KIRKLARELI'NDE YEREL MUHALEFET YOK HALK MUHALEFETI VAR

1930 da çok partili hayata geçis yapmak isteyen ve bunun denemesini yapan Mustafa Kemal'in en büyük arzusu ülkeyi idare edenleri denetleyecek yasal bir muhalefetin olmasidir. Yasal Muhalefet, iktidar partisini denetleyecek partiden gelecektir. Bu amaçla en yakin arkadasi Fethi Okyar'a Serbest Cumhuriyet Partisi'ni kurdurmustur.
Ancak bu deneme ne yazik ki basarisizlikla sonuçlanmis, iktidara muhalefet, rejime, cumhuriyete muhalefet biçimine dönüsmüstür. Bunun üzerine parti bizzat kuruculari tarafindan kapatilmistir.
Cumhuriyet tarihinde ikinci çok partili hayata geçis girisimini 1945 yilinda zamanin Cumhurbaskani, Cumhuriyetin Ikinci Adam'i Ismet Inönü yapmistir. Bu deneme 61 yildan beri söyle veya böyle devam etmektedir. "Söyle böyle" diyoruz çünkü çok partili hayatimiz saglikli degildir. Hatta arada bir tökezledigi de olmustur. Çok Partili Hayat niye tökezlemistir, niye Ara Rejimler ortaya çikmistir?
Cumhuriyetlerin demokrasiye dönüsmesi herseyden önce çogunlugun okumus ve egitimli olmasina baglidir. Böyle bir toplum, bilgili, egitimli, parti ve particiligi bilen bir seçmen kitlesi yoksa, demokratik sistem hastadir. Basina bir bela gelmesi kaçinilmazdir. Türkiye çok partili hayata geçtikten sonra bu baglamda seçmenin kalitesi, egitim durumu gündeme gelmis, tartisma konusu olmustur. Denmistirki okuyanla okumayan, egitimli olanla olmayan bir degildir. Bu takdirde okuma yazma bilmeyenler oy kullanmasinlar. Bu sorun epey tartisilmis, sistemin Esitlik Ilkesi'ne aykiri bulunarak"Türkiye, Seçmene Göre" olusmus çok partili hayatla bugüne gelmistir.
Demokratik Sisteme geçisten beri Türk seçmeninin çogunlugu hep sag partilere oy kullanmis, sag partilere iktidar sansi tanimakla beraber demokrasiyi, Sagliksiz Demokrasi olmaktan kurtaramamistir. Bunun elbet bir degil, birçok nedenleri vardir. Az gelismis ülkelerde demokrasinin saglikli yürüdügünü simdiye kadar kimse söylememistir. Türkiye de bu kuralin disinda degildir. Ancak ülkede bugün itibariyle bir demokrasi vardir, fakat bize özgüdür.
Demokratik sistemin saglikli olmasi, islerlik ve devamlilik kazanmasi yerel demokratik sistem ve mekanizmalarin (organlarin) iyi çalismasina, bir altyapiya sahip olmalarina baglidir. Belediye ve Il Genel Meclislerin Yerel Yönetimler'in parlamentolari oldugu unutulmamalidir. Ancak bu yerel organlarin geregi gibi ve halkin çikarlari dogrultusunda çalistiklari, kararlar aldiklari, harcamalara izin verdikleri söylenemez. Bunun Kirklareli'nde birçok örnekleri vardir. Birgün bir arastirmaci çikar da Belediye ve Il Genel Meclisi Il encümenlerin kararlarini ayrintilari ile arastirip halki bilgilendirirse, ortaya çok ilginç ve sasirtici bilgiler çikacaktir. Bu yanlis karar ve uygulamalar üzerine muhalefet partilerinin kamuoylarini aydinlatici açiklamalar yapmadiklari görülecektir.
Peki bir yerde iktidarin, icra organlarinin yaptiklari ve aldiklari dogru veya yanlis kararlar üzerine yerel muhalefetin bir görüsü, bir elestirisi yoksa orada Yerel demokrasi'den söz edilir mi? Hiç kuskusuz orada isçi ile imam anlasmis demektir.
Diyelimki bugün Kirklareli'nde kahvelerdeki HALK MUHALEFETI'ni kim temsil ediyor, kim dile getiriyor, kim yönlendiriyor? Bugün Kirklareli'nde görünen odur ki iktidar vardir. Fakat muhalefet yoktur. Muhalefetsiz yerde de birçok yanlis isler yapilmasi olasidir. Nitekim öyle de olmaktadir.
Peki siz muhalefet yapmazsaniz, yerel halkin sorunlarini kamuoyu önünde dile getirmezseniz, yanlis isleri, hizmetleri elestirmezseniz nasil iktidar olacaksiniz? Halk yanlislar karsisinda muhalefeti gazetecilerden, gazetelerden, yazarlardan beklemektedir. "Sunlari, bunlari niye yazmiyorsunuz" demektedir. Neden muhalefet partilerine gitmiyorlar da gazetelere geliyorlar? Çünkü, yerel muhalefetin demokratik bir mekanizma, bir denetim organi oldugunu bilmedikleri gibi, yerel muhalefeti yapacak bir partiden de haberleri yoktur. Muhalefet konumunda olan parti de demokratik sistem içinde, yerel yönetimler kapsaminda ne yapacagini bilmemektedir. Bu nedenle tasrada sekilsel bir demokratik sistem oldugunu söylemek yersiz degildir. Öyle anlasiliyor ki önce Parti Nedir? Particilik Nedir? Yerel iktidardan, yerel muhalefetten ne anlasilmak gerekir, bunu ögrenmek lazimdir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com