Kirklarelili sivil toplum kuruluslarindan teröre lanet yagiyor

Bölücü terör örgütü PKK, geçtigimiz Cuma günü hain bir saldiri gerçeklestirerek bayram sonrasinda cigerimizi yakti. Teröristler, Semdinli'deki Aktütün karakoluna saldirdi ve çatismalarda 15 askerimiz sehit oldu. Ülkemizin dört bir yanindan sehit ailelerinin acili feryatlari yükseldi.

Bu feryatlara teröre lanet yagdiran duyarli kurumlarin, kuruluslarin, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve vatandaslarimizin haykirislari da eklendi.

Kirklareli’nde de birçok sivil toplum kurulusu konu ile ilgili hassasiyetlerini dile getirerek, yaptiklari basin açiklamalarinda terörü kinadilar. Iste Kirklareli’nin belli basli sivil toplum kuruluslarinin ve siyasi partilerinin konu ile ilgil olarak yayinladiklari basin açiklamalari;

Çidem; "Terörü insanlik suçu saymayanlar hicap duymalidir"

BASK Kirklareli Il Temsilcisi, gerçeklestirilen terör saldirisi ve aci kayiplarimiz ile ilgili olarak yaptigi açiklamada sunlari kaydetti;  

“Bütün sendikalarin ve sivil toplum örgütlerinin terörü bir insanlik suçu olarak kabul etmelerinin teröre karsi ortak bir dil kullanmalarinin zamanidir. Terörü insanlik suçu saymayan kisi ve kuruluslarin bu haince saldiri karsisinda utanmalari gerekir

Terörle mücadele edecek Özel Harekat Timleri gibi özel kuvvetlerin bir an önce yetistirilmesinin ve terör bölgelerine sevk edilmesinin zorunlu hale gelmistir. Bu güne kadar eli kalem tutan ögretmen, elinde enjektör tasiyan saglik personeli, mektup dagitan postaci, yolcu tasiyan demiryolcu, kisacasi bölgeye hizmet götürmekle görevli silahsiz ve savunmasiz 500 civarindaki kamu görevlisi hunharca ve kallesçe sehit edilmistir. 

Terör, hasim ve hedef gözetmeksizin masum insanlari, çocuklari, yaslilari, kadinlari katlettigi için uluslararasi belgelerin tümünde bir insanlik suçu olarak kabul edilmektedir. Dolayisiyla terör suçlularinin diger suçlular gibi görülemeyecegini, temel insan haklarindan yararlanmalarinin söz konusu olamayacagi Aktütün Karakokulan yapilan hain saldiri ile bir kez daha ortaya çikmistir. Oysa Türkiye'deki bazi kuruluslar (Siyasi partiler, dernekler, vakiflar, sendikalar) direkt yada en direkt bir biçimde terör suçlarini örtbas etmeye çalismaktadir. Kan dökmeyi sadistçe bir haza dönüstüren, amaci sadece korku ve dehset yaratmaya dönük gözü dönmüs bir çapulcu sürüsünün temel insan haklarindan yararlanmalarini talep eden kisi veya kuruluslar, bulunduklari pozisyonlari yeniden gözden geçirmelidir. Terörü sagci, solcu, milliyetçi, muhafazakar, Islamci diye ayirt etmeden, hatta mezhebine mesrebine etnik kökenine bakmadan nereden gelirse gelsin ve kime yönelik olursa olsun bir insanlik suçu sayma konusunda toplum kesimlerince ortak bir refleks gösterilmelidir.

Hükümet, terörün yurt disi baglantilarini kesmek için elini masaya vurmali ve muhataplarina kararliligini göstermelidir. Ilkögretim mezunu bir çocuk bile teröristlerin sinirlarimizdan geçerek, vatandaslarimizi ve güvenlik görevlilerimizi sehit ettikten sonra tekrar Irak'a geçtigini bilmektedir. Ve bu adres açik seçik ortadadir. Bu adrese karsi ambargo dahil pek çok yaptirimlar masaya konmalidir. Ayrica, komsu ülkeler basta olmak üzere batili müttefiklerimizde dahil teröre destek veren tüm ülkelere karsi gerektiginde mütekabiliyet ilkesinin hayata geçilecegi hatirlatilmalidir.

Aktütün Karakolundaki hain saldirida vatan ugruna, bayrak ugruna  can veren sehitlerimize rahmet, yakinlarina ve yurdumuza bassagligi diliyoruz. 

IP Il Baskani Göçen; “15 askerimizi sehit edenler, Amerika'nin korumasi altinda!”

Isçi Partisi Kirklareli Il Baskani Halil Göçen, yaptigi basin açiklamasinda Semdinli'de meydana gelen hain saldiriyi degerlendirdi. Göçen'in açiklamasi ve mesaji söyle;

“3 Ekim 2008 Cuma Semdinli ilçesinde bulunan Aktütün Jandarma Karakolu'na karsi düzenlenen bölücü terör saldirisina 15 sehit verdik. Bütün milletimizin ve Silahli Kuvvetlerimizin basi sag olsun. Acimiz büyüktür. Ama gün agitlar yakma ve topraga verecegimiz canlarimizin ardindan "kanlari yerde kalmayacak" türünden belki bin sefer tekrarladigimiz nutuklari tekrarlama günü degildir. Gün; milletçe 15 sehidimizin hayatlarini ortaya koyarak bize vermis olduklari büyük ders üzerinde düsünme günüdür.

Askerlerimizi sehit eden hainler, Türkiye'nin "dostu" ve müttefiki" oldugunu söyleyenlerin hâkim olduklari topraklarda üslenmislerdir. Çok iyi tahkim edilmis bir mevziye agir silahlarla yapilan saldiri; bu topraklara hakim olan gücün, yani Amerika'nin bilgisi ve destegi disinda gerçeklesemez. Irak'i isgal etmis olan Amerika, yillardan beri, Türkiye'ye yönelik terörün ardindaki en büyük güçtür. Amaci, Büyük Ortadogu Projesi'yle ilan ettigi üzere, Türkiye'nin sinirlarini ve rejimini degistirmektir. Bu amaç için simdilik hem bölücü terör, hem de "Haçli Irtica" kullanilmaktadir.

Bir yandan Bölücü Terör araciligi ile güvenlik kuvvetlerimize yönelik silahli saldirilar düzenlenirken, diger yandan bütün ömürlerini vatan savunmasina adamis komutanlarimiz ve yurtsever aydinlarimiz "terör örgütü üyesi" olduklari suçlamasi ile tutuklanmaktadirlar. Iste üzerinde düsünmemiz gereken "ikinci ders" budur. "Aktütün"e yapilan saldiriyi gerçeklestirenlerin arkasindaki "el" ile yurtsever aydinlarimizi ve komutanlarimizi "terörist" suçlamasi ile tutuklatanlarin arkasindaki "el" aynidir. Amaç aynidir. Bagimsiz ve egemen bir ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni elde silah savunan askerler ve Atatürk'ün "tam bagimsizlik" ilkesine bagli yurtseverler,  emperyalist planlarin hayata geçirilmesinin önündeki engeller olduklari için hedef alinmaktadirlar. "Arkadaki el" büyük müttefik Amerika'dir. Son günlerde Balikesir Altinova'da yasananlar Türkiye'nin ne kadar büyük tehlikenin esiginde oldugunu bir kez daha gözler önüne serdi. Atlantik ittifaki içinde ve Avrupa kapisinda "demokrasi" adi altinda yapilan dayatmalar sonucunda milletçe yasadigimiz dagilma süreci, bizi bugün bir etnik çatismanin esigine getirmis bulunmaktadir. Aktütün'e yapilan saldiri, Altinova'da uç veren etnik çatisma tehdidi ve emekli komutanlar ile Isçi Partisi yöneticileri ve diger yurtsever aydinlara karsi gerçeklestirilen tertipler ayni resmin parçalaridir. Bütün bu derslerin sonucu; Türkiye'nin teröre karsi kapsamli bir programa ihtiyaç duydugudur.

Isçi Partisi geçtigimiz yillar içinde ülkemizde, bölgemizde ve dünyada olan gelismeleri degerlendirdi. Teröre karsi nasil mücadele edilecegini belirledi, programini yapti ve halka ilan etti. Gelismeler Isçi Partisi'nin "Yurtta Baris Ortadogu'da Baris Programi"nin teröre karsi mücadelede Türkiye'nin biricik çaresi oldugunu tekrar tekrar kanitliyor. Isçi Partisi'nin teröre karsi mücadele programinin ana basliklari söyledir:

Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Türkiye halkina Türk Milleti denir" anlayisiyla, etnik kökeni ne olursa olsun bütün yurttaslarimizi Türk Milleti'nin bir parçasi olduklari bilinciyle kucaklamak;

ABD güdümünden ve AB kapisindan kurtulmak… Emperyalizme ve bölücü teröre karsi halki kazanmak ve seferber etmek… Aciz devlete son, güçlü devlet! Teröre ve bölünmeye özgürlük yok. Emperyalizmin ve gericiligin bölücülügüne karsi demir yumruk! Herkese Is, Köylüye Toprak, Çarsiya Bereket, Bölgeler Arasi Denge, Vatana Bütünlük! Irak'in toprak bütünlügünü savunmak! Basta Irak halki olmak üzere, Suriye, Iran ve Azerbaycan ile ittifak ve birlik. Ve en nihayet emperyalist saldirganliga karsi büyük Avrasya Ittifaki içinde yer almak.

Basliklarini verdigimiz bu program, emperyalizmin kiskirttigi bölücü terörü alt etmenin biricik yoludur. Hayat Türkiye'yi, önünde sonunda bu programa getirecektir.

Egitim Bir Sen Il Yönetimi; “Milletimizin basi sagolsun”

Kirklareli Egitim Bir Sen Il Yönetimi Aktütün Karakoluna düzenlenen baskinda sehit düsen kahraman askerlerimizle ilgili bir bassagligi mesaji yayinladi.

Kirklareli Egitim Bir Sen Temsilcisi Bilal Yesen; “PKK'nin geçen gün Semdinli'deki Aktütün Karakolu'na düzenledigi saldirida 15 Mehmetçigimizin sehadet haberi, bayram sevinciyle dolu yüreklerimizi yakti. Ülkemizin, maddelesmis ve tek disi kalmis canavarlarin haince emellerinin zemini haline getirilmis olmasini ve piyonlarinin gök ekini biçer gibi Mehmetçiklerimizi sehit etmesini nefretle kiniyoruz. Yaklasik otuz yildir onbinlerce memleket evladinin hayatina mal olan, birkaç yüz milyar dolarlik ekonomik yüküyle de toplumsal refahimiza engel olan terör belasinin bir an önce sona erdirilmesi için herkesi göreve çagiriyoruz.

Toplumumuzun huzur ve refahinin saglanmasi için terörün birinci öncelik olarak ele alinarak bitirilmesi gerektigini düsünüyoruz. Her türlü siyasal ve toplumsal konsensüsün saglandigi terör konusunda hem Hükümet'in hem de Genelkurmay'in konunun ciddiyetine uygun tedbir ve çalismalar içerisinde olmasini bekliyoruz. Terörün en büyük hedefinin toplumsal barisimiz oldugu unutulmamalidir. Duygu seline kapilmamiza neden olan saldirilar, insanimizin birbirine bakisini degistirmemelidir. Zaten terörün amaci da birbirimize bakisimizi olumsuzlastirmak ve ülkemizi baris içerisinde yasanabilir bir ülke olmaktan çikarmaktir. Ülkemizin refahini ve istikrarini bozmaya tesebbüs eden terör örgütünü bir kez daha kiniyoruz. Hainler hiçbir zaman bu amaçlarina ulasamayacaklardir. Sehitlerimize rahmet, aziz milletimize ve sehitlerimizin ailelerine bassagligi diliyoruz" dedi.

Ermis; “Simdi birlik olma zamanidir”

Kirklareli Sair Yazar ve Sanatçilar Dernegi Kurucu Baskani, Önadim Gazetesi yazarlarindan, Sair-Gazeteci-Yazar Mustafa Ermis de yasanan bu üzücü olayla ilgili olarak bir açiklama yapti. Ermis; “Bölücü terör örgütü PKK'nin geçtigimiz Cuma günü Semdinli'deki Aktütün Karakolu'na düzenledigi saldirida 15 Mehmetçigimiz sehit düsmüstür.

 Ulusumuzun bütünlügüne karsi gelmek isteyen herkesi kiniyoruz. Kirklareli Sair Yazar ve Sanatçilar Dernegi olarak sehitlerimize de Allah’tan rahmet, geride kalanlarina bassagligi diliyoruz.

Ve diyoruz ki; Simdi birlik olma zamanidir. Birlikte düsünmeli, birlikte hareket etmeliyiz. Kötülükle ancak birlik içerisinde olursak savasabiliriz” dedi.

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol