Kibrista Kina....

Buram buram kina kokardi gece.
Ah bi geri gelseler... Bir grup vardi o zamanlar. Kibris'ta tektiler. Tüm kinalara, dügünlere onlar giderdi. Yeri, sehri önemli degildi. Kibris havalari çalarlardi. Defçi Beyaz Ahmet, kemaneci Mehmet Ali, deplekçi (dümbelekçi) Altiparmak. Bir de "Becerikli" denilen oyuncu bir kadin vardi ekipte; dans ederdi. Hepsi öldü. Hatta en son ölen Altiparmak'ti. Onlarin ölümleri, ben ve yasitlarim için tanidik birilerini yitirmeden baska, güzel bir devrin tamamiyla kapandiginin da bir kanitidir.
"O zamanlarin kina geceleri yemekli olurdu. Gelin kirmizi giyer, kina da gece yarisina dogru yakilirdi. Sabaha dek süren eglencelerde sabaha yakin saatlerde hellim, çörek, kuruyemis, hatta patates köftesi dagitilirdi. Ertesi gün de dügün yapilirdi. O günden bugüne degismeyen tek sey bu oldu galiba. Bugün kina yarin dügün. Aslinda artik kina yapan da pek yok ya..."
Lefkosa'daki Kibris Müze Dostlari Dernegi'nin lokantasini isleten Sevtap Sah (52, Gaziköy-Lefkosa) bunlari anlatirken ne o gece Magosa'da bir kina töreni düzenlenecegini, ne de gelinin akrabalarinin Kibris halk kültürü ile çalismalar yaptigini, hatta aralarindan birinin "Kibris Türklerinde Evlenme Gelenegi" isimli bir makale yazdigini biliyordu.
Kibris'ta, eskiden, evlenme yasi 18-19, hatta bazen 16-17 idi. Bu dönemlerde simdiki gibi gençlerin birbirlerini görüp begenme ve isteme olanagi olmadigindan, evlenme isteklerini belirten bazi hareketler, tavirlar vardi. Erkekler bu çaga gelince, gelisen duygularindan dolayi asiri çapkinlik yapmaya baslar, kizlarsa daha muhafazakar olduklari için duygularini açikça dile getiremezler, kendilerini hiçbir sekilde ifade edemezler bu da onlari her zamankinden sinirli yapardi, iste bu durumlarda gençlerin çevresindeki büyükler onlarin artik evlenme zamanlarinin geldigini, kendileri farkinda olmasa bile evlenmek istediklerini anlar; arastirma yapmaya baslarlardi. Özellikle de erkekler için...
Gülenay'la (Ersözlü) Zafer'in biraraya gelmesi, Sibel Ersözlü'nün makalesinde anlattigi eski zaman adetlerindeki gibi olmamis. Onlar yeni kusak. Hem hayatin onlara sunduklari seyler eskiye göre daha farkli hem de günümüz gençleri eskilerin "kabullendiginden" baska hayatlar yasiyor.
Gülenay 22, Zafer 23 yasinda. Lisede tanismislar, bes yil flört ettikten sonra iki yil önce nisanlanmislar. Her ikisi de Dogu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danismanlik ve Rehberlik Bölümü'nden mezun olmus. Genç kiz orada psikolojik danismanlik yaparken, delikanli bir yandan master yapiyor bir yandan da Merkezde asistan olarak çalisiyor.
Gelin tarafindan çogu kisi Kibris halk kültürü ile özellikle de halk oyunlari ile ilgileniyor ve Çagdas Halk Danslari Toplulugu'nda (Dance of Cyprus) oynuyor. Bundan olsa gerek Gülenay, Ada'da artik unutulmus bir gelenek olan kina gecesi yapmak istemis; çünkü, Kibris'in geleneksel kina geceleri bol oyunlu-dansli geçermis. Rastlanti bu ya, damat tarafinda da herkes yöresel halk oyunlarini çok seviyor ve iyi oynuyordu. Ama onlar Türkiye'den, Vanli.
Damadin babasi 1974 Kibris Baris Hareka-ti'ndaki ilk sehitlerimizden Albay Karaoglanoglu'nun soförü imis. O sirada bulunduklari alana düsen bomba yüzünden, komutani gibi Hayatini degil ama bir kolunu ve bir bacagini yitirmis.
Gastro Dergisinden alintidir..
Devam Edecek
ÖNADIM GAZETESI FAX0288-2141344
E-MAIL-haticekunt @ kuntlar.com
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol