KIRKLARELI'DE TARIHI BINALAR YA YAKILIYOR YA YIKILIYOR

Gazetede Sabah Sohbetleri sirasinda komsu yazar Selahattin Demiraco eski Türk Ocagi binasinin, Atatürk'ün 20 Aralik 1930'da Kirklareli ziyareti sirasinda KÜLTÜR ve UYGARLIK üzerine adeta bir konferans niteligi tasiyan konusma yaptigi ve konudaki görüslerini Türk ulusuna ilk defa açikladigi yer olan tarihi yapinin geçen yil çatisinin çöktügünü, simdi de duvarlarinin yikilmakta oldugunu söyledi.
Bu konuda Valilige binanin durumu hakkinda dilekçe verdigini, üzerinden aylar geçtigi halde cevap verilmedigini anlatti. Üzüldüm.
Üzüldüm, zira bir tarih, Atatürk'e ait Kirklareli'de bir Hatira yok oluyor. Ikinci üzüntüm Demiraco hesabinadir. BILGI EDINME HAKKI'nin dikkate alinmamis olmasinadir. Yurttaslarin devletten, hükümetten, yetkililerden Bilgi Isteme Hakki vardir ve resmi yerler bu hakki tanimak, yurttaslara bilgi vermek zorundadirlar. Bilgi Hakki elbet Selahattin Demiraco'nun takip edecegi istir. Benim bu baglamdaki sorunum bu tarihi binanin yikima terk edilmis olmasi, duyarsizligin sergilenmis olmasidir. Yüzyili askin bir geçmisi olan, mimari karakteri dolayisiyle koruma altina alinmis olan, Atatürk'ün burada KÜLTÜR DEVRIMI'ni açiklamis olmasi itibariyle tarihi özelligi olan bu bina, ÖZEL IDARE'nindir.
Özel Idare, Yerel Idare demektir. Yerel seçilmislerden olusan Il Genel Meclisi burada toplanir, kararlar alinir, Il'in sosyal, kültürel gelismesi ve kalkinmasiyla ilgili uygulamalari, harcamalari takip eder. Bildigim kadari ile bu iktidar döneminde Il Genel Meclis Üyeleri arasinda Pinarhisar Atatürkçü Düsünce Dernegi Baskani ve üyesi olan halk temsilcileri de vardir. Ancak Sayin Cumhuriyet Valisi Ismet Metin zamaninda dikilen fidanlarin kurudugunu sorun yapan bu meclis üyesi nedense Atatürk'ün ziyaret ettigi, konusma yaptigi tarihi binalarin yakilmasi ve yikilmasi konusunda ayni duyarligi göstermemistir. Ya tarih bilgisi yoktur ya da kamuoyunun, basinin çok konusup yazdigi bu konulara ilgisi yoktur.
Hatirlanacagi üzere Atatürk'ün ziyaret ettigi, Yunan Krali Kostantin'e yanit verdigi yüzyillik tarihi okul binasi bir gece yarisi yanmistir. Üzerinden iki yil geçmistir ve binanin yanmasi, yakilmasi hakkinda kamuoyu bir bilgiye sahip degildir. Bina yanmis midir, yakilmis midir ve ne zaman tekrar tarihi hüviyetine kavusacaktir, böyle bir düsünce var midir, bilen yoktur. Sanki olay Devlet Sirri'dir.
Yikima terk edilmis bulunan Eski Türk Ocagi binasinin duvarinda "21/Aralik/1930'da Büyük Önder Atatürk Bu Binada Konustu" diye bir tabela vardir. Simdi o tabela yerinde midir bilmiyorum. O tabelayioraya koydugumuzzaman bina Verem Savas Dernegi hizmetinde bulunuyordu. Baskan da rahmetli Dr. Nazmi Tunçay'di. Eski Hükümet Caddesi'nden Yayla'ya çikan caddenin solunda olan bu binanin harap hali her halde çok kisinin dikkatini çekiyor ve içini sizlatiyordur. Ancak bina sahislarin degil, devletindir.
Bizim toplumumuzda ve yöneticilerimizde TARIH denince akla Osmanli'dan kalma eski eserler gelmektedir. Osmanlilik ise Devr-i Demokrasi de bir seçim sömürüsüdür. Bu eserlere sahip çikildigini göstermek dindarlik, dincilik isareti sayilmaktadir. Iste seçim arifesinde Kirklareli'de camiler onarim görüyor ve tabii bir kesime mesajlar verilmek isteniyor. Bunu Vakiflar yapmis olsa bile nihayet bu kurum da devletindir.
Büyük Cami önündeki yillanmis çam agaçlarini bir sorumsuz tarafindan kestirilmesinin, mülki idarenin bunun karsisinda ve kamuoyu önünde suskun kalisinin nedenini ögrenmek istemiyoruz. Ama Sayin Vali kamuoyunu bilgilendirmek isterse neticeyi açiklayabilir. O, kendilerinin bilecegi istir. Bizi Atatürk'ten hatiralar, izler ve tarihten özellikler tasiyan biri yanmis, yikilmis, öbürü yikima birakilmis ve koruma altinda olan bu binalarin akibeti ilgilendiriyor ve bu konuda bilgilenmek istiyoruz. Yayla'daki tarihi bina onarilip KIRKLARELI ÜNIVERSITESI'ne mi verilecektir? Eski Türk Ocagi binasi bakima alinip, bir hizmete mi tahsis edilecektir, bunlari ögrenmek istiyoruz. Her halde bir yanit aliriz, alamazsak da sasirmayiz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com