Kirklareli esnafi degisik buluslarla krize direniyor

Geçtigimiz günlerde açiklanan TÜIK (Türkiye Istatistik Kurumu) verileri, ilimiz Kirklareli’nde nüfus azalmasi yasandigini gösterdi. 2007 rakamlarina kadar gerileyen Kirklareli’nde halen köyden devam eden iç göçün, çogunlukla Lüleburgaz ilçemizde yogunlastigini yazmistik. Ancak Lüleburgaz’daki rakamsal duraganlikta, gözlerden kaçmayan bir ayrintiydi. Bunun birinci siradaki sebebi ekonomik kriz. Yapilan arastirmalar her ne kadar kriz zamaninda Kirklareli’nde kapanan isyeri olmadigini gösterse de, küçük çapli girisimlerin fazla uzun ömürlü olmadigi bir gerçek. Bir anlik hevesle açilan hizmet odakli dükkanlar, üzerinden fazla bir zaman geçmeden kapaniveriyor. Nitekim daha önce bu konuya yönelik açiklamalar yapan KSMMMO (Kirklareli Serbest Muhasebeci Mali Müsavirler Odasi) Baskani Burhan Üstünkol, Kirklareli’nde belli bir sermayesi olan kisilerin profesyonel bir piyasa arastirmasi yapmadan, sadece görerek, heves ederek isyeri açtigini, bunun sonucunda da girisimlerin kisa ömürlü oldugunu söylemisti. Buna ek olarak Üstünkol, 2009 yilinda Kirklareli’nde bin küsur isyeri açildigini, ancak 5-6 ay içinde yaklasik 600 tanesinin kapandigini belirtmisti.

Geçtigimiz günlerde objektiflerimize takilan ilginç bir görüntü, Kirklareli’ndeki bazi isletmecilerin ne kadar alternatif düsüncelere sahip oldugunu gözler önüne serdi. Dükkaninin bir camina “Indirim” yazisini yazdiran isletmeci, belki de bu kampanyadan umdugunu bulamadi ve farkli bir metodla isletmesini ayakta tutmaya karar verdi. Dükkaninin camina “Isyerimize ortak araniyor” yazisini asan isletmeci, genellikle görmeye alisik oldugumuz; “Devren kiralik dükkan, satilik dükkan, tasfiye sebebiyle kapatiyoruz, kapatma dolayisiyla zararina satislar” gibi uygulamalarin tersine bambaska bir yola basvurmus. Bu, Kirklareli’ndeki küçük esnafin kapatma ya da devretme fikrini, artik en son çare olarak düsündügünün bir göstergesi.

Bunun yanisira varolan isletmesinin hizmet seklini bir anda degistiren esnafta var. Kamuoyunun da bildigi üzere, Kirklareli’nin en islek caddesinde uzun yillar mobilya satisi ile ugrasan bir esnaf, geçtigmiz ay sektör degistirerek, kafeterya isine basladi. Bu degisim ilk etapta kisa bir saskinliga sebep olsa da isletmeci, girisiminin meyvasini almaya basladi. Ekonomik krizin etkisiyle, belki de uzun zamandir sirkülasyon olmayan mobilya dükkani, bir anda kafeteryaya dönüstü ve ticari açidan çok aktif bir isletme haline geldi. Bunda süphesiz Kirklareli’nde eksikligi hissedilen hizmet sektörüne, cevap veren bir isyeri açmis olmanin getirdigi arti puan da var. Artik isletmeciler, üniversite sayesinde büyüyen ögrenci mevcudunu baz alarak yatirim yapma pesinde. Çünkü, sermayesi olan birçok kisinin popüler sektörlere yönelerek, çabuk ve çok para kazanma istegi son zamanlarda hüsranla sonuçlanmaya basladi. Kirklareli’nde bir dönem sayilari oldukça artan fast-food dükkanlari, maliyetlerini çikaramamaya baslayinca, kapanma yoluna gitti. Daha net bir ifadeyle Kirklareli’nde tavuk-döner sektörü büyük sallanti içine girdi.

Kriz, bir türlü düzelmeyen issizligi yine kaderine terketti

Küresel krizin kendini en çok hissettirdigi alan üretim sektörü olunca, issizlik kaçinilmaz bir kader oluyor. Kirklareli’nin uzun yillardir kabugunu kiramamasi, zaten çok az sayida bulunan sanayi endüstrisini daha da ürkek hale getirdi. Fakat burada bazi çeliskilerin de gözardi edilmemesi gerektigini ifade eden uzmanlar, ilimizdeki kalifiye eleman sikintisina dikkatleri çekerek, issizligin hangi sartlarda olustugunun seffaf olarak bilinmesi gerektigini söylüyorlar.

Esnafin kriz politikasi yukarida yazdigimiz sekilde sonuçlanirken, baska sektörler krizi ya agir darbelerle, ya da istihdam eksiltmesiyle atlatmaya çalisiyor. Dolayisiyla kriz, bir türlü düzelmeyen issizligi yine kaderine terketmis oluyor. Kirklareli’ndeki isçi oranina cevap veremeyen fabrika sayisi, ekonomik krizle birlikte tamamen içine kapanik bir hal aldi. Ancak uzmanlar ve yetkililer, issizligin bazi sebepleri arasinda kalifiye eleman sikintisinin azligini da gösteriyorlar. Daha önce Iskur’la ortak projeler gerçeklestiren Kirklareli Üniversitesi, bu konudaki görülmeyen noktayi gün isigina çikarmisti. Üniversite rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, issizligin en büyük sebeplerinden birine, varolan isgücü talebine yeterli sayida vasifli eleman arzi olmadigini örnek olarak göstermisti. Buna benzer bir açiklama yine geçtigimiz günlerde KSMMMO Baskani Burhan Üstünkol’dan geldi. Ayni bölümlerden mezun birçok insanin piyasaya sürülmüs olmasinin hem eleman kalitesini düsürdügünü, hem de arzin karsisinda talep olusturmadigini kaydeden Üstünkol; birçok insanin is aradgina, bununla beraber birçok firmanin da personel aradigina dikkatleri çekerek, kalifiye elaman sikintisinin altini çizmisti.

Kirklareli’ndeki egitim verileri her ne kadar yüksek çizgilerde seyretse de, uzmanlasma ve kalifiye hale gelme konularinda ilimizde hala büyük eksiklikler mevcut. Bu da, issizlik oranlarinda görünmeyen bir handikap yaratiyor.

Küçük esnaf, büyük yatirimcidan sikayetçi

Kirklareli’ndeki küçük esnaflarin son yillarda en çok sikayet etttigi durum, büyük yatirimcilarin varligi. Hipermarketlerin nüfusu küçük illerde orantisiz bir rekabet olusturdugunu önemle vurgulayan esnaf, bu konuda devletin yeni kanunlar çikararak, küçük isletmecileri korumasi gerektigini savunuyor. Yabanci sermayeli hipermarketlerin kazancinin, il ekonomisinde hiç bir döngüye sahip olmamasini da elestiren küçük esnaf; buradaki istihdamin çok avantajli bir kazanim olmadigini söylüyor. Ayrica esas karlarin yurtdisindaki kasalarda toplanmasi sonucu, Kirklareli’nin ekonomik bir katkiya sahip olmadigini da sözlerine ekliyor. Esnafin bu ticari zorlanmasina sebep olarak gösterilen ve Kirklareli’nde 2007 yilinda Istanbul yolu üzerinde hizmete giren AVM de, ekonomik açidan bekledigi performansi göremiyor. Kirklareli’ndeki potansiyelin hiç bir degisim yasamamasi, büyük paralar harcanarak açilan AVM’de de kepenk kapatan magaza sayisini çogaltti.

Ekonomik kriz, her kesimi etkiledigi gibi, ucuz alisverisin adresi halk pazarinda da rüzgarini estiriyor. Tezgah açan pazarcilar; günlük maliyeti kurtarma derdine düstüklerini söyleyerek, amaçlarinin artik para kazanmak degil, masraflari çikarabilmek oldugunu sik sik dile getiriyor. Vatandaslarin artik gida ihtiyaçlarinda bile kesintiye gitmesi, paranin avantaj ve dezavantajlarini bambaska bir konuma soktu. Ekonomi sayfalarinda açiklanan virgüllü sayilar, bol rakamli anlasilmaz terimli cümleler, durumun kötüye gitmedigini söyleye dursun; esnaf, issiz ve vatandas, ekonomik krizi derinden hissetmeye devam ediyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol