Kırklarelili gençler Halep için buluştu!

Kırklareli Üniversitesi, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kırklareli İl Temsilciliği ve birçok STK (Sivil Toplum Kuruluşu) “Seni de Vururlar Bir Gün Ey Acı! Halep Ölüyor” başlığı altında bir araya geldi. Kırklareli Üniversitesi’nde Halep gündemi oluşturmak amacıyla bir araya gelen Kırklarelili gençlerin programa ilgisi oldukça yoğundu…

Kırklareli Üniversitesi, TÜGVA Kırklareli İl Temsilciliği ve birçok STK (Sivil Toplum Kuruluşu), 14 Aralık 2016 Çarşamba günü saat 19:30’da düzenlenen programda bir araya geldi. Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte buluşan Kırklarelili gençler Halep’te ve diğer mazlum coğrafyalarda yaşanan haksızlıklara karşı farkındalık oluşturmak için toplandılar. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program Behlül Aydos’un Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile devam etti. Etkinlikte Halep’te yaşanan zulmü gözler önüne seren çeşitli sine-vizyon gösterileri yer aldı. Program Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Yavuz Selim Yaylacı’nın konuşması ile devam etti. Yaylacı, Suriye sınırında yaşanan zulümden bahsederek başladığı konuşmasında “Birçok insan beyaz bayrak kaldırarak teslim oluyor ancak teslim olanları da vahşice öldürüyorlar. Maalesef bugün Halep’te hiçbir hastane işler durumda değil. Bu yüzden yaralılar da tedavi edilemediği için bir süre sonra vefat ediyor. Bütün bunlar yaşanırken maalesef İstanbul da haince bir saldırıya maruz kaldı ve 44 tane vatan evladını şehit verdik. Şehitler bizim şerefli geçmişimizin abideleridir. Eğer biz bugün rahat bir şekilde hayatımızı sürdürüyorsak bu topraklar için feda eden şehitlerimiz sayesindedir. Allah bu mübarek şehit kanıyla sulanmış vatanımızı böldürtmesin! Bayrağımızı göklerden indirmesin! Bizleri bölmek, parçalamak isteyenlere fırsat vermesin İnşallah.” ifadelerini kullandı.
“Savaş Tankı Değil Oyun Parkı”
Yaylacı Suriye bulunan hastane ve yetimhaneleri ziyaret ettiği sırada yaşadığı olayları anlattığı konuşmasında; “Onları daha yakından tanımamız lazım. (Muhammed isimli görseli işaret ederek) Muhammed annesini ve babasını çok seviyordu. Öyle ki bu yaştayken annesinin ve babasının yanına, cennete bedeninin yarısını gönderdi…
Yaklaşık bir buçuk yıl önce İstanbul Fatih’te ağabeylerimizle dertleşiyoruz “Bir şeyler yapılmalı!” diyoruz. Çünkü biz çocukluğu yaralı insanlarız. Rahat duramayız. Dünyanın bir ucunda bir çocuk çığlık atar o gece bize uyku haram olur. Bir proje hazırladık, sloganımız “Savaş Tankı Değil Oyun Parkı”. Allah nasip etti aramızda para topladık sınıra iki tane oyun parkı götürdük. Oyun parkı kurulmadan önceki günler Suriye’de bulunan yetimhaneleri ve hastaneleri geziyoruz, oradaki yetim kardeşlerimizle zaman geçiriyoruz. Onları bu acıdan biraz uzaklaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Birçok yetimhaneye gittik. Bir gün bir yetimhanenin önünde durduk. Rehberimiz bize döndü; “Buradaki çocuklarla oynamak yasak!” dedi. Çocuklarla oynamak neden yasak olsun? Bu soruyu ona da sorduk. Bu yetimhanedeki bütün çocuklar ya tecavüze uğramıştı ya da onlara gözünün önünde annelerine ve hatta babalarına tecavüz edilmişti! Sustuk. Kardeşlerimizin yüzleri hiç gülmedi. O gün dedik ki “Nurlar gülene kadar, gökler buna şahit olana kadar bu yük bizim sırtımızda.” cümlelerine yer verdi. Yaylacı konuşmasının ardından bir şiir okudu. Program Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Enes Erdem’in şiir okuması ile devam etti. Daha sonra Sivil Toplum Kuruluşları’nı temsilen Abdussamed Yaltagil konuşmasını sundu. Daha sonra tekrar sine-vizyon gösterisi ile devam eden program Kırklareli İl Müftü Yardımcısı Adnan Zeki Bıyık’ın duası ile sona erdi.
Peki Halep’te son durum nedir?
Esed rejimi, Rusya, İran ve Hizbullah ittifakı, bölgede yaşayan muhalifleri çaresiz bırakacak hale getirmek için birçok noktadan acımasızca saldırıyor. Son olarak Suriye'de İran komutasındaki Şii milislerle, Esed ordusunun kuşatmasındaki doğu Halep'te ateşkesin yeniden sağlanması konusunda uzlaşma sağlandı fakat sivillerin tahliyesi sırasında ateşkes ihlali ile konvoya saldırı gerçekleşti. Saldırı sonucu masum siviller hayatını kaybederken tahliye konvoyu geri dönmek zorunda kaldı. Tüm dünyanın sessiz kalarak zulme ortak olduğu, insanlık açısından sınıfta kaldığımız bu dönemde zulüm gören tüm kardeşlerimize dualarla da olsa yardım etmek için geç değil.