Prof. Dr. Yorulmaz, yaptigi açiklamada, yaklasik 1 milyon metreküp zehirli atigin Macaristan'da 40 kilometrelik bir alani yasanmaz hale getirdigini, bölgede yasayan insanlarin evlerini ve arazilerini terk etmek zorunda kaldigini hatirlatti.
Greenpeace'in uyarisina göre yayilan atik içinde 50 ton arsenik, 300 ton krom ve yarim ton civa bulunduguna isaret eden Yorulmaz, sunlari kaydetti:
''Tuna Nehri'nin üzerindeki ülkeler toprak ve su kirliligini önlemek ya da en asgari seviyede tutabilmek amaciyla hem günlük ölçümler hem de bu ölçüm sonuçlarina göre planlar yapip önlemler almaktalar. Macar yetkililer yayilan atiklarla civa ve agir metal kirliliginin izin verilen sinirlari asmadigini iddia ediyorlar. Ancak arsenik ve krom konusunda hiçbir açiklama yok. Havanin bu dönemde yagisli gitmesi ile zehirli çamurun islak kalmasi da kirli-ligin kuruyup toz halinde havaya ve hava yoluyla da akcigerlere yani vücudun içine girmemesine neden oldugu belirtiliyor.
Eger tozla bu atik sividaki zehir akcigerlere yani vücut için alinirsa zatürreye hatta yillar sonra akciger kanserine neden olabilecegi belirtiliyor. Zehirli atik içinde krom, kursun, kadmiyum, arsenik, civa gibi insan sagligi açisindan son derece tehlikeli agir metal ve zehirli elementler ve daha az miktarda da olsa radyoaktif maddeler de bulundugu bildirilmektedir.''
-UZUN YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKACAK ETKILERI-
Çamurun etkiledigi bölgelerde bitkilerin, baliklarin ve diger canlilarin zarar gördügünü anlatan Yorulmaz, söyle devam etti:
''Zehirli çamurun etkisi altindaki canlilarla beslenen hayvan ve insanlar kanser de dahil olmak üzere pek çok ciddi kronik hastalikla karsi karsiyadir. Etki altindaki bitkilerle beslenen hayvanlar, zehiri vücutlarina almakta ve bu hayvanlari yiyen insanlarda da zehirlenme meydana gelmektedir. Söz konusu zehirli çamur, topragi, suyu ve havayi kirletmekte, bu sayede toprakta ya da suda yetisen, havayi soluyan her canlinin vücuduna girmektedir. Çamur ile kirlenen sularin yer alti veya yüzeysel içme suyu kaynaklarini kirletmesi de söz konusudur.
Yüksek alkali özellikte olan bu atiklarla temas, deride yaniga ve gözlerde ciddi hasarlara neden olabilmektedir. Alkali özelligi nedeniyle solunum yolu ve agizdan alinmasi ile solunum yollarinda ve yemek borusunda ciddi yaniklara daha sonraki dönemde ise kansere yol açabilmektedir. Bunun yaninda unutulmamasi gereken nokta ise tüm bu zehirli maddelerin, uzun yillar sonra ortaya çikacak olan sakat dogumlar, düsükler, kanser, felç gibi zararli etkileri bulunmaktadir.''
-ZEHIRLI ÇAMUR KARADENIZ'E YOL ALIYOR-
Tuna Nehri'ne ulasan kirmizi çamurun Kara-deniz'i etkilemesinin kaçinilmaz oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Yorulmaz, ''Bu zehirli maddeler daha büyük bir su kitlesi içinde seyrelecek ancak hiçbir zaman zararsiz olmayacaktir.
Öncelikle denize en yogun biçimde karistigi Tuna Nehri agzindan baslamak üzere etkisi azalarak özellikle Bati Karadeniz Bölgesi'ndeki deniz canlilarinda etkileri hissedilecektir'' dedi. Karadeniz'e çevresi bulunan ülkelerden her yil yaklasik 10 milyon ton atigin denize döküldügünü ifade eden Yorulmaz, ''Bu atiklar içerisinde inorganik azot, inorganik fosfor, organik fosfor, demir ve çinko gibi pek çok zehirli madde bulunmaktadir. Sadece bogazlar araciligi ile temizlenebilen Kara-deniz, bu nedenle kirliklerden daha fazla etkilenmektedir. Söz konusun zehirli atik mevcut kirliligi daha da artiracak ve yol açabilecegi saglik sorunlari da katlanacaktir'' diye konustu. AA
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol