KIRKLARELI'NDE KAYIP SAIRLER SIMDI BIR ARADA

Kirklareli'nde 7-8 yildan beri Trakya geneline uzanmis bir SIIR HAREKETI vardir. KIRKLARIN SESI SAIRLERI olarak baslayan hareket simdilerde yoluna KIRKLARELI SAIRLERI olarak devam etmektedir. Bu toplulugu olusturan sairler, yani siir yazan insanlar taninmiyor, bilinmiyorlardi.
Hatta zaman zaman bize "falan benim arkadasim, dostum oldugu halde onun siir yazdigini, sair oldugunu bilmiyorum" diyenler olmustur. Zaten olayin önemi de buradadir. Her biri kendi isinde gücünde olan, defterlerine siir diye yazdiklarini kendi kendilerine söyleyip mirildanmis olan bu yetenekli kisiler gelecekte çok önemli bir Kültür Sanat ve Siir Hareketi'nin öncüleri olarak anilacaklardir. Tabii bir çok açidan ele alinip degerlendirileceklerdir. Egitim durumlari, sosyal tabakalari dikkata alinacaktir. Onlarin adlarini buraya almak istiyorum. Gerçi zaman zaman isimleri basinda görülmüstür ama bir defa daha böyle bir anlatimin içinde yer almalari uygun olacaktir. Bu sairler sunlardir.
Mülayim Tirfil, Enis Ilgar, Firdevs Büyükates, Selahattin Demiraco, Erman Ulusoy, Mustafa Ermis, Nevzat Bilgiç, Esin Ilgar, Alaeddin Ikican, Güner Gürkas, Kiymet Güngüt, Hatice Opak Bilgin, Ismail Alabayirli, Ali Eryilmaz, Mehmet Özbilen, Murat Otay, Musa Ipek, Sabri Duran, Sezai Kendi, Sabahattin Senpazar, Ismail Kolcular, Yasar Faruk Inal, Mehmet Çobancik, Erdogan Kantürer, Savas Erdem ve simdi isimlerini hatirlayamadiklarim.
Kirklareli'nde bu siir yazanlarin disinda zaman zaman toplantilara, Siir Dinleti Günleri'ne gelip siir okuyanlar, sazi ve sözü ile katilanlar da vardir. Bu 7-8 yillik süreçte bunlar içersinde siirlerini kitaplastiranlar hareketin içinde kendilerini ayri bir konuma getirmislerdir. Sözgelimi, Hatice Opak Bilgin, Firdevs Büyükates, Alaeddin Ikican, Mülayim Tirfil, Musa Ipek, Sabri Duran, Selahattin Demiraco, Yasar Faruk Inal, Mustafa Ermis, Ismail Alabayirli, Hasan Öztürk, Savas Erdem siirlerini kitaplastiranlardan olmuslardir. Ancak bazilari da zaman zaman hareketin hem içinde hem disinda kalmayi yeglemislerdir. Daha sonraki süreçte bu siir yazanlar içersinde ayrilip bir baska grup olusturanlar görülmüstür. Onlar da, Mülayim Tirfil, Enis Ilgar, Esin Ilgar, Kiymet Güngüt, Erdogan Kantürer'dir.
Kirklarelili sairleri Türk Siir Gelenegi içinde bir yere koymak gerekirse onlarin henüz yolun basinda olduklarini söylemek lazimdir. Bugün itibariyle bu Siir Toplulugu'nun içinde yorgun düsenler, solugu kesilenler, hevesini yitirenler olmustur. Bunu da dogal karsilamak gerekir. Bence onlarin Siir adina ne yaptiklari önemlidir. Bununla beraber asil önemli olan siir adina bir topluluk olusturmalari ve bunda kararli görülmeleridir. Elbet tümü yarina kalacak degildirler. Ama içlerinde gelecekte de okunacaklar, bazi siirleri ile taninanlar, söhrete ulasanlar görülecektir. Tarihte edebi topluluk ve akimlarinda olay böyle olmustur. Hareketin önünde ve arkasinda olanlar hep görülmüstür. Kirklareli sairlerinde de görülecektir.
Ben sair ve edebiyatçi degilim. Benim onlarla ilgim bu hareketin basinda ve içinde olmamdan ibarettir. Kendileri ortaya nasil çiktiklarini unutmus olsalar bile öykülerini biliyorum. Trakya'nin sair guruplari ile bir araya gelmeleri, Trakya genelindeki siir dinletilerine, kültür sanat hareketlerine katilmalari, taninmalari, bazi dergilerde siirlerinin yayimlanmasi bu sayede, yani hareketin kendisi ile mümkün olmustur. Simdi bu sairlerin ortaya çikislarini düsünüyorum da geride birakilan isin büyük oldugunu görüyorum. Hiç degilse yaptiklari ile kayda geçmislerdir, haber ve yazi konusu olmuslardir. Bazilari siirlerini kaybolmaktan kurtarmistir. Daha önemlisi genis çevrelerde SAIR olarak taninmislardir. Zaten hareketin hedefi ve gücü de onlari bu noktaya getirmektedir.
Bu siir yazanlarla, siirlerini okuyanlarla daha büyük oynanamaz miydi? Süphesiz toplulukta yer alanlar bir antolojide olabilirlerdi. Topluluk adina bir Internet Sitesi onlarin olabilirdi. Siirlerini kitaplastiranlar daha çok sayiya ulasabilirdi. Demek ki bu kadar. Bundan sonrasi toplumsal olmaktan ziyade bireysel olacaktir. Siir yazma çalismalarini sürdürenler mutlaka yazdiklarinin içersinden birkaç kalici siir çikaracaklardir. Daha fazla söhret olacaklardir. Bazi sanat ve edebiyat dergilerinde görüleceklerdir. Yalniz Mülayim Tirfil'in kahvehanesinde baslayan hareket orada bitmis olmayacaktir. Hareketin tarihi orada atilmis, grup orada olusmus, kahvehane Kiraathaneye orada dönüsmüs, Sairlerin kahvesi orada Sairlerin Yeri olmus isede hareket artik disariya tasmis, Trakya genelinde taninir, bilinir olmustur. Bu da az zamanda az mesafe degildir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol