KIRKLARELİ'NDE TATAR MAHALLESİNİN HİKAYESİ

1853 yılında Ruslarla yapılan KIRIM SAVAŞI'ndan sonra Kırım Tatarları ile Kafkasya'daki Çerkezler'in huzuru, kaçmış, Rus baskısı artmıştır. Bu Müslüman halklar uzun zaman Rus baskısına dayanmış iseler de 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra baskının daha da ağırlaşması üzerine buralarda göç ederek Osmanlı topraklarına sığınmaya karar vermişlerdir. Osmanlı Sultanları da bu Müslüman grupların göç etmelerini anlayışla karşılamışlardır. O sıralar Balkanlar üzerinden gelen Tatar ve Çerkez gruplar ilk aşamada Trakya'ya yerleştirilmişlerdir. Bunlar Bulgaristan'dan göç eden 93 Muharebesi Göçmenleri ile Trakya'da köyler kurmuşlardır. Kırklareli'nde kalan Tatarlar da Demirtaş Mahallesi ile Bademlik arasında bir TATAR MAHALLESİ meydana getirmişlerdir. Ancak Tatarlar, Kırklareli'nde uzun yıllar kalmamışlardır. Balkan Savaşı öncesi ve sonrasında peyder pey İstanbul'a göç etmişler, Şehrimize yerleşmişlerdir. Doğalki Kırklareli'nde kalan Tatar Aileler de olmuştur. Bu aileler zaman içersinde Tatar özelliklerini kaybetmişlerdir. İki yıl kadar Trakya Otocam Fabrikası İnsan Kaynakları müdürlüğünden emekli olan Talat Heral dostumun ifade ettiği gibi, "Nüfus Kâğıtları Yüzlerinde" olan bu insanlar zaman içersinde özelliklerini ifade eden kalın çizgileri kaybetmemişlerdir.
Türkiye'ye ikinci Tatar kafileleri 1930'lu yılların başında, bu kez Romanya'dan gelmişlerdir. Romanyalı Müslüman Tatarların Türkiye'ye gelme çalışmaları Hamdullah Suphi Tanrıöver'in Romanya Büyükelçiliği sırasında başlamıştır. Hamdullah Suphi Tanrıöver Romanya Kralı ile yaptığı anlaşmada Dobruca'da yaşayan Tatarlar'dan 25 bin, Tatarlardan da 25 bin kişilik bir kafilenin Türkiye'ye gelebileceklerine karar vermişlerdir. Atatürk'ün Türkiyesi o sıra Tatar ve göçmen Türkler için, yaşamaya değer bir ülkedir. İstedikleri zaman Türkiye'nin kapıları kendilerine açıktır. Bu başarılı anlaşmada rolü olan Hamdullah Suphi ise Balkan Savaşı sırasında kurulan Türk Ocakları Genel Başkanlığını yapmış, milli mücadeleye katılmış, Atatürk'ün yanında yer almış, 1921 yılında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, İstiklal Marşı onun zamanında kabul edilmiş biridir. "DAĞYOLU" adlı bir kitabı vardır. Atatürk'ün Yahya Kemal'i affetmesini sağlayan kişidir. Bu af sırasında Yahya Kemal Atatürk'ün ayaklarına kapanıp ağlamıştır.
Hamdullah Suphi Tanrıöver'in yaptığı anlaşma ile Türkiye'ye Dobruca Tatarları'ndan 25 bin kadarı gelip Eskişehir'e yerleşmişlerdir. Yavuz Gök'ün bu konuya ilişkin yazısından yararlanarak anlattığım Dobruca ve Köstence Tatar Müslümanlar içinde Türkler de vardır. Ancak Türkler önemli sayıda değildir.
Türkiye, Cumhuriyetin ilanından sonra ciddi biçimde nüfus darlığı yaşamıştır. 1927 yılında yapılan Cumhuriyetin İlk Nüfus sayımında ülkenin nüfusu 11 milyondur. Bu Türkiye için yetersiz bir nüfus sayısıdır. Onun için Balkanlar'dan göç edecek Türkler'e ve Müslüman halka ihtiyaç vardır. Onlar da zaten "MUSTAFA KEMAL'e GİTMEK" için çok isteklidirler. O yıllarda göç edenlerin sloganı "KEMAL'e GİDELİM"di. Ve Balkan Türklüğü ve Müslümanlığı akın akın Türkiye'ye geliyordu, Türkiye de onları istedikleri yerlere iskân ediyordu.