Ilimizin son dönemlerde takim sporlari konusunda en sansli oldugu ve basarili oldugu branslardan basinda da basketboldur. Küçük bir olmamiza karsin yaklasik olara 3-4 takimin sadece merkezde bulunmasi bile bu spor'un ne kadar popüler oldugunu göstermekte. Spor Kulüplerinin disinda Gençlik Hizmetleri ve Spor il müdürlügü de açtigi yaz spor okulundan dolayi birçok minik sporcuyu bu bransa çekmeyi basarmistir. Mustafa Koç yönetiminde basarili programlar uygulayarak genç basketbolculara sevdirilmeye çalisiliyor bu spor dali.
Bu spor dalini birçok kisi biliyor ama bizlerde sizlere bu sporun nereden geldigini ve tarihçesini ve kurallarini hatirlatalim istedik.
Tarihçesi ve kurallar
Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yilinda Paris'in Trevise sokagindaki eski bir jimnastik salonunda yapilmistir. Daha sonralari, özellikle I. Dünya Savasi sirasinda, basketbolun Avrupa'da yayilmasinda Amerikali askerlerin büyük etkisi olmustur. Hizla gelisme gösteren basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar arasinda yerini almistir. Amerika, 1897 yilinda erkeklerde, ardindan 1900 yilinda bayanlar arasinda ilk milli basketbol sampiyonlarini düzenleyerek, bu sporu ülke çapinda popüler hale getirmistir. Amerikalilar millî spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunlari'nda kulüp takimlari arasinda maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunlari'na katilan tüm ülkelere tanitmislardir. 1905 yilinda dünyanin en büyük spor salonlarindan Madison Square Garden, kapilarini basketbola açmistir.
Uzakdogu'da da 1913 yilindan itibaren karsilasmalar yapilmaya baslanmistir. Böylece bu oyun birkaç yil içinde Kanada, Fransa, Ingiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan basta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hizla yayilmis, özellikle büyük kentlerdeki genis spor alanlarinda yapilan üniversiteler arasi karsilasmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayilmasinda önemli katkilar saglamistir. Uluslararasi Amatör Basketbol Federasyonu, uluslararasi karsilasmalari yönetmek amaciyla, 20 Haziran 1932'de Isviçre'nin Cenevre sehrinde Isviçre, Yunanistan, Italya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya basketbol federasyonlarinin isbirligi ile olusturulmustur. FIBA her dört yilda bir, Olimpiyat Oyunlari'nin düzenlendigi sehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural degisikliklerini yapmaktadir.
Avrupa Basketbol Åzampiyonasi, 1935 yilinda baslamis olup, 2 yilda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dali olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunlari'na dahil edilmistir. 1951 yilinda baslayan Erkekler Dünya Åzampiyonasi'ni 1953'te Bayanlar Dünya Åzampiyonasi izlemis, Olimpiyat Oyunlari'na basketbol dalinda bayanlar ilk kez 1976'da katilmislardir. Avrupa Ligi ise 1995-96 sezonunda baslamistir.
Basketbol çogunlukla kapali salonda oynanir. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alaninin tabani sert tahtadan yapilir. Alanin boyutlari degisiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun alani bir orta çizgiyle ikiye ayrilir. Bu çizginin tam ortasinda, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alaninin karsilikli olarak kisa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarindadir ve çogunlukla panyalarda cam beyazi plastik kullanilir. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapinda demir bir çember ile buna asili, alt kismi açik, beyaz bir fileden olusur. Basketbol elle oynanir ve atilan top yukaridan çembere girip fileden geçerek asagiya düsünce sayi olur. Basketbol topunun çevresi yaklasik 75-78 cm, yariçapi yaklasik 12,3 cm, agirligi 650-700 gramdir.
Kurallar
Basketbol müsabakalari üç hakem tarafindan yönetilir. Misafir takim sahayi seçme hakkina sahiptir. Her devreden sonra saha degisimi yapilir. Oyun, orta saha çizgisinde her takimdan birer oyuncu arasinda yapilan hava atisi ile baslar. Hava atisina çikan oyuncular, topu tek elleri ile takim arkadaslarina kazandirma hedefini tasir.
Oyun, 10'ar dakikalik dört periyottan olusur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanir. Her takim ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'ser dakikalik bir, dördüncü periyotta iki mola hakkina sahiptir. Ikinci ile üçüncü periyot arasinda 15 dakikalik devre arasi verilir.
Hücum eden takim, kendi sahasini 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadir, aksi halde top kullanma hakki rakip takima geçer.
Oyuncu topla birlikte, top sürme, pas atma, sut atma aktivitelerini yapma sansina sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme sansina sahip degildir; topu istedigi yöne ve kisiye pas ya da sut atmak zorundadir.
Her takim 5 kisiden olusur ve takimlarin sinirsiz oyuncu degisikligi hakki vardir. Eger faul hakkini doldurmamissa, her çikan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takimdaki bes oyuncudan biri ortada, ikisi savunma ve ikiside hücum oyuncusudur.
Oyunu bir bas hakem ve iki yardimci hakem olmak üzere üç hakem yönetir.
Her oyuncu bes faulle oyun disinda kalir, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptigi faul sayisinin toplami, takim faullerini de belirler. Toplamda dört takim faulüne ulasan takimin daha sonra yaptigi her faul, karsi takima serbest atis kullanma hakki kazandirir.
Hakem tarafindan durdurulmadikça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrica, oyuncu sahayi belirleyen çizgilerin disina temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin disina degmeden havadan saha çizgisinin disina çiksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder. Her sayi atisindan sonra veya hakemin düdügü çalmasinin ardindan, oyun ve oyun zamani durur. Sayi yiyen takimin pota gerisindeki çizgi arkasindan topu oyuna sokmasi ile hem zaman hem de oyun tekrar baslar. Oyun içindeki diger durumlara göre, hakemin gösterdigi yerlerden, top oyuna sokulur. Üç sayi çizgisi içinden yapilan her basarili atis iki sayi, üç sayi çizgisi gerisinden yapilan her basarili atis üç sayi olarak degerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayi kazanilan basarili serbest atislar bir sayi olarak degerlendirilir. Oyuncular iki durumda cezalandirilir: Bireysel kural ihlalleri, Faul yapilan durumlar.
Kural ihlali veya hatasi (hatali yürüme, topun çizgi disina çikmasi, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla potanin dibindeki bölüm içinde durmasi v.b) top kullanma hakkini karsi takima verir. Yapilan bireysel fauller (itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezasi almasini sagladigi gibi faulün yapildigi yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atis yapma hakki kazanir.
Serbest atis hakki adedi, faulun yapildigi zaman, yer ve çesidine göre degisir. Åzut atisi sirasinda faul yapilmis ve atis sayi olmamissa atisi yapan takima iki serbest atis hakki verilir. Eger atis sayi olmussa, bir serbest atis hakki verilir. Bir takim, bir devredeki "takim faul" sinirini geçmis ve atis sahasi disinda faul yapmissa, faul yapilan oyuncuya iki serbest atis hakki verilir. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, centilmenlik disi davranislar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b.) iki serbest atis hakki verilir. Faul eger sert bir müdahale ile gerçeklesmisse hakem oyuncuyu oyundan atma cezasi verebilir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol