Hakan Dedeoglu, Trakya’da kanser hastaliginin son yillarda çok arttigini söyledi. Önemli bir sürecin içinde yeralan bölgenin uzun zamandir tartistigi 1/25 binlik planlari da degerlendiren Dedeoglu özellikle Kirklareli’nde plan öncesi atilacak olumsuz adimlarin engellenmesi gerektigini belirtti. Dedeoglu Kirklareli’nin ‘Yavas Kent’ olmasini salik verdi.
TEMA Lüleburgaz Gönüllüsü Hakan Dedeoglu, bir basin açiklamasi yayimlayarak, Kirklareli’nin gelecegine yönelik anlatimlarda bulundu. ‘Yavas Kent’ kavraminin Kirklareli için muhakkak benimsenmesi gerektigini söyleyen Dedeoglu, cümlelerine söyle devam etti:
Yerel tepkiler kamu yarari için çok önemlidir
“Son on yillarda küresellesmenin etkileri tüm dünyada fazlasiyla hissedilmekte. Dünya savaslari sonrasi kurulan dünya düzeninin dayandigi siyasal ve ekonomik ilkeler artan iletisim sayesinde bugün dünyadaki tüm devlet yönetimlerini etkisi altina almis, küresel sermayeyi reddedemeyen hükümetleri isbasina getirmistir. Siyasal ve ekonomik iliskilerin küresellesmesi bir baska açidan degerlendirildiginde artan bir yerellesmeyi beraberinde getirmektedir. Yerelde ortaya çikan tepkiler bir yandan devletin yönetim kapasite ve kabiliyetinin sorgulanmasina yol açarken, diger yandan yasalarin uygulanmasinda üstün kamu yararinin gözetilmesi noktasinda da önemli firsatlar sunmaktadir.”
Amaç büyümeyse, bunun hizli ve çarpik olmasinin getirecegi sakincalari farketmek gerektiginin altini çizen Hakan Dedeoglu, bunun hiç zor olmayacagini belirtti.
Kirklareli, Tekirdag olmamalidir
Kentleri, konumlandiklari dogayla uyumsuz bir biçimde dönüstürmenin küresel sermayeyle isbirligi içindeki hükümetler için bir hedef olsa dahi, görevi kamu çikarinin korunmasi olan yerel yönetimlerin kentlesme ve çevre düzenlemesi gibi süreçlerde oldukça titiz davranmasi gerektigine vurgu yapan Dedeoglu; “‘Yavas kent’ten anlasilmasi gereken bu olmalidir. Oldu bittilerden uzak, yerelde farkli çikar gruplarinin taleplerinin görmezden gelinmedigi, ulusal yasalarin uygulanmasinin saglandigi bir süreç söz konusu olmalidir. Son on yillarda Trakya’da yasanan gelismeler isiginda, Kirklareli’nin bir Tekirdag olmamasi için ‘yavas kent’ olmaya özen gösterilmesi gerekmektedir. Kirklareli nasil yavas kent olabilir?” dedi.
Hakan Dedeoglu açiklamasinin devaminda ‘Yavas Kent’ olmanin kistaslarini maddeler halinde siraladi. Dedoglu ayrica, 1/25 binlik planlarin dogru bir sistemle, bölgenin aleyhine durumlarin tamamen absorbe edilmis birbiçimde onaylanmasinin, onaylanmadan önceki halihazirda yasanan olumsuzluklarin geçte olsa önüne geçecegini niteledigi açiklamasina söyle devam etti.
Bölgemizde kanser hastaligi giderek artmaktadir
“Yavas kent olabilmek için IMP üzerinden ortaya konulan ve sinirli birtakim gruplarin çikarlarini temsil eden planlamanin aksine 1/25000’lik planlarin onaylanmasi gerekmektedir. Ayrica planlar onaylanmadan bölgede atilmaya çalisilan adimlarin önüne geçilmelidir. Aksi halde böyle bir zihniyetin hem kamuda hem de özelde maliyeti büyük olacaktir.
Bölgede su kullaniminda önemli bir sorun yasanmadan mutlaka ‘su yönetimi birligi’ kurulmalidir. Daha önce kolaylikla açilan derin su kuyularinin 2009 yili itibariyla açilamamasi DSI’nin bu konuda ortaya koydugu önemli bir tavirdir. Bu konu bölgemiz açisindan önemli bir olumluluktur. Ayrica saglik ve kullanim miktari açisindan da denetimlerin arttirilmasi gerekmektedir. Bölgemizde kanser hastaligi giderek yayilmaktadir.
Yetkililerin bu konudaki çalismalari sonuca ve çözüme yönelik olarak artmalidir. Yavas kent olmanin bir baska boyutu da eldeki verilere uygun bir kalkinma modelinin isletilmesidir. Kirklareli il sinirlari içerisinde yillardir yapilan kazi çalismalari sonucunda, ortaya çikan tablo, yörenin tarim konusunda ne kadar önemli bir noktada durdugunu göstermistir. Bundan sonra eger kalkinmaya yönelik bir adim atilacaksa bunun topraklarimiza, sularimiza ve kültürümüze uygun olarak atilmasi konusunda tavir almaliyiz.
Siyaset adina farklilasanlar, kisisel çikarlar ugruna bölgemizin yol olmasina göz yummasin
Kirklareli’nin gelecegine yönelik birtakim degisiklikler olmasi dogaldir, bunlara ihtiyaç da vardir. Ancak bu degisikliklerin gerçeklesmesinde yatirimlarin hangi konular üzerine yogunlastigi önem arz etmektedir. Tarim, hayvancilik ve buna bagli olarak, çiftçimizin dogru projelerle desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle; Meyvecilik, bagcilik, aricilik gibi konularda önü açilmasi gereken köylümüzün magduriyeti giderilmelidir. Yatirim yönlendirmeleri meyve suyu, reçel ve türevlerini içeren fabrikalarin yapilmasina olanak saglamalidir.
Kirklareli insaninin kendi degerlerini koruyarak yasamina devam etmek istemesi en dogal haktir. Bazi çevrelerin bu konuda hüküm vermesi ve yasam biçimimizi degistirme gayreti kabul edilemezdir. Trakya tarim topraklarimiz binlerce yildir üzerinde yasayanlara “toprak ana” olarak hizmet etmis ve tüm canlilari beslemistir.
Bu nedenle devletin temsilcileri planlamada keyfiligin önünde durmalidir. Siyaset adina farklilik çabasi içine girenler kisisel kazanimlari adina bölgemizin yok olmasina göz yumamazlar.
TOPRAÄzINA SAHIP ÇIK!”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol