KIRKLARELi SUYU

Türkiye topraklarinin belki en az el degen topraklariydi buralar.
"El" deyince, sanayi demek istedim. Yani, teknoloji demek... Yani, topragi ve suyu kirleten sanayi ve teknoloji...
Kirklareli, bir bakima, Yildiz daglarinin, yani, eski adiyla Istranca daglarinin eteklerinde kurulmus, sansli bir belde.
Karadeniz'de örnegin Rize taraflarinin suyu kirli degildi.
Kazdagi eteklerinin suyu da tertemiz.dereye daldir elini, iç.
Yillardir istanbul'da, manda artigi Terkos suyunu kullandik durduk. Hadi, istanbul suyuna bir sey diyecek durum kalmadi. Tamam, sanayi dendi, nüfus dendi, kirlilik dendi, dendi oglu dendi. istanbul için kirlilik boyutunda ne dense, ne söylense, mantiklidir. Hani, "Delidir, ne yapsa yeridir!" örnegi. istanbul'dur, ne kadar kirlense yeridir. O kadar stresi kim olsa kaldiramazdi.
Emekli-Sen Kirklareli sube Baskani Turan beyle uzun uzun söylestik birkaç gün önce. Orman memurlugundan emekli oldugu için agaci, topragi, suyu, dogayi iyi biliyor.
Su kirliligi üzerine uzunca bilgilendirisler yapti. Basta Çorlu olmak üzere, Ergene ovasinin ortasinda kurulu kontrolsüz sanayilesmeyin, su kirliliginin bir numarali nedeni oldugunu gayet anlasilir bir dille, anlasilir biçimde anlatti. Trakya mintikasinda, Ergene ovasinda yüzeysel suyun kuzeydogudan güneybatiya dogru aktigini, derindeki katmanlarin güneybatidan kuzeydoguya dogru meyil aldigini, o yüzden de suyun alttan alta güneybatidan kuzeydoguya, yani, denizden daglara dogru, yani, kirli suyun denizden Ergene ovasina dogru aktigini...
Ne oluyor o zaman?
Istrancalar'in taban suyu yüzeye vurunca fabrikalar tarafindan sanayide kullaniliyor ve kirletiliyor. Kirlenen su topraga karisiyor. Ergene nehri kanaliyla güneybatiya akiyor. Oralarda alt katmanlara dogru derinlere inip, kuzeydoguya dogru yol almaya basliyor. Kirlenmis, zehirlenmis, kimyasal su, dagin eteklerinde yeniden yüzeye yaklasiyor ve kirli su olarak...
Bilmem anlatabildim mi?..
Yoksa karistirdim mi daha da!
Aslinda niyetim bu degildi. Suyun neden kirlendigini, nasil kirlendigini anlatmak filan degildi niyetim.
Kirklareli suyunun, Kirklareli çesmelerinden suyun neden kirli aktigini sormakti asil niyetim. Yoksa ben "wotirloloji" uzmani filan degilim ki.
Yirmi bir yil boyunca araliksiz kirli, mikroplu su kullanmak zorunda kalmistim istanbul'da.
Kirklareli'ye geldigimde sevindigim yanlardan biri de istanbul'un kirinden pasindan kurtulmus olmak düsüncemdi. Yani, istanbul'un kirli suyu en basta.
Sudur, kirlenir. insanlar, kirli suyu kullanmak zorunda midir?
60'liyillarda, ilkokul siralarinda, kirli suyun temizlenmesi yöntemini ögretmenimiz sinifta deney olarak yapmisti. Resimle semasini da çizmisti.
Sonra meslek yillarimizda biz anlatmaya gayret ettik kirli suyun temizlenmesinin yöntemini.
Ögrenciler okullarda resimle, deneyle, lâfla bir seyler ögreniyorlar.
Çekirgeyin solunum sistemini, Etiyopya'yin baskentini, Kibris'in en önemli bes kentini... ve, hatta, kirli sularin temizlenis yöntemlerini...
Okullarda ögreniyor da çocuklar...
Çocuklar bir gün büyüyorlar, kocaman kocaman adamlar oluyorlar.
Sanayici oluyorlar... Milletvekili oluyorlar... Belediye baskani oluyorlar...
ilkokullarda ögrendiklerini unutuyorlar. ilkokulda ögrendikleri, büyüdükten sonra onlarin isine hiç yaramiyor... 2 kere 2'yin 4 ettiginden baska. Zaten 2 kere 2'yin de her zaman 4 etmedigini deneyimle algiliyorlar zaman ve yasam içinde.
Çocuklara ilkokul yillarinda, ilkögretim yilarinda, Atatürk'ün 1881'de Selânik'te dogdugu, asil adinin Mustafa oldugu, sari saçli, mavi gözlü bir çocuk oldugu, anasinin adinin Zübeyde, babasinin adinin Aliriza, kiz kardesinin adinin Makbule oldugu... Babasinin o daha küçükken öldügü, onu anasinin büyüttügü, dayisinin çiftliginde karga kovaladigi... Sonra, bilmem hangi mahalle mektebinde okudugu, matematik ögretmeniyle aralarinda geçen söz dizini ardindan adinin Mustafa Kemal oldugu... vs... anlatilir ya.
Atatürk'ün ilkeleri, devrimleri de... Cumhuriyet yenilikleri, ilkeleri, kazanimlari, önemi... vs...
Hani, çocuklar bunlari da unuturlar ya büyüdükten sonra.

Suyun neden kirlendigini... Kirli suyun nasil temizlendigi, aritildigi... Büyük kitleler tarafindan içilecek ve kullanilacak suyun aritilmasinin önemi filan da ilkögretim yillarinda anlatilir ya çocuklara.

Çocuklar sonra büyürler. Sanayici, milletvekili, belediye baskani, mafya elemani, "fitbol"cu, külhanbey... filan olurlar.
ilkokul siralarinda okuduklari onlarin hiçbir isine yaramaz.
Birakin Atatürk'ün erdemlerini... Birakin Cumhuriyet kazanimlarini...
Su sorunu da ilgilendirmez onlari.
Aritici var ya. Aritiversinler canim.
Aritici imalâtçilari nerden para kazanacak!
Aç mi ölsünler!..

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol