Ilimize bagli Kizilcikdere Köyünde yillardan beri süregelen bir gelenek "Yesil Persembe" dün bir kez daha kutlandi. Köy Meydaninda bulununan su deposunun bahçesindeki yesil alanda kutlanan etkinlikle birlik ve beraberlik mesaji verildi. Tüm Köy halkinin birlestigi ve herkesin isin bir ucundan tuttugu bu günde sabahin erken saatlerinden itibaren köyde hareketlilik vardi. Persembe gününe hazirliklar ile baslayan Kizilcikdere Köyünde bu etkinlik için 20 küçük bas, bir adette büyük bas hayvan kesildi. Baharin gelisinin bir müjdesi olarak görülen Yesil Persembe her yil Nisan ayinin 3. haftasinin persembe günü kutlaniyor. Köy Muhtari Hasan Görgüner'de bu uygulamanin yillardir yapildigini belirterek kutlamalarda kurban kestiklerini ve kesilen bu kurbanlarin köydeki tüm hanelere dagitildigini belirtti. Bu sene 20 küçük bas ve 1 büyük bas hayvan kesildigini belirten Köy Muhtari Hasan Görgüner kutlanan bu gelenek ile ilgili olarak su sözleri dile getirdi. "Yaklasik olarak 100-150 yildan beri Nisan ayinin 2.veya 3. Haftasina denk gelen Persembe günleri Yesil Persembe dedigimiz gelenegimizi kutlamaktayiz. Bu gelenegimizi neredeyse bir asirdan beri yürütüyoruz ve her geçen sene içerisinde daha da anlamli bir hal almaya basladi.Bu etkinlikte askerlikteki gibi tüm köy halki mangalara ayrilir. Mangalar paralari toplayip muhtarliga teslim eder.
Tabii ki herkes gönlünden geçeni verir. Kimisi hayvanini kimisi para verir. Bu paralar ile hayvanlar alinir. Bugün bizler için baharin gelisinin simgesidir. Bu gün için köy halkimiz tarafindan toplanan kurbanlar sabahin erken saatlerinden itibaren kesilip parçalara ayrilip, pisirilmeye hazirlaniyor. Hayvanlarimizin hepsi dualar ile kesilip parçalara ayriliyor ve yanan kazanlar içerisine atilan etler burada pistikten sonra köy halkimiza ve gelen misafirlerimize dagitiliyor. Bu etkinligimiz gün boyunca devam ediyor. Biz bu gelenegi yillardir sürdürüyoruz. Bu gelenek bizlere dedelerimizden kaldi. Bizlerde bu gelenegi yasatarak torunlarimiza kadar aktaracagiz. Bu gelenek köyümüz için birlik ve beraberligin en büyük örneklerinden biridir. Bu gelenek bize tarladaki mahsulümüz ve yetistirdigimiz hayvanin bereketi ve dostlugun ve paylasimciligin en en güzel simgesidir. Görüyorsunuz ki herkes bir isin ucundan tutmus kimisi etleri kesiyor kimisi kazani temizliyor kimisi odun toplamis atesi harlamaya çalisiyor. Bu isleri yapmayan arkadaslarimiz ise yorulan arkadaslarina çay tasiyor. Bu aslinda Türkiye’mizde yasayan herkese bir mesaj anlami tasiyor. Birlik ve beraberlikten güç dogar. Hepimiz birlik ve beraberlik içinde hareket ettigimiz sürece bizlere kimse karsi duramaz. Birlikten kuvvet dogar diye bosu bosuna söylememis Atalarimiz. Bunun en güzel örneklerinden birini köyümüzde Kizilcikdere’de sergiliyoruz. Bunu bir asirdan fazla bir zamandir gerçeklestiriyoruz. Bu gelenek böyle devam edecek.Özellikle bu gelenegimizi genç nesillere de aktarmaya çaliyoruz.Bizler büyüklerimzden nasil ögrendiysek nasil yasatiyorsak onlarindan bu gelenegi yasatmasini ve devam ettirmesini istiyoruz ve bekliyoruz. Bakin eski muhtari yenisi herkes burada bir seyler yapmaya çalisiyor. Önümüzdeki yillarda da bu gelenegimiz sürecektir. Her kim olursa olsun kapimiz açik tüm halkimiz genelde bunu biliyor ve bir çok yerden misafirlerimiz geliyor. Sofrada yedigimiz yemegimizi herkesle paylasmak çok daha güzel ve bereketli oluyor." Dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol