Kirli yatirimlarin hesaba katilmayan maliyetleri konusuldu

Marmara Çevre Platformu (MARÇEP) 30.Bölge Toplantisi Kirklareli'nin Vize ilçesinde yapildi. Toplantida; Trakya'nin gündemindeki, "Kirli Yatirimlarin hesaba katilmayan toplumsal maliyetleri", "Çimento fabrikalari ve Termik santrallerin insan sagligi ve çevre üzerine etkileri", "Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani ve Istanbul Metropol iliskileri" ve "Ergene Havzasi  Çevre Düzeni Plani yapim teknikleri ve yapilmasinda karsilasilabilecek zorluklar"la ilgili sorunlar görüsülerek, çok önemli açiklamalara yer verildi.

Atatürkçü Düsünce Dernegi (ADD) Genel Yönetim Kurulu Üyesi, Çevre Komisyonu Baskani ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoglu'nun "Trakya Havza Plani" ile ilgili 13 yildir ortaya koydugu çaba ve çalismalarinin sonuçlari Vize'de yapilan toplantida alinmaya baslandi.

Vize Belediyesi ve Atatürkçü Düsünce Dernegi Vize Sube Yönetiminin destek verdigi, Basaran Dügün Salonu'nda gerçeklestirilen ve çok sayida kisinin katildigi Marmara Çevre Platformu (MARÇEP) 30.Bölge toplantisi, saygi durusu ve Istiklal Marsinin okunmasiyla basladi.

Toplantinin açilis konusmasini yapan ADD Vize Sube Baskani Muammer Isbilen, toplantiyla ilgili katilimcilara ayni zamanda kisa bir bilgi verdi.

Geçtigimiz günlerde bölgede kurulmasi planlanan çimento fabrikasi ile ilgi verdikleri örnek mücadele ile takdir toplayan Vize ilçesi Çakilli Belde Belediye Baskani Halil Soyaslan, yaptigi konusmasinda, "Çevre konusunda verdigimiz mücadele burada bitmeyecek, bu sadece Trakya'nin, Çakilli Beldesinin sorunu degil, dünyanin sorunu. Benim Beldem Ergene su toplama havzasi olan suyun dogdugu yerdedir. Çevre konusunda ben insanlarimizi duyarsiz görüyorum. Insanlarimiz bu konularda daha duyarli olmali" dedi.

Toplantiya ev sahipligi yapan Vize Belediye Baskani Selçuk Yilmaz da konusmasinda sunlari kaydetti: "Bu toplantinin ilçemizde düzenlenmesinin öneminin büyük oldugunu düsünüyorum. Çünkü bizler, burada yasayanlar olarak çevremize sahip çikmak zorundayiz. Burada sunun altini özellikle çizmek istiyorum. Çevre deyince akla sadece benim için Vize, diger bir belediye baskani arkadasim için kendi ilçesi, bir diger sivil toplum üyesi arkadasim için kendi köyü ya da ilçesi degil, bizler özellikle kendi bölgemize yani Trakya'ya sahip çikmak zorundayiz" dedi.

Ardindan, toplantinin I.oturumunda "Kirli Yatirimlarin Hesaba Katilmayan Toplumsal Maliyetleri" konulu sunumlarini yapmak üzere, Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ögretim Üyesi ve Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Koordinatörü Doç.Dr. Tanay Sidki Uyar, söz aldi.

Uyar, "Rüzgâr türbinleri için yakit maliyeti yoktur ve rüzgâr bedavadir. Projenin maliyeti ödendikten sonra sadece isletme ve bakim maliyetleri söz konusudur. Büyük ünitelerin ortaya çikisi, endüstrinin büyük deniz üstü uygulamalara hazirlandigindan dolayi, zamaninda gerçeklesmistir. Son yillarda rüzgâr enerjisinin en basarili pazarlari, özellikle Danimarka, Almanya ve Ispanya olmak üzere Avrupa ülkeleridir. Arasinda Hindistan, Çin ve Güney Amerika'nin da bulundugu bazi gelismekte olan ülkelerin yani sira Amerika Birlesik Devletlerinde de bu teknolojinin kullaniminda bir siçrama görülmektedir. Rüzgâr enerjisi bir dizi farkli ekonomi ve cografi yapida basarili olmaktadir. Rüzgâr enerjisi ayni zamanda en ucuz yenilenebilir enerji kaynaklarindan biridir. Rüzgârli yörelerde yeni geleneksel fosil yakit ve nükleer üretimi ile daha simdiden tümüyle rekabet edebilmektedir. Teknoloji iyilestikçe ve arazilerin kullanimi en yenilendikçe, maliyetleri de azalmaya baslamaktadir. Çevresel üstünlükleri tanindikça, birçok ülke hükümet destekli girisimler ile rüzgâr enerjisinin gelisimini desteklemeye baslamislardir. Bu desteklerin hedefi pazarin hareketlendirilmesi, maliyetlerin düsürülmesi, konvansiyonel yakitlarin örnegin devlet sübvansiyonlari yoluyla sagladiklari hakça olmayan üstünlüklerinin etkisinin azaltilmasidir" dedi.

