Kırklareli tarih zengini bir yerdir. Son bilgilere göre 8 bin 500 yıllık bir geçmişi vardır. Bu süreçte Kırklareli TEPE diyebileceğimiz iki yükselti üzerinde kurulup gelişmiş, tepelerin yamaçlarından eteklerine doğru bir yayılma göstermiştir. Bu iki tepe arasında Bağlıca Dere vardır. Kocabayır ve YAYLA adını taşıyan tepede daha ziyade Roma-Bizans artığı insanlar yani Rumlar yaşamıştır. Şehir Merkezinin tarihi dokusu da daha ziyade burada oluşmuştur. Özellikle "YAYLA" dediğimiz düzlük çevresinde ve bayırın yamaçlarında tarihi evler ve köşkler meydana gelmiştir. Bayırın eteklerinden Yayla'ya iki ana cadde çıkmaktadır. Bu iki caddeden biri doğrudan şehir merkezinden Yayla'ya çıkmaktadır ki bu cadde Eski Hükümet Caddesi adını taşımaktadır. Bu cadde boyunda sıralanmış ve bugün az sayıda kalmış olan tarihi binalar vardır. Onlardan biri Kırklareli Halkının "Papazın Evi" dediği binadır. Alt katı yekpare taş oyma olan bu tarihi bina Mübadil Rumlar'dan kalmıştır. Şimdiki sahibi ise Kırklareli'nin yetiştirdiği iş adamlarından Gazeteci Yazar Ergin Kalınoğlu'dur. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Kararı ile koruma altındadır. Binada Ortadoks Kiliseleri Bölge Başkanı oturmuştur. Patrik Atina'ya bağlı olarak çalışmıştır.
Ergin Kalınoğlu birilerinden satın alarak binayı tarihi hüviyetine ve mimari özelliklerine sadık kalarak binayı restore ettirmiştir. Bina tarihi Yayla'yı kurtarma ve imar etme çalışmaları içinde yer almıştır. Değerli iş adamı Ergin Kalınoğlu binayı çok yönlü bir hizmet için çalışmalarını hızla sürdürmektedir. Ancak restorasyonun sonuna gelinmiştir. Bina vereceği hizmete uygun olarak dizayn edilmiştir. Kırklareli'nde ilk defa böyle bir tesis meydana getirilmiştir. Tarihi bir semtte tarihi bir bina tarihi özellikleriyle modernize edilmiştir. Bu haliyle çok egzotik havası vardır.
Ergin Kalınoğlu Çorlu'da yaşamasına karşın yatırımlarını doğup büyüdüğü, yetiştiği Kırklareli'ne yapmaktadır. O, İş Adamlığı ile Fikir Adamlığı'nı sentez etmiş biridir. Birtakım zorluklara, durumlara rağmen binayı halkın hizmetine sokmada kararlılık göstermiştir. KALINOĞLU, "Kırklarelililer hizmetin en iyisine, en güzeline layıktırlar" diye düşünmekte, sonuca kararlı biçimde gitmektedir. Yetkililer hizmetin Yayla semtinde ve Kırklareli'nin genelinde örnek olacağını söylemektedirler.
"Kiraz, erik ve diğer lezzetli meyvelerin bahçesi" anlamına gelen ismi olan Kırklareli'nin bir başka özelliği de Yayla semtinin yaz sıcaklarına karşı serinlik veren bir özelliğe sahiptir. Burada genel iklim içerisinde serinletici ikinci bir iklim daha vardır. Bu bakımdan yazın halkın serinleyeceği istirahat edip yiyip eğleneceği yer Yayla'dır. Yayla ve eteklerinde koruma altına alınmış onlarca yapı vardır. Bu bakımdan bu semtte yer alan Eski Kırklareli şehrin tarihi dokusunu merak edenler için ilgi çekicidir. Yayla'nın bu özelliğini görenler tarihi evleri ve binaları satın alıp restorasyona başlamışlardır. Bir zamanlar şehrin kalbinin attığı bu semtte yani Yayla ve çevresinde Çifte Gazinolar, sıralanmış esnaf dükkanları, kasaplar vardı. Şehrin işgal zamanlarında burayı Bulgar ve Yunan Kralları ziyaret etmiştir. Yayla'yı gören en son gören YENİ TÜRKİYE'NİN BANİSİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMUŞTUR. Mustafa Kemal, Yayla'ya, Yayla'nın eteklerinden çıkmıştır. Toplanan binlerce Kırklareliliyi Yayla Meydanı'nda selamlamıştır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol