“Böylesi kritik dönemlerde hekimler ve sağlık çalışanlarına çok iş düşüyor”
Kırklareli Tabip Odası Yönetim Kurulu, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla cumartesi günü Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda çelenk sunma töreni ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Türk Tabipleri Birliği'nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların cezalarının artırılmasını öngören "Sağlıkta Şiddet-Yasa Tasarısı" ve corona virüsü ile mücadele başlıkları ön plana çıkarıldı.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla cumartesi günü Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda Kırklareli Tabip Odası Yönetim Kurulu çelenk sunma töreni ve basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında; corona virüsü ile mücadele ve Türk Tabipleri Birliği'nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların cezalarının artırılmasını öngören "Sağlıkta Şiddet-Yasa Tasarısı" konularına değinildi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Değerli Meslektaşlarımız. Bir 14 Mart'a daha ülkemiz bölgemiz ve dünyada çok ciddi sorunlarla giriyoruz. Dünyamız artık ülkemizi de içine alan çok ciddi bir virüs salgını ile karşı karşıya. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart 2020 tarihinde salgını pandemi olarak tanımladı. Hemen sınırımızın öte yanında bir iç savaş devam ediyor. Öncelikle insan kayıpları ve mülteciler olmak üzere pek çok halk sağlığı sorunu ile karşı karşıyayız.
“Alınacak halk sağlığı önlemleri kadar toplumsal
dayanışmanın da ön plana
çıktığını göreceğiz“
Bu sene ülkemiz ve dünyanın içinde bulunduğu koşullar nedeniyle başta 15 Mart'ta yapacağımız ve sağlık alanındaki sorunları dile getireceğimiz Beyaz Miting olmak üzere pek çok 14 Mart haftası etkinliğimizi İptal ettik. Böylesi-kritik dönemlerde hekimler ve sağlık çalışanlarına çok iş düşüyor. Bizler de bu görevlere odaklanmak istiyoruz. Bu dönemler ayrıca ülkelerin sağlık sistemlerinin ve toplumsal yapılarının sınandığı dönemler olacaktır. Alınacak halk sağlığı önlemleri kadar toplumsal dayanışmanın da ön plana çıktığını göreceğiz. Çünkü alınacak koruma önlemlerine uyulması sadece kendimizi değil, hatta daha fazla bu salgın açısından dezavantajlı grupları yani yaşlı ve kronik hastalığı olanları koruyacaktır. Bu dönem ayrıca tüm dünyanın sağlık hakkına ve sağlık hizmetlerine yaklaşım yönünden dersler çıkaracağı bir dönem olacaktır.
“Taleplerimiz geçerliliğini
koruyor”
Böylesi olağandışı koşullarda fedakarca, yorulmadan, bıkmadan görev yapan sağlık çalışanları olarak bizler bir 14 Mart haftasında daha belki yeterince sesimizi duyuramadık ama taleplerimiz geçerliliğini koruyor: Türk Tabipleri Birliği'nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ve sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların cezalarının artırılmasını öngören "Sağlıkta Şiddet-Yasa Tasarısı" bir an önce yasalaştırılmalıdır. İşyerinde yaşanan şiddet iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. Poliklinik muayene randevuları sağlık çalışanlarının hastalarıyla sağlıklı iletişim kurabileceği, yeterince ilgilenebileceği ve nitelikli hizmet verebileceği şekilde düzenlenmelidir. Acil servisler hızla sadece acil hastalara hizmet verecek şekilde düzenlenmelidir. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, sevk zinciri uygulamasına geçilmelidir.
“Sağlık alanında şiddet
önlenmeli, toplumun sağlık
hakkı korunmalıdır”
Bizler, bu olağanüstü dönemde de görevimizin başında olarak; emeğimizi değersizleştiren, ücretlerimizi ezdiren, çalışma koşullarımızı her geçen gün zorlaştıran yönetim anlayışı değişinceye, sağlıktaki ölümcül şiddeti ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılıncaya, önerdiğimiz önlemler alınıncaya kadar taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Sağlık alanında şiddet önlenmeli, toplumun sağlık hakkı korunmalıdır. Pandeminin de, sağlıkta şiddetin de ortadan kaldırılmasının yolu sağlıkta kamusal bir yaklaşımın hâkim kılınmasından geçmektedir. Türk Tabipleri Birliği'nin aklı ve yüreği hekimlerledir. Örgütsel deneyimimizin, bilimsel bilgi birikimimizin ve dayanışmamızın, bütün sorunların çözümünde en büyük gücümüz olduğunu biliyor, tüm meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyoruz.
Tıp Bayramı, her Mart ayının 14'ünde kutlanan, Türkiye'de tıp alanından çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günüdür. 14 Mart 1827'de, II. Mahmut döneminde, Hekimbaşı Mustafa Behçet'in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Şehzadebaşı'daki Tulumbacıbaşı Konağı'nda Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulması, Türkiye'de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilir. Okulun kuruluş günü olan 14 Mart, "Tıp Bayramı" olarak kutlanmaktadır. İlk kutlama, 1919 yılının 14 Mart'ında işgal altındaki İstanbul'da gerçekleşmiştir. O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran'ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. 1929-1937 yılları arasında 12 Mayıs günü Tıp Bayramı olarak kutlandı.
Bu tarih, Bursa'daki Yıldırım Darüşşifası'nda ilk Türkçe tıp derslerinin başladığı tarih olarak kabul edildiği için Tıp Bayramı yapıldı. Ancak zamanla bu uygulamadan vazgeçildi ve yeniden 14 Mart Tıp Bayramı oldu. 1976'dan beri sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart'ı içine alan hafta boyunca kutlama yapılmakta ve bu hafta Tıp Haftası olarak kabul edilmektedir. Dünyada benzer kutlamalar, farklı tarihlerde yapılmaktadır. Örneğin ABD'de ameliyatlarda genel anestezinin ilk defa kullanıldığı 30 Mart 1842 tarihinin yıldönümü; Hindistan'da ünlü doktor Bidhan Chandra Roy'un doğum (ve aynı zamanda ölüm) yıldönümü olan 1 Temmuz günü "Doktorlar Günü" olarak kutlanır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol