Kirklareli, Üniversitesi ile ilimizde yeni bir sayfa açiyor

Kirklareli Üniversitesi Pinarhisar Meslek Yüksekokulu’nun organize ettigi “Sürdürülebilirlik Kapsaminda Eko Turizm ve Yararlanma Alanlari” konulu konferans, dün Turizm Gazeteci ve Yazarlari Dernegi (TÜYED) Baskani Kerem Köfteoglu’nun sunumu ile gerçeklestirildi. Pinarhisar Halk Egitim Merkezi Toplanti Salonu’nda saat 13.30’da baslayan konferansa, Pinarhisar Meslek Yüksekokulu ögrencileri büyük bir ilgi gösterdi. Konferansin ardindan, ögrenciler ilk olarak Evciler Göleti’ni daha sonra da Dupnisa Magarasini gezme imkani buldular.

Turizm Haftasi’nda gerçeklestirilen bu anlamli konferansa Pinarhisar Kaymakami Erkan Çapar, Pinarhisar Belediye Baskani Mehmet Kapili, Kirklareli Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. S.Erol Okan, Pinarhisar MYO Müdürü Yrd.Doç.Dr. Levent Günaydin, Önadim Gazetesi Basyazari Arastirmaci-Gazeteci-Yazar Nazif Karaçam, çok sayida davetli ve ögrenciler istirak etti.

Saygi Durusu ve Istiklal Marsi’nin okunmasinin ardindan, programin açilis konusmasini gerçeklestiren Pinarhisar MYO Müdürü Levent Günaydin sunlari söyledi;

“Bugün çok güzel bir gün. Çünkü adini bu ilçeden alan Yüksekokulumuz dogdugu topraklarda. Bu yüzden çok mutluyuz. Yüksekögrenim kurumlarinin bulunduklari yörenin sosyal yasaminda sorumluluklari vardir. Bugün buradayiz ve hep burada olmak istiyoruz.”

Daha sonra TÜYED Baskani Kerem Köfteoglu’nun hazirladigi “Sürdürülebilirlik Kapsaminda Eko Turizm ve Yararlanma Alanlari” konulu sunuma geçildi. Köfteoglu sunumunda su konulara degindi;

“199O'li yillarda adindan söz ettirmeye baslayan Eko Turizm, mevcut turist ve ev sahibi yörenin ihtiyaçlarini bagdastirarak gideren ve gelecege dönük firsatlari koruyan turizm çesididir. Yeryüzünün dogal kaynaklarinin sürdürülebilirligini güvence altina alan; yöre halkinin ekonomik kalkinmasina destek olan; Sosyal ve Kültürel degerleri koruyup gözeten bir yaklasimdir. Kitle Turizmine milyonlarca, odaginda eko turizm olan özgün turlara ise binlerce kisi katilip ciddi para harciyor. Sürdürülebilir eko turizme katilanlar kitle turizmine katilanlardan daha fazla harcama yapiyor. Uluslararasi Eko Turizm Birligi'nin (TIES) yaptigi arastirmaya göre, paket turdaki harcamalarin yüzde 80'i uçak, otel ve uluslararasi sirketlere giderken, eko turlardaki harcamalarin yüzde 95'i yerel ekonomilere kaliyor. Sehir turuna katilan turist günde 54, deniz tatiline çikanlar 67 dolar harcarken, kültür agirlikli eko turlara katilanlar günde 90 dolar harciyor. Avrupali turistin yüzde 25-30'u sürdürülebilir turizmin karsilarina çikaracagi faturaya razi. Yüzde 10 ile 20'si "yesil" seçenekler, yüzde 5 ile 10'u "yesil tatil" talep ediyor.

2005-2007 yillari arasinda Türkiye'de turist sayisi yüzde 10, turizm geliri ise yüzde 1.8'lik artis kaydetti. Ayni yillari kapsayan dönemde turistlerin kisibasi harcamalari 650 dolardan 585 dolara geriledi. Dünyada tatil tüketicisi artik farkli heyecanlar, dogayla barisik tatilleri talep ediyor. Dünya turizminde tüketici egilimleri, 3S'den (Deniz-Kum-Günes)  3E'ye (Egitici-Eglendirici-Heyacanlandirici) kayiyor, 3E unsurlarini barindiran Eko Turlar, 3S'yi olusturan Kitle Turizminin alternatifi degil, tamamlayicisidir.

Bulgaristan sinirindaki Dereköy Gümrük Kapisi'ndan yilda ortalama 600 bin kisi giris yapiyor. Bunlarin sadece 250 bini sehirde ortalama 2.5 günlük konaklama gerçeklestiriyor.

Kentin fazla bilinmeyen Kiyiköy, Igneada ve Panayir Iskelesi plajlari, sehir disindan gelenlerin ugrak yeri. Buralar çadir turizmine de ev sahipligi yapiyor.  Sehirde alti otelde 750 yatak kapasitesi mevcut Ayrica, tatil bölgelerinin çarpik kentlesme ve sanayilesmenin olumsuz tesiri altinda bulunmayisi, kent için önemli bir avantaj sayiliyor. Dupnisa magarasi:

Iki kati birbirinden farkli. Birbirine tezat üç magaranin üst üstte bulunmasi son derece ilginçtir.

Kirklareli'nde  kampçilik yapilabilir. Kampçilik ve Karavancilik en eski ve en geleneksel iki turizm seklidir. Kampçilik ye Karavancilik ilgisi insan karakterinin iki dogal niteligine dayanir. Ilki yaradilisimizdan gelen özgürlük arzusu; ikincisi dogaya dönme özlemimizdir. Bu ikisi seyahat açligi ve diger insanlarla toplumsal temasin degerinin takdir edilmesi ile birlestiginde basari tamamdir. Uluslararasi Kampçilik ve Karavancilik Federasyonu (FICC), kampçilik ve karavancilikla ilgili konulan savunmaya yönelik olan dünya çapinda tek organizasyondur. Günümüzde 5 kitada 34 degisik ülkede 58 üye klüp veya federasyonunu temsil ediyor. FlCC'ye üye ülkelerin kampçilarinin katildigi bu Rally'ler, gerçek anlamda bir olimpiyat niteligindedir. Bu tanisma dostluk toplantilari, Rally'nin yapildigi ülkenin turizmine ve tanitimina büyük ölçüde fayda sagliyor.

Dogayla barisik olma özelligi disinda pek de lüks olmayan 'Kadir'in Agaç Evleri' Washington Post'ta da haber olabiliyor. Ünlü gazete burayi "Dünyanin en iyi alternatif tatil yerlerinden biri" olarak gösterip, "Ucuz ve dogal bir otelde doyasiya dinlenmek istiyorsaniz burayi tercih edin" diye yazdi.

Alternatif turizm yaraticilik gerektiriyor. Klasik çesitlemenin disina çikanlar ilginç projeler gelistiriyor. Bu projelerden biri de "5 Yildizli Lüls Çadirlar". Bu çadirlar "Süper Canvas" olararak biliniyor. Süper Canvas, dogayla barisik, mevzuatlara takilmamasi ve teknolojiden de yararlanarak sundugu konforla öne çikiyor.

Çadirlar ultra bezden üretiliyor. Rüzgara, yagmura ve günes isinlarina dayanikli; ara katlarla takviye edilmis çadir bezleri yapilasmada büyük konfor sunuyor. Çadir bezlerinin arasinda dogal elyaftan su tutmayan katkilar var. Bu malzemeyle tasinabilir evler; büyük restoranlar; toplanti salonlari gibi kapali mekanlar da insa edilebiliyor. Beton, demir ve plastik kullanimi yok. Yapilarin iskeletleri genellikle ahsaptan yapilmis mafsalli geçmeler seklinde.

Isin ilginç tarafi yapilarin tavani ve çatilari da yine bu çadir bezinden oldugundan nem ve su geçirmiyor. Yazin serin; kisin sicak oluyor. Ayrica üstüne yerlestirilen mikroçipler meteroloji ile haberlesip hava durumunu da bildiriyor. Bunlardan olusturulacak çadir tatil köyleri ve resort otellerin son derece gelismis "aircondition" sistemleri var. Istenen yere de tasinabiliyor.

Hollanda'da peynir üreticisi Peter VVeenink'in bir inat ugruna 1999'da baslattigi "Çiftlik Golfu" günümüzde yayilarak sadece Avrupa'da 110 sahaya ulasti. Çiftlik golfu, ilk bakista, ucunda tahta ayakkabi olan bir sopa ve çukur görevi yapan kovalarla oynaniyor olmasindan dolayi klasik golften ayriliyor. Ancak, iki oyun arasindaki fark bunlarla sinirli degil, oyun ortami da farkli.Çünkü, Çiftlik golfu oynarken, çiftligin ineklerine rastlanabilip, top hendege düsebilir...

"Çiftlik golfu" Hollanda'da golf sahalarinin pahali ve oynanacak saha bulmanin zor olmasindan dogmus.  Ayrica golf oynayabilmek için geçilmesi zorunlu olan bazi testler, peynir üreticisi Peter VVeenink'in harekete geçirmis, hentbol büyüklügünde bir top ve çukur görevi yapan kovalarla bu isi çözmüs. Onun 1999'da Hollanda'da attigi bu adim, günümüzde baska girisimciler tarafindan da izlendi ve günümüzde sadece Avrupa'da "çiftlik golfu" oynanan saha sayisi 110'a ulasti.”

Bu basarili konferansin ardindan, ilk olarak Pinarhisar Belediyesi’nin AB Sinir Ötesi Isbirligi Projeleri kapsaminda yürüttügü ortak küçük projeler fonundan desteklenen Pinarhisar-Tsarevo Gölet Kanosu projesinin herçeklesme alani Eciler Göleti’ne, ardindan Dupnisa Magazasi’na bir gezi düzenlendi. Ancak Dupnisa Magarasi henüz sezonu açmadigi için, ögrenciler bu yöresel güzelligimizi görme imkani bulamadilar. Yine de en kisa zamanda burada tekrar bulusmak için birbirlerine söz verdiler.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol