4 Ocak 2016 günü Üsküpdere'de Bahçıvan Özer Önder'e "Güzel bir kar yağdı çok sevindik."
ÖZER ÖNDER: "Yağan kar tarlaya, bahçeye beyaz bir yorgan oldu. Günlerdir yağmur yoktu. Kar tarlanın vitamin kaynağıdır. Toprağı zenginleştirir. Besler. Karın arkasından yağmur gelecekmiş. Yağmur kırağı keser" dedi. "Dedeler nerden gelmişler?"
ÖZER ÖNDER: " Selanik göçmeniyiz. Emekli öğretmen Necmettin Dindar akrabamdır. (Necmettin Dindar Türk Sanat Müziği eserlerini gönülden okur.) köyde onunda meyve bahçesi vardır. Erik, elma, armut gibi ağaçları kaliteli ürün verir. Seracılık yok."
Kahvede sohbetler güzel olur. Köylü, kentli kahvede çay içip sohbet ederler.
Bir çay içimi muhabbetler faydalı olur. Saygıya önem veren insanlar sevilir.
Yanımıza Üsküpdere'li Osman Dindar geldi. " Dedeler nerden gelmiş?"
OSMAN DİNDAR: "Dedem Bulgaristan Karnabat'tan 93 harbinde Üsküpdere'ye gelmiş. Gür Betonda çalışıyorum. Babam köyde doğmuş. Necmettin Dindar akrabamız olur. Babam 1925'lü olup 1980 yılında vefat etmiştir. Demiracolar zahire tüccarıydı. Babanlara, amcanlara çok ekin vermiştik" dedi.
1293+584= 1877 Rumi takvime 584 ekledin mi miladi yılı buluyoruz.
Kırklareli'nde zahire tüccarı çoktu. Edirne, Kırklareli köylerinden zahire alan pek çok zahireci vardı. Perşembe günü Lalapaşa pazarına, Cuma günü Süloğlu pazarına giden zahireci tüccarları köylüye parasını peşin öderdi. Süloğlu pazarı çok canlı olurdu. Lalapaşa pazarının kurulmasında babamın ve arkadaşlarının önemli katkısı vardır.
Zengin verimli Edirne köylerinden Kırklareli zahirecileri ekin, ayçiçeği, arpa, yulaf, çavdar, satın alırlardı. Yapak, kabak çekirdeği, deri de satın alırlardı.
Babam: "Kamyonlar eskiyor yenisini taksitle satın almak lazım" derdi. Kamyonlar eskimeye, tamire gitmeye başlayınca yeni kamyonlar harçla borçla satın alınırdı.
İstanbul Balat'taki un fabrikasına buğday satışı yapılırdı. Büyükçekmece'de Ayeks yağ fabrikası ayçiçeği satın alırdı. Çorlu'da Diktaş yağ fabrikasına Adem amcamın bir kamyon ayçiçeği sattığını hatırlıyorum. Orhan Diktaş paltoyu sırtına almış bize doğru gelmişti. Oğlu Mehmet Diktaş'la yıllardır tanışırız. Kral çocuktur. Güzel bir kar yağdı. Çiftçiler çok sevinmiştir. Kırklareli esnafı dükkânının önündeki karı temizliyor. Güzel bir kartpostal gibi karlı Kırklareli akşamı…
Seyrettim arka pencereden sakin bir Kırklareli akşamını… Güvercinlere, kuşlara yem attı. Bir arkadaş.
Arasta önüne, Hergele meydanına her sabah kuşyemi atanlar sevindirir yoska güvercinleri... Su koyarlar sokak hayvanlarına… Güvercinler, sokak hayvanları bizden yardım bekler. Yürüdüm karlı caddelerde, sokaklarda… Dilimde Alişimin Kaşları Kara… Sevgiyi düşledim insanlık için…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol