Kırklareli, 2013 yılını da çöpe attı

Tarihi, Kültürel ve yöresel lezzet bakımından diğer illerden aşağıya kalır yanı olmayan Kırklareli için mayıs ayı ile başlayan festivaller, Etkinlikler ve aktiviteler yani fırsatlar zincirinin son ayına girilirken, Bu  Festivaller boyunca Kırklarelili, Kırklareli Belediyesi ve Kırklareli'ne gelen misafirler toplamda 10 Milyon TL harcarken, oluşturulamayan bir tane platform nedeni ile Kırklareli'nin ismi yine yalnız kaldı.  Tarihimiz, Kültürel değerlerimiz ve yöresel lezzetlerimiz de diğer illerin arkasında kalmaya 2013 yılı itibariyle de devam etti

Kırklareli Üniversitesi'nin Kuruluşunun 7'nci yılında Kutladığı 6'ncı bahar şenlikleri ile başlayan Festival günleri Kırklareli adına sona erdi.

Baştarafı Sayfa 1
Pınarhisar, Babaeski, Vize, Lüleburgaz, Pehlivanköy, Kırklareli gibi nüfus ve gelişim açısından aynı çizgide bulunan merkez ilçe ve merkez ilçeye bağlı ilçelerde gerçekleştirilen festival, bahar şenlikleri, panayır ve şenlik adı altında ki organizasyonlar yüz binlerle ifade edilen bir insan kalabalığını beraberinde sürükledi.
Kırklareli'nin mayıs ayı ile birlikte startı verilen bu eğlenceler kapsamında Kırklarelili olmayan 500 bin ülke içi turisti ağırladığı tahmin edilmekte. Ayrıca bu festival takviminin toplam maliyetinin Belediyelere faturası ise dudak uçuklatan nitelikte.
Son 4 ay içerisinde; Kırklareli belediye başkanlığının organize ettiği Kırklareli Karagöz, kültür, sanat ve Kakava festivali ve Kırklareli Uluslararası Yayla Bolluk Bereket Hasat ve Bağbozumu Şenlikleri, Pınarhisar  Belediyesi tarafından organize edilen Pınarhisar Kültür, Sanat ve Gençlik Festivali, Vize Belediyesi tarafından organize edilen Tarih ve Kültür Festivali, Trakya Gastronomi festivali, Babaeski Belediyesi tarafından organize edilen Babaeski tarım festivali, Pehlivanköy Belediyesi tarafından organize edilen Sonbahar Panayırı ve Tarım Festivali, Kırklareli Üniversitesinin organize ettiği Bahar şenliği ile başı dönen Kırklarelili Babaeski ve Lüleburgaz'da ki festivaller ile de eğlenmenin tadına vardı.
Kırklareli'nin tarım arazilerinin özelliğine uygun  yetiştirilen üzüm, süt mısırı, dağ çileği, kiraz gibi toprak ürünleri festivaller boyunca Kırklareli'nin ara caddelerinde amacından uzak bir şekilde arkasında durulmayan bir ürün olarak sıradanlaştı. Ve diğer illerin akıllı stratejilerinden eksik olan Kırklareli adına 2013 festival yılı bu ürünlerin kazanılmasında kayıp yıl olarak kayıtlara geçti.
Kırklareli'ne özgü lezzetler olan hardaliye, Köfte, peynir, çömlekçilik, süpürge yapımı gibi Kırklareli'nde daha fazla ve lezzetli olan ürünlerin oluşturulamamış bir platform nedeni ile silik bir vaziyette dört ay boyunca gelen misafirlere lokantalarda yada lokantalara gidilirken karşılarına çıktı. Kırklareli hardaliyesi yada Kırklareli'nde çömlekçilik diyemediğimiz bu festival yılında da adını Kırklareli'nin yanına koyamayan bu ürünler kayıp yıl 2013'ün kaza zedeleri arasındaki yerini aldılar.
Türkiye  genelinde görsel ve yazılı olarak bütün illerin tarihlerinin Kırklareli'ne göre daha fazla anlatılmasının  nedenlerinin 2013 festival yılında Kırklareli'nde belediyelerin bu yaşayan tarihimizden gerekli kadar bahsetmemeleri olduğunu söyleyebiliriz.
Arkamızda bıraktığımız festivaller sürecinde adından hiç bahsedilmeyen Yoğunlaş kelesi, Seyfioğlu tabyası, hapishane çeşmesi, kapan cami, Hızırbey külliyesi, Kırklareli'nin en eski evlerini içinde tutan Yayla mahallesi, eski gar binası, Pınarhisar kalesi, Lüleburgaz Sokullu külliyesi, karakaş bey cami, Binbiroklu Ahmet baba türbesi, Vize anfi tiyatrosu, Vize kalesi, Babaeski Köprüsü, Pehlivanköy akarca köprüsü, Babaeski dörtyüzlü çeşme, Koyunbaba kalesi, Dupnisa mağarası, Demirköy fatih demir dökümhanesi, Kıyıköy kalesi, Kıyıköy ayanikola manastırı, Pınarhisar kalesi ile yüzlerce tarihi çeşme, köprü ve evler Kırklareli'nin diğer iller yanında tarih yönünden neden sönük kaldığını gözler önüne seriyor. Tarihi miraslarımızı Türkiye genelinde turist çekecek şekilde anlatılamadığı için bu değerlerimiz için de 2013 yılı kayıp yıl olarak geçti.
Kırklareli merkez ve Merkez ilçeye bağlı ilçe belediyelerinin organize ettiği festival, panayır ve şenliklerin Başkanlıklara maliyeti ise toplam 1 milyon TL civarında. ( tüm harcamalar hesaplandığında) mayıs ayı itibari ile başlayan ve onlarca etkinlik rüzgarında eğlence, müzik ve ünlü biri telaşınla koşan Kırklarelili vatandaşın ise harcadığı para asıl maliyeti gözler önüne seriyor. Mayıs ayı itibari ile festivallerde yer alarak merakını akılda kalıcı olmayan bilgi ve etkinliklerle dolduran Kırklarelili harcadığı 4,5 Milyon TL ile adeta Kırklareli'ne festivallerde ziyaret eden toplam 500 ülke içi turistin harcadığına denk geliyor. Mayıs ayı ile birlikte Belediyeler öncülüğünde havaya savrulan para ise 10 Milyon TL oldu.
Beceriksiz mahalli yönetimin, bir türlü tam olarak kutulanamayan bir siyasi yapının izlerini taşıyan , Kırklareli Belediyesinin Kırklareli için hiçbir şey yapmadan tamamladığı bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Çorum'un Leblebisi, Amasya'nın elması, Ağrı Dağı, Ağrı İshak Paşa Sarayı, Ağrı Balık Gölü, Aksaray Ihlara Vadisi, Aksaray Eğri Minare, Afyon Haşhaş, Afyon Kaymak, Afyon Sucuğu, Ankara Tiftik Keçisi ( Ankara Keçisi ), Ankara Hacı Bayram Veli Türbesi, Ankara August Tapınağı, Ankara Roma Hamamı, Antalya Düden-Kurşunlu-Manavgat Şelaleleri, Antalya Dim-Damlataş-Karain Mağaraları, Ardahan Çıldır Gölü, Ardahan Kaşar Peyniri, Aydın Deve Güreşleri, Aydın Büyük Menderes Nehri, Aydın Afrodisias-Milet-Didim-Priene Antik Kentleri ile Kuşadası, Susurluk Ayranı ve Tostu, Manyas Gölü ve Manyas Yoğurdu, Ayvalık ve Edremit Zeytini, Balıkesir Kaz Dağları Milli Parkı, Batman Hasankeyf Türbesi ve Kalesi, Batman Petrol Rafinerisi, Bolu Yedigöller, Bolu Abant, Gölcük, Bolu Sünnet Gölleri, Bursa Yeşil Türbe, Bursa Ulu Cami, Kozahan, İznik Çinileri, Çanakkale Gökçeada ve Bozcaada, Çanakkale Truva ve Assos Antik Kentleri, Çanakkale Gelibolu Şehitler Milli Parkı, Pamukkale Travertenleri,  Diyarbakır Surları, Diyarbakır Karpuzu, Malabadi Köprüsü, Edirne Rüstempaşa Kervansarayı, Selimiye Camii Edirne, Kırkpınar Yağlı Güreşleri Edirne, Ayçiçeği-Pirinç ve Beyaz Peynir Üretimi, Antepfıstığı, Antep Baklavası, Giresun Kalesi, Fındık Üretimi, Hayırsız Ada, Şebinkarahisar Kalesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet ve Süleymaniye Camileri, Yerebatan Sarnıcı, Kapalıçarşı, Mısırçarşısı, İstiklal Caddesi, Dolmabahçe ve Çırağan Sarayları, Yıldız-Gülhane - Emirgan Parkları, Çamlıca Tepesi, Prens Adaları, Rumeli Hisarı, Haliç Piyerloti, Kız Kulesi, İstanbul Boğazı, Minyatürk, İstanbul Surları, Galata Kulesi, Sultanahmet Meydanı, Aya İrini Müzesi, Eyüp Sultan Camii, Boğaz Köprüleri, Bozdoğan Kemeri, Fener Rum Patrikhanesi, Maraş Dondurması, Döngel Mağaraları, Kilis Yorganları. Pişmaniye, Değirmendere Fındığı, Hannibal'ın Mezarı, Malatya Kayısısı, Analıkızlı Köfte, Günpınar Şelalesi, Muş Ovası, Malazgirt Anıtı, Gaz Gölü, Şarköy Üzümü ve Şarabı, Tekirdağ Rakısı, Ayçiçeği, Tekirdağ Köftesi, Van Kedisi gibi bir çok tarihi, yöresel ve kültürel değer illerin isimlerinin yanına eklenerek mahalli idarenin yerinde hamleleri ile dünya vitrinine sunulup binlerce turisti illerine çekerken, Kırklareli'nin sayısız kültürel değeri ölüme, tarihi dokuları kaderlerine ve yöresel lezzetlerimiz ise Kırklareli'nin çeşitli caddelerine savrulmaya devam ediyor.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Çok doğru bir tesbit.yer gök festival kaynıyor kırklarelimizde ama ortaya çıkan -lay lay lom- harici elle tutulur bir kazanç yok.Kimse kusura bakmasın ama kakavaymış Edirne'nin kakavası bizden daha çok tanınıyor.edirne'nin peyniri bizden daha tanınır.yakında hardaliyeyi de alırlarsa şaşırmayın.Bugün feshanedeki trakya rumeli günlerine gittim.en büyük stand bizim ama bizimki kadar cılız ancak birkaç girişimcinin desteklediği başka stand yoktu.Vize belediye başkanı da olmasa iyice sahipsiz kalacaktı.Koltuk sevdalısı başkan adaycıklarına duyurulur.