Kırklareli HEM'de "Ahilik" anlatıldı

Ahilik Haftası'nın 25. yıl kutlama etkinlikleri dün Kırklareli Halk Eğitim Merkezi'nde devam etti. 17 - 22 Eylül arasında gerçekleştirilen, Kırklareli Vali Yardımcısı Taceddin Özeren, Kırklareli Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Ali Fuat Şeker ile birlikte beraberinde katılan heyetin de bulunduğu Ahilik Haftası Halk Eğitimi Merkezi programı saat 14.00'da başladı. İlk olarak halk oyunları gösterilerinin yapıldığı program çeşitli okulların da katılımıyla Halk Eğitimi Merkezi toplantı salonunda yapılan konferans ile gerçekleşti. Toplantı salonunda etkinliğin açılış konuşmasını Kırklareli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Fuat Şeker yaptı. Şeker konuşmasında, "Ahilik, sosyal hayatın düzenlenmesinden iktisadi hayata ve vatan savunmasına kadar millet olmanın tüm özelliklerini içersinde barındıran Türk Milleti'ne has sosyoekonomik bir düzendir. Ahi Evran-ı Veli teşkilatı kısaca şöyle tarif eder. Ahilik bir insan bilimidir. Ahi her şeyde, her ortamda ve her çağda denge ve düzen tutandır. Ülke ve ülkelerin varlıklarına kârlılıklar sağlar. Türklere özgü bir kurum olan Anadolu Ahiliği'ni oluşturan bu değerli insanlar, o dönemin yozlaşmış, parçalanmış, kimliğini kaybetmiş, fakirleşmiş Anadolu Türk boylarının birlik, kardeşlik, dostluk, hoşgörü ve insan sevgisini esas alan bir anlayışla bir çatı altında birlikte iş ve meslek sahibi olmayı öğretmişlerdir" dedi.
"Bugün hedefimiz, insanımızı mutlu etmek, devletimizi yükseltmektir"
Ahilik Teşkilatı'nın çalışan insanları savunduğunu ifade eden Şeker, "Ahilik Teşkilatı, iş ahlakını savunan sermaye ve işçinin alın terini koruyandır. Ahlak, bilim ve çalışma prensipleri üzerine kurulu günümüz sosyal güvenliği, kalite, fiyat sisteminin benzer yönleri olan bir teşkilattır. Bugün uygar dünya ülkelerinin toplumlarında uygulamaya ve hakim kılmaya çalıştıkları bu değerler 13. yüzyılda Anadolu Türkleri tarafından ahilere uygulanmış ve böylece diğer ülkelere örnek olmuştur. Bugün devlet olarak, millet olarak hedefimiz insanımızı mutlu kılmak, devletimizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak olduğuna göre Ahilik ilkelerinden istifade etmemizin gerekliliği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır" açıklamasında bulundu. Ali Fuat Şeker, "Milli Kültürümüzün temel taşları olan bu değerlerimizi geniş bir kitleye, her yöne tanıtmayı, esnafımızla, tüccarımızla yeşeren değerler haline getirmeyi bir görev kabul ediyoruz" diye belirtti. Herkesin Ahilik Haftası'nı kutlayan Şeker'in yerine geçmesinin ardından Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Koray Şerbetçi, "Halkı Hak'ka Bağlayan Yol Ahilik" başlıklı sunumunu yapmak için kürsüye çıktı. Şerbetçi Ahilik'i ana hatlarıyla anlatmak istediğini belirterek, "14. yüzyılın Anadolu'sunda Alanya Limanı'ndan kıyıya çıkan Arap Gezgini İbn-i Batutay'a sırtında eski bir giysi ve başında keçe külahıyla değişik görünüşlü bir adam yanaşır. Ve bu uzak diyarlardan gelmiş yolcuyu yemeğe davet eder. Gezgin, yoksul sandığı bu garip zatın davetinden kuşkuya düşse de davete icabet eder. Fakat sonraları anlar ki bunlar, Anadolu'da her kent ve hatta neredeyse her kasaba ve köyde de karşısına çıkacak olan Ahilerdir. Nedir Ahilik? Ahilik kelime anlamınca iki biçimde anlaşılabilir. Ya Arapça "Ahiy", "Kardeş" kelimesi olarak, ya da Divan-ı Lûgatit Türk'te geçtiğince "Akı" yani cömert, yiğit kimse olarak. Bunun yanında kitabi bir tanım getirmek istersek, 13. yüzyılda Anadolu'da, Balkanlar'da, Kırım'da Türkler tarafından kurulan esnaf, sanatkâr ve üretici birlikleriyle bu birliklerin uyguladıkları, ahlâki, siyasi, iktisadi, felsefi duygu ve prensiplerdir" açıklamasını yaptı. Ahilik hakkında bazı açıklamalar yapan Koray Şerbetçi'nin ardından Kırklareli Vali Yardımcısı Taceddin Özeren kürsüye davet edildi.
"İlk toplu sözleşme Kütahya'da yapıldı"
Özeren konuşmasında Ahilik Haftası'nın hayırlı olmasını dileyerek yaptığı sunumdan dolayı Koray Şerbetçi'ye teşekkür etti. Özeren, "Bildiğimiz gibi Osman Gazi'nin hocası olarak Şeyh Edebali, ki Osmanlı Devleti'nin manevi mimaridir. Onun bir sözü de Türk devlet felsefesinin temelini teşkil eder. Yani 'İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın' diye Osman Gazi'ye verdiği nefis bir nasihati vardır.
Şeyh Edebali her ne kadar bir tarikat şeyhi olsa da aynı zamanda bir Ahi'dir. Bizim tarihimizde aslında çok enteresan şeyler vardır. Mesela bir gün öğle yemeğinde, esnaflıkla veya iş dünyasıyla alakalı; mesela şu salonda kaç kişi tarihte ilk defa toplu iş sözleşmesinin Türkler tarafından Kütahya'da yapıldığını biliyor? Tarihte ilk defa bir toplu iş sözleşmesi bizim tarafımızdan yapılmış. Kütahya'da gerçekleştirilmiş. Söyleyebiliriz ki tarihteki, kurumsal manada, meslek örgütü denebilecek ilk örgütlerden birisidir Ahilik Teşkilatı" dedi. Ahilik Teşkilatı'nın sadece bir sanat öğreten veya nasıl para kazanıldığını, ticaret yapıldığını öğreten kuru bir meslek örgütü olmadığını ifade eden Özeren, "Ahilik aynı zamanda ekonomik üretim ve eğitimin yanı sıra büyük bir ahlaki eğitimin verildiğini görüyoruz. Bu, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' sözünde, insanımızı nasıl yaşatacağız? Ahilik Teşkilatı'na baktığımız zaman bir taraftan çırak, kalfa, ustalık ilişkisinde esnaf ve sanatkârı kendi mesleğinde en iyi şekilde eğitirken, bugünkü kişisel gelişim uzmanlarının, hani derler ya bir işi iyi yapın, kendinizi izah edecek bir iş seçin ve seçtiğiniz işin en iyi yapanı siz olun. İşte Ahilik Teşkilatı aslında üretim yönünden, esnaflık yönünden bunu sağlıyor. Yani o süre içersinde bir usta adeta kendi evladını aldığı gibi birçoğu kendi evinde yatırıp kaldırmak, kendi evinde bakımını üstlenmek suretiyle çırak olarak alıyor. Kalfalığa terfi ettiriyor, daha sonra o süreç içersinde mükemmel, muazzam bir eğitim süreci geçiriliyor" açıklamasını yaptı.
Özeren'in konuşmasının ardından "Ahilik'te Şed Kuşanma" adlı sinevizyon gösterimi yapıldı. Program plaket sunumuyla sona erdi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol