2009 yilinda devam eden ekonomik kriz Kirklareli’nde, dövizin prestijini
farkli bir duruma getirdi. Vatandaslar daha önce yatirim araci olarak
kullanilan dolar ve euro gibi popüler döviz birimlerini, sadece islerini
halletmekte kullanmaya basladilar. Ayrica uzman bir görüs, krizle birlikte
Kirklareli’ndeki resesyon durumunu kisaca degerlendirerek, ilimizdeki ticari bencilligin, sadece büyük yatirimciya fayda sagladigina dikkat çekti.
Ekonomik krizin halen devam ettigi ve grafiklerin sik araliklarla degistigi piyasalarda döviz, kendi kulvarinda ilerlemeye devam ediyor.
Ancak insanlarin bu konudaki inovasyonlarinda siki degisiklikler oldu. Kirklareli’nde dolar ve euro’nun 2009’daki ve su andaki ivmesini sordugumuz döviz bürosu sube müdürü Erhan Onuk, 2008 yilinin sonlarinda ABD’de patlak veren ve oradan tüm dünyaya yayilan ekonomik krizin, 2009 yilinda da varligini sürdürmesi sonucu, dövizde hedef degistirdigini ifade etti.
Döviz cazibesini yitirdi
Insanlarin yabanci para birimlerini yatirim araci olarak görmekten uzaklasip, islerini halletmeye yogunlastigini kaydeden Onuk, “Vatandaslarin döviz birikimleri, krizle birlikte hacimsel oranda erimeye basladi. Kimse artik döviz yatirimina yönelmiyor. Birikimden vazgeçiyor. Çünkü zor bir dönemden geçiyoruz.“ diye konustu.
Kirklareli’nin memur agirlikli bir kent olmasi nedeniyle krizi yüzeysel yasadigini söyleyen Onuk, “Ancak yine de üretim sektörü ve esnafimiz tarafindan derinlemesine hissedildi. Krizin yarattigi korku, piyasalardaki hizina yetisilemeyen degisimler, esnafi da memuru da, dövizini yatirima çevirme güdüsünden uzaklastirdi. Insanlar artik tüketim alaninda kredi kartina bagimli olmalarindan dolayi döviz, cazibesini yitirmeye basladi. Çünkü bugün nakit para vermeden kredi kartiyla alisveris yapan birçok kisi, ay sonunda maasini ATM’den çekiyor, tekrar bankadan içeriye girip ödeme yapiyor, elinde hiç para kalmiyor.” degerlendirmesinde bulundu.
Isini bilen için kriz yok
Uzman gözüyle küresel krizi de degerlendiren Erhan Onuk, kendi bürolarinda is sirkülasyonunun bekledikleri performansta devam ettigini kaydederek, krizden en fazla etkilenen yerlere Lüleburgaz, Çorlu ve Tekirdag’i örnek olarak gösterdi. Onuk, isini bilen için kriz olmadigini anlatarak su açiklamalari yapti:
“Bakin, Kirklareli küçük bir kent. Daha sansi var. Her yerde büyük firmalarin yatirim yaparak muhtelif sektörlere girmesi, küçük isletmecileri zor durumda birakmaya, kendi tabirleriyle onlari ezmeye basladi. Bu bir pasta. Girisimci sektöre giriyor, yatirimi büyük oldugu için kazanç konusunda da pastadan en büyük dilimi kapiyor. Bu asamada küçük isletmeciler kendilerini yenilemezse, degisim yapmazlarsa yokolup gideceklerdir. Artik sayilari her geçen gün artan AVM’ler tüketiciye daha mantikli gelmeye basladi. Çünkü imkanlar, alternatifler fazla. Markayi ve kaliteyi ucuza ya da daha makul fiyatlara satin almak mümkün.”
Bu durumun Kirklareli için daha söz konusu olmasa da er geç gerçeklesecegini belirten Onuk, “Önceden, ‘Emekli olduktan sonra, açarim bir bakkal dükkani. Oturur beklerim. Ne kazanirsam bereket versin.’ gibi bir zihniyet vardi. Bu devir artik bitti. Kirklareli’nde nüfus az, henüz büyük yatirimciya cazip degil. Ama eninde sonunda buraya da gelecekler.” dedi.
Kriz, bir metanin bilmeyenin elinden bilenin eline geçmesidir
Büyük yatirimcinin gelerek küçük isletmeciyi zor duruma sokmamasi için, birlesmenin sart oldugunu söyleyen Onuk, Kirklareli’nde böyle bir kenetlenmemin olmamasina anlam veremedigini söyledi. Onuk, “Ekonomik kriz 2008 ve 2009’da etkili oldu. Bence 2010 yili da sikintili geçecek. Ancak piyasalarin beklentisi, 2010’dan sonra toparlanma yönünde. Krizde mal ve para el degistiriyor. Yani bir nevi isi bilen, isi bilmeyenin elinden aliyor. Kriz budur. Kirklareli’nde tek bir AVM var. Insanlar sikayet etse de, etmese de oraya gidiyor. Hepimiz gidiyoruz. Ancak Kirklareli’nde varolan yerel isletmeciler, beraberlik içerisinde olabilselerdi, yine onlarin sikayet ettigi durum yasanmazdi diye düsünüyorum. Ama maalesef anlasmazlik varki, bugüne kadar birlesim olmamis. Bugünden sonra da olmazsa, pastanin büyük dilimlerini yine büyükler kapmaya devam eder.” dedi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol