"Kontrolsüzce sanayilesiyoruz"

TMMOB IKK Sekreteri Hüseyin Kahraman, Istanbul'un artik bas belasi haline gelen sanayisinin Trakya'ya getirilmeye çalisildigini vurgulayarak, basta Ergene Havzasi olmak üzere git gide Kirklareli'ne dogru yaklasan sanayi tesislerinin bunun bir göstergesi oldugunu ifade etti. Trakya Alt Bölge Ergene Havzasi Çevre Plani'nin ardindan daha küçük ölçekte hazirlanan planlarin sanayi tesisleri gözetilerek hazirlandigini öne süren Kahraman, sermaye ve yatirim ugruna gelecegin göz ardi edildigini kaydetti. Trakya'da artan sanayilesmeyi "kontrolsüz ve denetimsiz" olarak nitelendiren Kahraman, sanayiye etki edecek olan Trakya Alt Bölge Ergene Havzasi Çevre Plani ve daha küçük ölçekli planlarin hazirlanmasi asamasindan günümüze degen geçen sürede yapilan çalismalara degindi. Kahraman söyle konustu; "Trakya da son yillarda gelisen, denetimsiz kontrolsüz tabiri caiz ise korsanca bir sanayilesme var. Biliyorsunuz Istanbul büyük bir metropol. Artik sanayi tesislerinin kente verdigi yükü kaldiramiyor. Insan gücüyle olsun, atiklari ile olsun, ulasimi ile olsun karsilayamiyor. Bunun islahi lazim. TMOOB Makine Mühendisleri Odasi Edirne Åzubesi araciligi ile konuyu ele aldik. Inceledik. 'Köklü çözümlerle Trakya'nin planlanmasi lazim' dedik. Mühendis ve mimarlar olarak sunu göz ardi etkiyoruz; sanayi gerçekten önemlidir.

Tarim ülkesiyiz ama sürdürülebilir kalkinma açisindan baktigimizda birbirinden feda edilemeyecek kadar önemli. Daha önce 4 sempozyum ile Trakya'nin planlanmasinin acil bir sorunu oldugunu tespit etmistik. Bu konu dönemin hükümeti tarafindan görüsüldü. Trakya Üniversitesi de dahil olarak Trakya'nin planlanmasi karari alindi. Plan 1/100 bin ölçekli yapildi. Yalniz planlamanin planlanmaya bakis açisiyla örtüsen bir açisi olmasi lazim. Eger insanini, diger canlilarini, havasini, suyunu, topragini yok sayarak göz ardi ederek sirf planlama olsun da sanayiler çogalsin, sanayi ülkesi olalim gelirimiz, kazancimiz artsin esasi ile yaparsaniz yarina devredecek asli unsur olan insanlarimizi, dogal varliklarimizi feda edersiniz. Bunlari feda etmeden planlamanin yapilmasi gereklidir. TMMOB'de bu konuda taraf olarak bu planlamanin içinde yer aldi. Planlamayi Trakya Üniversitesi üstlendi. Bu dedigimiz esaslari gönüne alarak yapilan plan Bakanlik tarafindan onayladi. Türkiye'de Trakya'nin ilk defa bölge plani yapildi. Bunun tam adi Trakya Alt Bölge Ergene Havzasi Çevre Plani. Bunu yaptiktan sonra hayata geçmesi için daha küçük oranlardaki planlamalara geldi sira. Bu dönemde baktilar bu isi planlamak herkesin isi degil birazda sermayenin, sistemin, siyasi iktidarlarin anlayisi dogrultusunda bir planlama yapilmak istendi. Bunun içinde ihaleye bile girmeden Istanbul Büyüksehir Belediyesi'ne bagli Istanbul Metropoliten Planlama Bürosu'na bu is verildi. Bu kurulus 100 binlik haritalari inceledi ve 'böyle olursa sanayicimiz, yatirimcimiz hosnut olmaz. Sanayicinin yatirimcinin daha hosnut olacagi bir planlama yapalim' dendi. Bu arada 'Istanbul'un kirli sanayisi, kirli tesislerinin arka bahçesi yapalim' dendi. Bununla birlikte havasi, suyu, dogal kaynaklari göz ardi edilmeden o kurulus tarafindan 1/25 bin ölçekli bir plan yapildi ve Bakanlikça onaylandi. Bu arada bazi yasal sorumluluklar var. Ilk planlamayi yapan kurulusun bir sanat eseri gibi telif hakki var. Yani o plana dayali bir sey yapacaksaniz. O plani yapanlarin görüslerini alacaksiniz. O plani yapanlarin degisikler üzerine izinlerini alacaksiniz. Bunu da göz ardi ettiler. Planin yalnizca güzel yönlerini göstererek halki ikna etmeye yönelik birçok toplantilar yapildi. Sadece faydalarini anlattilar. Sivil yapilar olarak bütün bu toplantilarda karsi durduk. 1/100 binlik plan insan ve dogayi planin merkezinde esas aldi. O plani degistirmeden planlama yapilmasini istedik. Ama onlar bunu yapmadi, sanayinin olmamasi gereken birinci sinif tarim arazilerini, ormanlarin yok edilmeden, yeralti sularini kirletmeden hoyratça kullanmadan yeni bir plan yapilsin mücadelesini vermekteyiz. Zaten Il Genel Meclisi ve Belediye Meclisi toplantilarini izleme talebimiz bundan kaynaklandi. Sonuçta bu plan uygulama noktasinda bölgelerde illerde, ilçelerde, belediyelere, il genel meclislerine gelecek ve 'biz bu plani yaptik sizde onaylayin' diyecekler. Tüm derdimiz bizimde karsi durdugumuz noktalarin planda kabul görmemesi için incelemesini yapiyoruz. Bu tür bölge insanin aleyhine olan planlarin onaylanmamasi, reddedilmesi için takip ederek isin aslini anlatmaya çalisiyoruz. Il Genel Meclisi ve Belediye toplantilarini takip etme nedenimiz bu."

Mevcut sanayilesmenin basta Ergene Havzasi olmak üzere birçok bölgeye ciddi zararlar verdigini dile getiren TMMOB IKK Sekreteri Hüseyin Kahraman, öyle ki bir dönem Trakya'da valilik yapmis bir bürokratin bazi sanayi tesislerinin yasal olmayan yollarla yarattiklari kirliligi açikça itiraf ettigini söyledi.

Kahraman, sunlari söyledi; "Trakya da yeralti su seviyesi çok önemlidir. Bu çok hoyratça kullanildi. Valilerimizden biri bir toplantida dedi ki, "Yeralti suyundan alip kullaniyorlar bunu aritmak yerine açilan bir baska çukurdan borularla tekrar yeralti suyuna gönderiyorlar. Içinde her türlü agir metal zehirli atik olan su tekrar geldigi yere geri pompalaniyor. Bunu yapan tesisler var" dedi.  Bu bir vali için gerçekten tüyler ürpertici bir itiraftir. Eger buna müdahale edemeyecekseniz, siz denetleyemeyecekseniz kim müdahale edecek?

Mutlaka bir sermaye gerekiyor. Sermayeci nerede en ucuz ve en kolay hammadde, enerji, ulasim, arazi varsa orayi tercih ediyor. Bu dogaldir. Ancak bu isinde bir bedeli vardir. Kendine ait bir suyun, atmosferin topragin yok. Åzunu düsünmeleri lazim. 'Ben bunu yapiyorum ama gelecek ne olacak. Sadece bana ait degil.' Bunu demedi. Sadece kendi çikarlarini, karini düsünerek hareket ettiler. Buna izin veren kim? Bürokratlardir. Valiler, kaymakamlar, belediye baskanlaridir. Bunlara destek veren siyasette var. Bunlara göz yumanlar, mahvedilen çikip Ergene Nehri'ni kurtarmaya aday oluyorlar. Inandirici olur mu?  Sebep bunlardir. Bunlari açik olarak bilmeleri lazim. Bundan magdur olan ise burada yasayan insanlardir, hayvanlaridir, topraktir."

2010 yili itibari ile Belediye Meclis toplantilari ile Il Genel Meclis toplantilarini takip etme karari aldiklarini animsatan Kahraman, halkin yararina olmayan uygulamalari gördükleri taktirde bunlara karsi mücadele edeceklerini kaydetti. Kahraman, "Bu yilin basindan itibaren Meclis toplantilarini takip etmeye basladik. Ne zaman kent aleyhine bir çalisma olursa bunlara müdahale edecegiz. Bunlari kamuoyu ile paylasacagiz. Iyi çalismalari da destekleriz. Sonuçta bu islerin planlamasini yapanda bizim meslektaslarimiz. Bu topraklar bizim burada bizler yasiyoruz" dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol