Kırklareli'nde "Ayçiçeği Bor Günleri" Paneli yapıldı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı TAGEM (Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü) adına Kırklareli Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma İstasyonu Müdürlüğü ile Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Kırklareli Valiliği, Eti Maden Genel Müdürlüğü ve Trakyabirlik Genel Müdürlüğü'nün destek verdiği, Trakya Yöresi üretici ve teknik elemanlarını Bor besin elementi konusunda bilgilendirmek üzere düzenlenen "Ayçiçeği Bor Günleri" Paneli Kırklareli İl Özel İdaresi Kongre Merkezi Salonu'nda yapıldı

"Ayçiçeği Bor Günleri" Paneli dün saat 10.00'da Kırklareli İl Özel İdaresi Kongre Merkezi önünde kayıtların alınması ve ikramlar ile başladı. Katılımcıların kayıtlarının tamamlanmasının ardından saat 10.30'da Kongre Salonu'nda devam etti.
Programın açılış konuşmasında söz alan Atatürk Toprak Su ve Tarımsal Meteoroloji Araştırma İstasyonu Müdürü Dr. Fatih Bakanoğulları: "Bor, yeryüzünde toprak, kayalar ve suda yaygın olarak fakat düşük konsantrasyonlarda bulunan bir elementtir. Trakya yöresi topraklarında da Kırklareli ve Tekirdağ illeri topraklarında çok az, Edirne ili topraklarında ise yetersiz miktarda bulunmaktadır. Yüksek konsantrasyonda ve ekonomik boyutlardaki bor yatakları, borun oksijen ile bağlanmış bileşikleri olarak daha çok kurak, volkanik ve hidrotermal aktivitenin yüksek olduğu bölgelerde bulunmaktadır.
"Türkiye, %63'lik pay ile ilk sıradadır"
Dünya toplam bor rezervi sıralamasında Türkiye %63'lik pay ile ilk sırada yer almaktadır. Bor elementi nükleer, askeri, uzay, elektronik, cam üretimi, kimya sektörü, seramik sektörü, nanoteknoloji, otomotiv sektörü, inşaat sektörü hayatın birçok alanında kendisine yer bulmaktadır.
"Bor'un tarım sektöründe yeri var mıdır? Niçin önemlidir?"
Hepinizin bildiği üzere tarımsal üretimin temeli topraktır. Toprak verimliliğini arttırmada en önemli etkenlerden biri ise bitki besin elementleridir. Topraklardan en uygun verimi alabilmek için ise dengeli gübreleme yapmak ve bitki besin elementlerinin noksanlıklarını gidermek şarttır. Bor elementi de Makro besin elementlerinden sonra en önemli bir mikro besin elementi olarak çiçek ve meyve tutumu ile oluşumuna katkıda bulunur, polenlerin varlığını sürdürmelerini sağlar. Hücre zarlarının dayanıklılığını arttırarak bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı direncini arttırır. Noksanlığı durumunda çiçeklenme, tohum ve meyve tohumu azalırken büyüme noktalarında ölümler görülmektedir. Bugün, bitkisel üretimde borun yarar ve zarar aralığının oldukça dar olması ve uygulamanın hassasiyetle yapılmasının gerekliliği dikkate alınarak, öncelikle ayçiçeği üreticisine, üreticilere teknik destek sağlayan ve bölgede görev yapan teknik personellere, ilgili il ve ilçelerin ziraat odaları, tarım kredi kooperatifleri ve gübre kuruluşlarına proje sonuçları hakkında bilgiler verilecek, bor uygulamasının ayçiçeği tarımına potansiyel katkısı hakkında tanıtım ve bilgilendirme yapılacaktır" diyerek programın açılış konuşmasını tamamladı. Programın devamında kürsüye gelen AR-GE Koordinatörü Dr. Fatih Akkurt "Ayçiçeği Bor Günleri" alakalı konuşmasında da şu sözlere yer verdi: Malumlarımız olduğu üzere ülkemiz yaklaşık 25 milyon hektar üretim alanı ile çok önemli bir tarım ülkesidir. Anacak hala ülkemizde istenilen düzeyde tarım çıktılarının olmayışı tarım alanlarının istenilen düzeyde kullanılamaması büyük bir sorun oluşturmaktadır. Ülkemiz topraklarına baktığımız zaman yetersiz yağış ve organik madde gibi sorunlar ortaya çıkabilmekte bunların yanı sıra bizim çok önemli olarak gördüğümüz eski alışkanlıklarla gübreleme yapılması ve eski bilgiler ışığında bu işlerin gerçekleştirilmesi de önemli sorun olarak görüyoruz.
"Türkiye toprakları Bor Haritası oluşturulmuştur"
Özellikle bor elementi gibi mikro besleyicilerin bu işlemler sırasında yeterince kullanılamaması yaygınlaştırılamaması da en büyük sorunlardandır. Enstitümüz tarafından desteklenen toprak gübre ve su kaynakları araştırma enstitüsünce yürütülen çalışma kapsamında Türkiye Toprakları Bor Haritası oluşturulmuştur. Bu çalışma neticesinde ülkemiz topraklarının yaklaşık %46'sın da ki Bor düzeyi çok az ve yetersiz olarak tespit edilmiştir. Ülkemizde de maalesef bu şekilde sistematik ve yaygın bir şekilde Bor kullanımı bulunmamaktadır. Biz bunu nasıl değiştirebiliriz, gelişmiş ülkelerdekine benzer tarzda nasıl bu işi tarım sektörünün gelişimine sunabiliriz düşüncelerimizle Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile birlikte 2011 yılında imzaladığımız protokolle tarım bor araştırma ve uygulama programımızı yürütmeye aldık" diyerek konuşmasını bitirdi. Program saat 13.30'a kadar yapılan sunumlarla devam etti.