Oturumun ikinci konusmacisi, Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Halk Sagligi Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Karababa, "Çimento Fabrikalari ve Termik Santrallerin Insan Sagligi ve Çevre üzerine etkileri" konulu sunumunda yaptigi konusmasinda sunlari kaydetti.

"Türkiye'de santrallerde yilda 16 milyon ton uçan kül üretiliyor. Bu miktarin sadece 3 milyon tonu degerlendirilirken geri kalan kismi ise çevreye atiliyor. Söz konusu külü santrallerin yapiminda kullanan müteahhitler ise beton maliyetlerinin artmasi üzerine konut yapiminda yavaslama olacagi uyarisini yapiyor. Kül alinmazsa insaatlarin birim maliyetleri artacak. Türkiye'de elektrik enerjisi, kömüre dayali termik santraller ve hidroelektrik santrallerinden elde ediliyor. Son yillarda bunlara üçüncü olarak dogalgaz santralleri katildi. Düsük kalorili linyit kömürlerinin yakildigi termik santrallerde elektrik üretimi sirasinda toz halindeki kömürün yanmasi sonucu kül tanecikleri olusuyor. Çatalagzi Çolakoglu ve Sugözü-Iskenderun termik santrali haricindeki tüm santraller, linyit kömürü ile çalisiyor. Türkiye'de elektrik enerjisinin yaklasik yarisinin üretildigi termik santrallerde 55 milyon ton/yil düsük kalorili linyit kömürü yakiliyor. Bunun sonucunda da bacalardan 16 milyon ton/yil civarinda uçan kül elde ediliyor. Küllerin 13 milyon tonu ise çöpe atiliyor. Termik santrallerde kömürün yüksek sicaklikta yanmasi sonucu meydana gelen kalintilar kül olarak ortaya çikiyor. Birçok gelismis ülkede termik santral külleri insaat sektöründe kullaniliyor. 16 termik santralin dokuzunda santral küllerinden çimento üretimi yapiliyor. Yatagan Termik Santrali'nde ayda 90 bin ton kül çikiyor. Kül seferasyon tesisi vasitasiyla çimento katki maddesi üretimi yapilarak özellikle baraj insa eden müteahhitlere satiliyor" dedi.

Toplantinin, II. oturumunda, Trakya Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Osman Inci "Trakya'nin Türkiye tarim üretiminde önemli bir yeri oldugunu ve verimlilik açisindan Konya'nin üç kati verimlilige sahip bulundugunun altini çizdi. Inci, bu verimli topraklari Istanbul'un baskisindan korumak için bir plan hazirladiklarini belirtti. Toplantida, Yildiz Teknik Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof.Dr.Emre Aysu, "Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani ve Istanbul Metropol Iliskileri" konulu sunumunu yapti. Toplantida son olarak konusan, T.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Baskani Prof.Dr.Cemil Cangir, Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani yapim teknikleri ve yapilmasinda karsilasilabilecek zorluklar ile ilgili bilgi verdi.

Belediye Baskani Selçuk Yilmaz, toplantiya konusmaci olarak katilan bilim adamlarina plaket ve yörede yetisen taze pirasa ve ispanak hediye etti.

Toplantiya; ilçe ve belde belediye baskanlari, siyasi parti temsilcileri, Marçep bilesenleri, dernekler, sendikalar, sivil toplum örgüt temsilcileriyle çok sayida vatandas katildi.

Toplantida, gözler genellikle karar mercii olan Il Genel Meclis üyelerini aradi. Pazar günkü toplantinin ardindan da bir sonraki toplanti yeri ve tarihi belirlendi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol