KIRKLARELI'DEN PORTRELER (6) - Ali Özçelik

Zonguldak'ta baslayan futbol hayatini büyük basarilarla taçlandiran, Kirklarelispor'un fedakâr kaptaniydi o… Aslinda o bir muhasebeci ama futbolu o kadar çok seviyordu ki muhasebeciligi bir kenara atip, kalecilikte büyük basarilara imza atti. Karadonspor'la 'merhaba' dedi futbol sahalarina ve kesfedilmesi de uzun sürmedi. 1 yil sonra Zonguldakspor'a, oradan Kilimspor'a geçerek profesyonellige ilk adimini atti. Kirklareli'nde yediden yetmise herkesin futbolcu kimligi ve kisiligi ile saygi duydugu bir deger Ali Özçelik… Kirklareli'nden Portrelerin bu günkü bölümünde Kirklarelispor Tesisleri'nde Ali Özçelik'in konugu oluyoruz.

Ali Özçelik ne zaman, nerede dogdu? Hangi okuldan mezun oldu?

1967 Zonguldak dogumluyum. Zonguldak Meslek Yüksekokulu Muhasebe Bölümü mezunuyum. Kirklareli'ne 1987 yilinda geldim.

Sayin Özçelik, futbola ne zaman nasil basladiniz?

Futbola Zonguldak'ta basladim. Bizim oturdugumuz mahallede Karadonspor adi ile amatör bir spor kulübü kuruldu. 1977 yilinda oraya basladim. Ilginçtir boyum uzun oldugu için beni kaleye koydular. O günden 1996 yilina kadar da kalecilik yaptim.

Orada kaç yil oynadiniz? Sonra hangi takima transfer oldunuz?

Karadonspor'da 1 yil oynadim. Daha sonra Zonguldakspor yöneticileri beni begenmisler. Zonguldakspor'un altyapisina basladim. Uzun bir süre orada oynadim. Daha sonra üçüncü lig kuruldu. Bu yüzden bende Zonguldak Kilimspor'a transfer oldum. 1 yil orada oynadim.

1987 yilinda Zonguldak Kilimspor'dan Kirklarelispor'a transfer oldum. Transfer hikâyem ise Kilimspor'da oynarken Kilimspor - Beykozspor maçinda basladi. Beykozspor'un hocasi Hayri Güngördü beni çok begenmis. Sezon sonunda da Kirklarelispor'un basina getirilmis. Daha sonra yöneticilerle yaptigi görüsmelerde beni önermis. Daha sonra iletisime geçtiler benle. Oturup konustuk ve Kirklarelispor'un futbolcusu oldum. Zaten bir daha baska bir takimada gitmeden uzun yillar Kirklarelispor'un kalesini korudum.

Kirklarelispor'daki futbol kariyerinizden bahseder misiniz?

Kirklarelispor'da 1987 yilindan 1996 yilina kadar bir fiil oynadim. Ilk geldigimde ikinci ligdeydik. O sezon 10 maç oynadim 2'inci ligde geriye baktigim zaman Kirklareli'nin en güzel sezonuydu. Ligi 4'üncü sirada tamamladik. Sakaryaspor, Konyaspor gibi çok güçlü takimlarin arasindan siyrilarak büyük bir basari elde etmistik. Ekonomik olarak çok rahattik. Sonraki yil maddi sikintilar basladi. O yil ben askere gittim. Dagitim birligim Izmir'di ancak o zamanlar profesyonel oyuncular futbol oynadiklari sehirde askerlik yapabiliyordu. Yöneticilerimiz beni Izmir'den Kirklareli'ne aldirdilar. Asker oldugum için çok fazla idmanlara katilamiyordum. Ama haftada 2-3 kez idmana çikabiliyordum. O sezon 4 maçta oynadim. Fakat o yil 3'üncü lige düstük. Bir sürü sikintilar çektik. Kulübün ekonomik gücü düsüktü. Ne uzadik ne kisaldik. Bir ara amatör kümeye düstük ama fazla sürmedi. Birkaç yil sonra 94-95 sezonunda Bursa'da oynanan playofflarda tekrar 3'üncü lige yükseldik. Ben o yil takim kaptaniydim. 95-96 sezonunda da Kirklarelispor'da forma giydim. Sezon sonu faal futbolculuk hayatima noktayi koydum.

Futbolculuk yillarinizla unutamadiginiz güzel ve anlamli bir aniniz var mi?

1989 yilinda Vali Kenan Güven, Kirklareli'ne atandi. Görmüs oldugunuz tesisleri Sayin Kenan Güven yaptirdi. Futbolu çok seven biriydi. Bir gün maçimizi izlemeye geldi. Kirklarelispor - Galataspor 3'üncü Lig müsabakasina ben ilk onbirde çikmistim. Çok iyi oynadim. Maçtan bir gün sonra beni Valilik Özel Kalemden çagirdilar. Sayin Kenan Güven beni basarili performansimdan dolayi tebrik etti.

Vali bana bir zarf verdi. Içerisinden o zamanin parasiyla 1 milyon Türk Lirasi para çikti. Sonra Özel Kalem Vali Bey'in herhangi bir istegimin olup olmadigini sordugunu söyledi. Ben de 'is istiyorum' diyerek cevap verdim. Aradan bir hafta geçti. 1989 yilinda Köy Hizmetleri'nde ise basladim. Ondan sonra Kirklareli'ndeki kaderim çizilmis oldu. Kirklareli'nin demirbasi oldum. O sezon Istanbul'dan çok güzel teklifler aldim. Ama Sayin Vali sayesinde güzel bir is imkânina sahip olmustum. O yüzden de kabul etmedim. 7 yil daha Kirklarelispor'a kaleci olarak hizmet ettim.

1987 yilinda Kirklarelispor'a transfer olduktan sonra buradan hiç ayrilmadiniz? Sizi buraya baglayan neydi?

Öncelikli olarak Kirklareli çok güzel ve kültürlü bir sehir, burayi çok seviyorum. Hayatimda gerek futbolculuk kariyerimde gerekse antrenörlük kariyerimde iyi günler de, kötü günler de geçirdim. Ama ben kötü günleri hiç hatirlamak istemiyorum. Hep güzel ve iyi yönde gelisen seyleri aklima getiriyorum. Bu yüzden de büyük mutluluk duyuyorum.

Beni buraya baglayan bas etkenlerden birisi Kirklarelispor'la yasadigim günlerdir. 1990 yilinda evlendim. Esimin de Kirklarelili olmasi burada yasamama etken oldu. Tabiî ki isimi de unutmamam lazim o da çok büyük bir etken oldu.

Futbolu biraktiktan sonra antrenörlük kariyeriniz nasil basladi? Yetistirdiginiz futbolcular hakkinda bilgi verir misiniz?

1996 yilinda futbolu biraktiktan sonra, kaleci antrenörlügü kursu açilmisti. Katildim ve kaleci antrenörlük belgesini aldim. Daha sonra Kirklarelispor'da kaleci antrenörlügüne basladim. Basladigimda kendime misyon edindim. Kaleci yetistirmem gerektigini düsünüyordum. Ilk olarak Serkan Erbay'i yetistirdim. 2'inci lige çiktigimiz sene kalemizi Serkan korumustu. Çok basarili ve özverili bir kardesimdir. 2'inci lige çiktigimiz yil da çok basariliydi. Ve bunun karsiligini aldi. Birçok takimin transfer listesindeydi. Mersin Idman Yurdu'nu tercih etti. Geçen yil Kirklarelispor'a transfer olana kadar sürekli profesyonel olarak oynadi. Ayrica Emre Conbolar çok kaliteli ve dürüst bir kardesimdir. Onu da ben yetistirdim. Profesyonel olarak hala devam etmektedir.

Åzuan kaleci antrenörü olarak Trakya da profesyonel iki kisi görev yapmakta. Lüleburgaz'da Hüseyin hoca ve ben bu isi yapiyoruz. 1996'dan bu yana Kirklarelispor'da sürekli kaleci antrenörlügü yapiyorum. Bazi vatandaslarimiz 'kaleci yetistiremiyorsun' diyorlar. Ama düsünüldügü zaman bizim zamanimizdaki sartlarla simdiki sartlar çok farkli. Bizim zamanimizda her seyimiz futboldu onunla yatar onunla kalkardik. Åzimdi öyle degil. Bu is ufak yasta baslanmasi gereken çok zor bir is. Çocuklarin çogu ögrenci, saat 17:30'da okuldan çikiyorlar. Hemen hemen hepsi dershaneye gidiyor. Futbola vakitleri kalmiyor. Haftada birkaç gün yapilacak idmanla futbolcu olunmaz. Her gün çalisilmasi gerekiyor. Tabi ki en önemlisi çogu genç arkadasimiz ailesinden destek görmüyor. En büyük destegin aileden verilmesi gerekiyor ki basari yakalansin. Kisacasi eskiden gösterilen özverili çalisma ortami yaratilamiyor. Ayni zamanda benim her sezon formda tutmaktan ve kaleciligini gelistirmesinden sorumlu oldugum 3 tane kaleci kardesim var.

Takimin geçen yil yakaladigi basari hakkinda ne söylemek istersiniz?

Geçen yil çok güzel bir takim kurduk. Uzun yillar çekilen 3'üncü lig özlemini bitirmek adina olumlu sonuçlar dogurabilecek her seyi yaptik. Takimimiz çok hirsli ve kaliteli çocuklardan kuruluydu. Bunu da tüm halkimiza gösterdigimize inaniyorum. Çünkü yillar önceki taraftar grubu tekrardan organize oldu. Tribünlerdeki yerlerini aldilar. Bu takimimizi gerçekten çok büyük etkiledi. Bu yil da ayni sekilde taraftar çok iyi destek veriyor. Daha da iyi olacagiz.

Gerçeklestirdigimiz tatli sohbette Sayin Özçelik, ayrica 1 yil sonra emekliye ayrilacagini ve en azindan 2-3 yil daha Kirklarelispor'da görev yapacagini belirtiliyor. Önadim Medya Grubu çalisanlari olarak Ali Özçelik'e degerli vaktini bizlere ayirdigi için tesekkür ediyoruz.