Mevsimsel sıcaklıkların son beş yıl içinde diğer yıllara oranla daha soğuk veya daha sıcak olması Kırklareli'nde ölümleri ve toprağın deformasyonunu beraberinde getirdi
Bütün dünyada son 5 yıldır devam eden aşırı sıcaklar ve bilim adamlarının tabiri ile "Mevsimlerin milimetrik sapmaları" insanları içinden çıkılmaz bir kaçışın içine doğru sürüklemekte.
Tüm dünya genelinde 2012 ve 2013 yıllarını kapsayan kışın eksi değerleri ve Yaz mevsiminin aşırı sıcakları nedeni ile hayatlarını kaybedenlerinin sayısı son on yılda hayatını kaybedenlerin sayısına eşit durumda.
Yaz mevsimi ile birlikte etkisini hissettirmeye başlayan sıcaklık değerleri özellikle Akdeniz havzasında ciddi boyutlarda. Tüm dünya da yaşandığı gibi Türkiye'nin de belli başlı bölgelerinde son beş yıldır devam eden sıcaklıklar hem bölge insanına diğer yıllarda hiç yaşamadıkları kadar büyük acıları da yaşatmakta.
Sadece Kırklareli'nde yaz döneminde serinlemek için girdiği deniz yâda gölge, tüm uyarılara rağmen dikkatsizliğinin kurbanı olanların sayısı 21 olarak arkamızda bıraktığımız dönemde kayıtlara geçmiş durumda. Aşırı sıcaklar nedeni ile çeşitli rahatsızlıklarından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı ise ilimiz genelinde 45…
Kırklareli'nde Mevsimlerin vatandaş üzerinde ki bu olumsuz etkilerinin yanında doğanın yüzlerce yıldır alışık olduğu sıcaklık değerlerinin ve mevsimlerin değişimi ile karşılaşması sonrasında da yaşanılan deformasyon ciddi boyutlarda.
Kırklareli'nin en verimli tarım arazilerinin yer aldığı Pınarhisar - Kırklareli, Lüleburgaz - Ahmetbey güzergâhları ile Üsküp - Çukurpınar arasında bulunan çamlık ormanlarının da bulundukları topraklarda ki değişim sıcaklıklara paralel olarak değişim göstermekte.
Tarım ve ormanlık alanlarda ki bu değişimin nedenini değişen yaz ve kış mevsimlerinin sertlik ve yoğunluk olarak topraktaki bileşenleri etkilediğini söyleyen konunun uzmanları dünyanın her bin yılda bir bu tür değişimler ile karşılaştığını söylüyorlar.
Bu haberin yaygınlaşmasıyla belirtilen güzergahlarda verimsizlik bahanesiyle tarla fiyatları düşürülerek spekülatif hamlelerle zenginlerce geniş arazi sahipliği için tapu toplama riskini de gündeme almak gerekir. Ayrıca son yıllarda yöremizde nisan mayıs ayları daha yağışlı ve serin geçtiği için özellikle buğday ve bahçe ürünlerinde haberde belirtildiğinin aksine artış olduğu kanısındayım bunun bilimsel olarak araştırılması gerekir. Yine unutmamak gerekir ki İstanbul-Edirne yolunun kuzeyinde kalan yöremiz cumhuriyetin ilk yıllarında tarım için değil bereketli meraları sebebiyle hayvancılık öncelenerek programlanmıştır. Güneyde Tekirdağ'da dekardan 500-600 kilogram buğday alınırken aynı bakımla burada 300 kilogram buğday için meralarımızı ve hayvancılığımızı bitirmek bence büyük hata olmuştur. Artık devletimizin bu konuyu gündem edinmesi gerekir.