Kirklareli'nin kalkinmasinda önemli pay sahibi olmasi düsünülen turizme yeni bir deger kazandirilmasi için firsat dogdu. 1993 yilindan bugüne Asagipinar kazi alaninda yapilan kazilari yürüten Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Mehmet Özdogan, Asagipinar kazilarinda ortaya çikarilan tarihin, dogru planlama ve organizasyon ile Kirklareli'ne önemli bir turizm degeri kazandirabilecegini düsünüyor. Öyle ki elde edilen degerlerin sergilenmesi Kirklareli turizmine önemli bir ivme kazandirabilecek durumda. Sergileme noktasinda ise yer sorununun gündeme geldigini ifade eden Prof. Dr. Özdogan, yaklasik 4 yil önce Belediye Meclisi'ne sundugu eski Buzhane binasinin tamda bu ise uygun oldugunu söylüyor.
Müze talebinin uygun görülmesinin ardindan çesitli görüsmeler yapmak üzere Kirklareli'ne gelen Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Mehmet Özdogan, kazi alaninin sergilenmesi ve eski Buzhane'nin müzeye dönüstürülmesine iliskin olarak gazetemizi de davet üzerine ziyaret etti. Bakanlik yazisinin geçen ay Kirklareli'ne geldigini belirten Prof. Dr. Özdogan, Belediye Meclisi toplantisinda eski Buzhane'nin müzeye dönüstürülmesi önerisinin kabul edildigini animsatarak alanin imar planina da islendigini belirtti. Meclisin kabul etmesi, Bakanligin da prensipte onayi ile resmi formalitenin bittigini kaydeden Özdogan, bunun hemen müze yapilacagi anlamina da gelmedigini zira Bakanligin henüz programina almadigini kaydetti.
"Kirklareli Kültür Sektörü" projesi
Eski Buzhane binasi ve kazi alaninin teshiri için hazirladiklari proje hakkinda bilgi veren Prof. Dr. Özdogan, hazirladiklari "Kirklareli Kültür Sektörü" projesinin basariya ulasabilmesi ve Kirklareli'nin bir deger olarak burayi elinde tutabilmesinin, bölgenin çekim gücünü saglamasi ve korumasi gerektigi gerçeginden hareket ettigini ifade ederek, "Çekim gücü olmadigi takdirde buranin sürdürülebilirligi mümkün degil. Ne yaparsaniz yapin burasi tek basina yasayamaz. Bu nedenle buraya çesitlilik sunan ve birbirleri ile entegre birimler olmasi gerekiyor. Onun için oraya (Buzhane binasi) yeni müze binasi düsündük. Kazi alanini kapali alan haline getirerek teshir etmeyi planladik. Kazi alanindan çikan parçalarin restorasyonu, geleneksel arkeoloji ve çalistay alani, Kanligeçit müzesi ve Tumba müzesi, geleneksel el sanatlari çarsisi ve restorasyon alanlari koyduk. Bunlar birbirleri ile entegre olduklari takdirde yasama sanslari var, ayri ayri hiçbiri yasayamaz. Çekim merkezi olursa, Istanbul'dan diger illerden büyük gruplari çekerse yasar. Orasi da tek basina yeterli degil. O nedenle ‘Kirklareli Kültür Sektörü'nün Mantigi’ diye bir proje daha hazirladik. Kirklareli'ne gelen insanlari en az iki gün burada tutacak ve oyalayacak bir proje düsünüyoruz. Kültür turizmi, doga turizmi gibi unsurlari olacak. Proje için kent merkezinde kongre turizmine uygun olarak kongre merkezi kurulmasini da kapsiyor. Istanbul, Çorlu gibi stres alanlarindan gelen insanlarin rahatlayabilecegi bir ortam yaratilmali. Yayla Meydani'nin biraz daha restore edilerek çekim alanina dönüstürülmesi gerekiyor. Bu konuda yapilan mevcut uygulamalar iyi uygulamalar. Mevcut Seyfioglu Tabyasi gibi alanlarin restore edilmesi gerekiyor. Bütün bunlar oldugu takdirde farkli istekleri olan insanlari buraya çekme ihtimali olasiligi artar. Bunu çektiginiz andan itibaren kente katkisi olan bir sektöre dönüsür. Bunlar bir bütün halinde yasar tek basina hiçbiri yasamaz. Bunlar arasinda en büyük maliyeti isteyen bizim yaptigimiz is onun disinda orman orada, Seyfioglu Tabyasi orada, Yayla Meydani kendisi zaten çekim merkezi. Tek lazim olan kongre merkezidir" dedi.
"Çimento fabrikasini sokarsaniz geçmis olsun"
Bu projenin hayata geçmesi için Kirklarelilerin destek vermesi gerektigini kaydeden Prof. Dr. Özdogan, bölgede "nefes" alinabilecek Kirklareli ile Vize'nin kaldigini söyledi. Kirklareli'nin kolay bir yatirim ile kapsamli bir kültür turizmi konusunda iki seçenegi oldugunu ifade eden Özdogan, "Benim istedigim Kirklarelilerin de buraya destek vermesidir. Bunu sahiplenmesidir. Kirklareliler bunun için ugrasmaz da çimento fabrikasini sokarsa geçmis olsun. Ya ucuza kaçar buraya bir fabrika getirirsiniz 500 kisi çalisir gerisi beni ilgilendirmez dersiniz ya da bunu kültür sektörüne dönüstürürsünüz. Dünyada bunun örnekleri çok. Ben sadece proje önerisi yaptim. Bunu degerlendirmek Kirklarelilerin elinde. Olmazsa ben kazi yaptigim alana iliskin koruma önlemlerini yaparim gerisi Kirklareli'ne kalir.
Kirklarelili burada diger yerlerde olmayan ne var onu ortaya çikartmasi gerekiyor. Birbirini tamamlayan yatirimlarin yapilmasi gerekiyor" diye konustu.
"Mevcut Müze'nin yeri yok"
Eski Buzhane'nin orada yapilacak müze ve entegre birimlere ulasim konusunda sikinti olmasini beklemedigini dile getiren Özdogan, henüz bir çalisma yapilmadan Istanbul'dan bölgeyi görmeye gelenlerin sayisinin mevcut Kirklareli Müzesi'ni görmeye gelenlerin sayisindan fazla oldugunu söyledi. Kent Merkezi'nden ulasim ile ilgili olarak Özdogan, "Istanbul'dan geçen sene orayi görmeye gelenlerin sayisi buradaki müzeyi görmeye gelenlerin sayisindan fazladir. Åzehir merkezi ile Asagipinar arasindaki mesafe çok degil. Orada bir çekim oldugu taktirde halk buraya gelecektir. Ileride burasi plan dahilinde müze ve eklentileri seklinde uygulamaya geçerse örnegin fayton sistemi ile ya da küçük traktörlerin çektigi arabalar seklinde insanlari oraya tasiyabilirler. Ben sahsen oraya yürüyerek gidebiliyorum insanlar da bunu yapabilirler. Düzeltilmesi gereken bir iki yol ile ulasim sorunu çözülür.
Bundan daha iyisi olamaz. Bu olmaz ise oranin teshiri mümkün degil zira 1999 yilindan beri Kirklareli Müzesi'ne teslim ettigimiz eserlerin hiçbiri teshire çikmadi. Ama müzede de kabahat yok çünkü müzenin yeri yok. Åzu anda çagdas bir teshir yapilmali. Halkin anlayacagi biçimde animasyonlu, hareketli maketler yapilmali. Buzhane'nin oldugu yer sergi için uygun. Temeli saglam. Çati onarimi ve mevcut bir kat daha çikarak uygun hale getirilebilir" ifadelerini kullandi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol