FETÖ'nün esnaf ve iş adamı yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma sonunda haklarında dava açılan 49 sanığın yargılandığı davada, 9 sanığın savunması tamamlandı
Kırklareli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "esnaf ve iş adamı" yapılanmasına yönelik soruşturma sonunda haklarında dava açılan 1'i firari 30'u tutuklu 49 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Halk Eğitim Merkezi'nde oluşturulan salonda Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmaya, sözde "il imamı", "il ağabeyi" ve "il ablası" olduğu iddia edilenlerin de arasında bulunduğu 30 tutuklu sanık getirildi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan FETÖ ile irtibatlı dershane, kolej ve yurtlardan sorumlu genel müdür A,K, duruşmada savunma yaptı.
Hakkındaki suçlamaları reddeden A.K, gözaltı süresince kendisine verilen yemekleri ve cezaevindeki koğuş şartlarını beğenmediğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin tepkisi üzerine esas savunmasını yapan A.K, Bank Asya ile örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u hiçbir zaman kullanmadığını öne sürdü.
Her işini yasal çerçevede yaptığını iddia eden A.K, ''Dershanelerde işe alımlarda ilk öncelik kardır. Dershane müdürü bize 'ben bu personelle çalışmak istiyorum' dediğinde, biz de kendisine 'ilk önce kar sonra kiminle çalışmak istiyorsan çalışabilirsin' diyoruz.'' dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Yeltepe'nin "İlk önce eğitim olması gerekmiyor mu?" sorusuna Kemerli, "Bizim için önce kardır. Sonuçta biz özel sektörüz.'' şeklinde cevap verdi.
- "Turistik gezi için Belçika'ya giderken gözaltına alınmış"
Tutuklu sanıklardan M.A ise FETÖ ile irtibatlı kolejin KHK ile kapatılmasının ardından işsiz kaldığını ve bu nedenle turistik gezi için Belçika'ya gideceğini iddia etti.
Belçika'da bir arkadaşını ziyaret etmeyi planladığını anlatan M.A, havalimanında polisler tarafından gözaltına alınarak pasaportuna el konulduğunu ifade etti.
M.A, pasaportuna kanunsuz bir şekilde el konulduğunu ileri sürdü.
Mahkeme heyeti, 9 sanığın savunmasını tamamlamasının ardından, duruşmayı yarına erteledi.
Bu arada, tutuklu sanıklardan KHK ile gazetesi kapatılan E.C. cezaevi ring aracına bindirildiği sırada kendisini görüntüleyen gazetecilere, ''Ayıp, ayıp eşekler'' diyerek tepki gösterdi.
Mahkemeye Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılarak savunma yapan E.Ç. daha önce etkin pişmanlık yasasından faydalanarak örgüte ilişkin bildiği her şeyi anlattığını söyledi.
Belli bir süre örgüte ait evlerde kaldığını belirten E.Ç. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı suç işleyecek hiç bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.
Örgütün gizli haberleşme programı ByLock'un bir süre telefonunda yüklü kaldığını anlatan E.Ç. programın ise başka bir kişi tarafından telefonuna yüklendiğini öne sürdü.
E.Ç. örgüt içerisindeki 'Beyza' kod ismine ilişkin savunmasında, ''Ben kendimi, adımı hiçbir zaman saklamadım. Bazıları bana 'Beyza' diyordu. Evlerde kaldığım sürece de öğrencilerle namaz kılıp dua ederdik. Ben tamamen dini duygularımı dinleyerek oradaydım, hiçbir kötü eylemde bulunmadım.'' dedi.
- ''Anne dua okusana''
Mahkeme Başkanı Vahdet Yeltepe'nin, sorularına cevap vermekte zorlanan E.Ç'nin bir anda arkasına dönerek, ''Anne dua okusana'' demesi dikkat çekti.
Yeltepe'nin bu sırada "Ne duası?" diye sorması üzerine E.Ç'nin, ''Yok efendim ben anneme dua okusun diye dedim'' demesi diğer sanıkların gülümsemesine neden oldu.
Örgüte ait evlerde suç olduğunu bilmeden kaldığını ifade eden E.Ç, çok üzgün olduğunu dile getirdi.
Yine Yeltepe'nin "Örgüt evlerinden ne zaman ayrıldın" sorusuna E.Ç, ''Darbe sanırım temmuz ayında oldu, ben de ocak ya da şubat ayında ayrıldım.'' şeklinde cevap verdi.
- ''Zaman gazetesi protestosu için yoğun çaba sarf ettim''
KHK ile kapatılan eski Refia Hanım Kız Öğrenci Yurdunda yönetim memuru olarak çalışan tutuksuz sanık N.Ö.E de SEGBİS aracılığı ile Kütahya'dan katıldığı duruşmada, İstanbul'da yapılan Zaman gazetesi protestosuna herkesin katılması için yoğun çaba sarf ettiğini belirtti.
Eşi Ö.E'ün Zaman gazetesi Kırklareli il temsilcisi olduğunu ifade eden N.Ö.E, eşinin işinden çıkarılacak olmasından korktuğu için protestoya herkesi davet ettiğini kabul etti.
Tanıdığı herkesi telefonla aradığını ve gazetenin Kırklareli'den İstanbul'a servis kaldırdığını söylediğini aktaran N.Ö.E, ''Zaman gazetesine kayyum atandığında eşim işinden olacaktı. 9 yıl sonra ilk kez hamile kalmıştım. Ben hamileyken eşimin işinden olmasını istemiyordum. Bunun için tanıdığım herkesi aradım. İddianamede de bununla ilgili 17 tape kaydı var. Zaman gazetesi protestosu için yoğun çaba sarf ettim. Memleketimdeki tanıdıklarımı da arayacaktım. Evet bu benim şahsi çabamdır. Çünkü eşimin iş akdi sona erecek ve tazminatta alamayacaktı.'' şeklinde savunma yaptı.
İddianameden
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 836 sayfalık iddianamede, sanıkların "silahlı terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak" suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1965'te Kırklareli'de vaizlik yaptığı dönemde kaldığı, örgüt tarafından "bülbül yuvası" diye tabir edilen ev ile örgütün öğrenci yurtları ve dershanelerine ilişkin bilgiler yer alıyor.
Farklı şehirlerden kente gelen örgütle bağlantılı kişilere "bülbül yuvası" olarak adlandırılan ev gezdirilerek örgüt adına para toplandığı ifade edilen iddianamede, ev ve yurdun tutuklu sanık emlakçı H.O'nun sorumluluğunda olduğu kaydediliyor.
İddianamede, örgüte ait öğrenci yurtları, dershaneler ve evlerde gerçekleştirilen "sohbet toplantıları"nda il imamı Ş.B. tarafından örgüt elebaşı Gülen'in vaazlarının bulunduğu videoların izletildiği, hükümet aleyhine bedduaların yapıldığı, "hayır işleri" adı altında "sohbet ve toplantı"lara katılan örgüt üyelerinden himmet ve yardım toplandığı belirtiliyor.
İl imamı tarafından örgüte üye kazandırılması, örgütün daha çok güçlendirilmesi için örgüt yöneticilerine baskı yapıldığı bilgilerine de yer verilen iddianamede, sanıkların örgütün "sohbet ve toplantıları"na katıldıkları, örgüte maddi destek sağladıkları, örgütün kurum ve kuruluşları ile bağlı dernek ve sendikalarında çalıştıkları, bazılarının gizli haberleşme programı "ByLock" programını kullandıkları anlatılıyor. (AA)
Bu davada hakların da onlarca sayfa iddianame olanlar tutuksuz yargılanıyor ticari faaliyetlerine devam ediyorlar biri çıkıp bunu açıklasın lütfen.