki kipirdanma yetmeyecek

Her ne kadar bazi sektörlerde bir kipirdanma olsa da kriz 2010 yilinda da devam edecek. Mevcut kipirdanma Kirklareli'nde krizin etkilerinin azaltilmasina yetmeyecek. Hem isverenler hem de çalisanlar 2010 yilina iliskin bir planlama içinde degil. Zaten sürekli bir tüketen toplumun krizi çabuk atlatmasi mümkün degil. Üretime yönelik hiçbir çalisma yok. Bölgemizde üretime yönelik bir yatirim yok. Bölgedekilerin büyük bölümü ücretli çalisan kesimdir. Krizin 2010 da da devam edecegini ama eskisi kadar kuvvetli olmayacagini düsünüyoruz çünkü artik tabana vurdu. Bundan sonra yavas yavas geri yükselmesini bekliyoruz. Yaklasik 9 ay önce tamamen dibe vurmus olan insaat sektörü ki tamamen lokomotif sektörlerden bir tanesidir yavas yavas ayaklanmaya basladi ama tabii ki eskisi kadar saglikli olmasi söz konusu degil.

Kisa vadeli planlar yapin

Kisa vadeli planlar yapmak gerekiyor. 'Bugün yatirim yapayim geri dönüsü 5 yil sonra olacak' seklinde düsünmek Kirklareli sartlarinda mümkün degil. Isletmelerde gördügümüz kisa vadeli karlarin düsük oldugu ama üretimi artiracak çalismalar olmali.

Bizi yaniltan su; geçmiste isletmeler yüksek karlarla çalisiyordu bunun en bilinen örnegi günümüzde ilaç fiyatlari. Geçmiste 90 liraya satilan ürün su anda 9 liraya satiliyor. Bu 9 liraya satilabiliyorsa bu ilacin maliyeti kaç lira idi de simdi 9 liraya satabiliyorsunuz? Maliyetlerde mi düsüs oldu? Fiyatlarin asil düsme sebebi nedir? Madem bu kadar asagi fiyatlara satilabilecekti niye bu kadar yüksek fiyatla satildi? Saglik harcamalari nedeniyle kaç tane aile çöktü. Fiyatlarin oradan buraya düsmüs olmasi enflasyonun düstügü anlamina mi geliyor? Tam tersi geçmiste büyük bir denetimsizligin oldugunu gösteriyor. Beyaz esya sektöründeki ürünlerde düsüs var. Enflasyon düstügü için mi? Daha önce yüksek karlarla satiliyordu simdi gerçek karlarla satilmaya baslandi. Isletmelerimizin büyük bölümü enflasyonsuz bir ortamda satis yapacak bilgiye sahip degil. Eskiden enflasyonun yüksek oldugu ortamda yüksek karla satis yapiyorlardi ama düsük oldugu ortamda düsük karla satis yapamiyorlar" diye konustu.

Gerçek enflasyon orani yüzde 20

Krizle birlikte birçok kesimin tüketim ihtiyaçlarinda kisitlamaya gittigini bunun alim olmayinca da enflasyonun düstügü seklinde yorumlandigini ifade eden Kirklareli Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi Yönetim Kurulu Baskani Burhan Üstünkol, resmi rakamlarla yüzde 6'larda oldugu ifade edilen enflasyonun gerçekte yüzde 20 seviyelerinde oldugunu kaydetti. Üstünkol, "Birçok aile yavas yavas tüketim ihtiyaçlarini kisma yoluna gitti. Enflasyon yok dediler. Alim olmazsa enflasyon neye göre artacak ki. Alim gücü olmayinca ortada bir enflasyonda olmuyor. Genelde baktigimizda hükümetin son açiklamalarinda yapilan zamlar yüzde 2 seviyelerinde bazi kollarda yüzde 10 seviyelerinde oysa gerçek enflasyon yüzde 20'lerde seyrediyor. Alim gücü olmadigi için gerçek enflasyon gözükmüyor" seklinde konustu.

 Piyasanin sikintisi ara eleman

Piyasalardaki yasanan önemli bir sorunun da ara eleman oldugunu belirten Üstünkol, bu durumunu Kirklareli'nde de kendini gösterdigini kaydetti. Üstünkol söyle konustu;

"Ayni bölümlerden mezun birçok insanin piyasaya sürülmüs olmasi hem eleman kalitesini düsürüyor, hem de arzin karsisinda talep olusmuyor. Dikkat edilirse birçok insan is ariyor fakat, birçok firmada personel ariyor. Kalifiye eleman bulmak son derece güçlesti. Piyasada kalifiye eleman sikintisi var. Tüm sektörlerde var. Bizim meslegimizde dahil.

Bu çerçevede üniversite ile yapmis oldugumuz ortak çalisma ile teoriyi alan ögrencinin piyasaya pratigi de alarak yetismesi düsüncesindeyiz. Kirklareli'ne ara eleman yetistirmeye çalisiyoruz. Su anda en büyük sikintilardan bir tanesi budur. Birçok isveren belli bir sermaye alan belli bir birikimi olan bir is yeri açiyor. Evet bu haklaridir. Ama bir süre sonra ya sermayeleri bu isi yürütmeye yeterli olmuyor, ya çevreleri yeterli olmuyor ya da bilgileri yeterli olmuyor veyahut ta personel sikintisi çekerek hizmet veremiyorlar. Birçok isyerindeki isverenin ara eleman niteliginde oldugunu biz gözlemliyoruz.

Isyerlerindeki bu açilmalar ve kapanmalar neye dayaniyor acaba. Bu açilan isyerleri piyasadaki talep üzerine mi açildi acaba, yoksa kisiler kendilerine saglikli bir is ortami bulamayip kendi imkanlari ile gelir elde etmek için mi isyeri açtilar. Yine bir gözlemlerimiz 10 TL olmasi gereken isyeri kirasi 30 TL. , 40 TL. kira ödeyerek isyeri açiyorlar. 5 ay sonra bu is yeri kapaniyor. Çünkü profesyonel bir piyasa arastirmasi yapilmiyor. Maalesef görerek islem yapiliyor. Bakiyorlar bir sektörde birileri para kazaniyor o sektöre yatirim yapiyor. Halbuki o sektöre yönelik bilgi birikimi sermayesi var mi bunlara bakmiyor. Kirklareli'nde 2009 yilinda bin küsür isyerinin açilmis olmasi burada açilan sektörlerde bir ihtiyaç oldugundan mi ki 600 kadarinin kapandigi ifade ediliyor, yoksa aman biz bir is yeri açalim da sansimizi bir deneyelim düsüncesinden mi? Belki o insanlar kendileri tatmin edecek bir is ortami bulmus olsalar kendi isyerlerini açmayacaklar mevcut isyerlerinde iyi bir ücretle kalifiye eleman olarak çalisacaklar. Çünkü su anda buna ihtiyaç var."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol