Yine de kesilmemistir toplumsal yasam. Birilerinin sik sik bitirmek için ant içtigi halde toplumsal devinim, bir baskalarinin yüzüsuyu hürmetine bangir bangir sürmüstür. Toplumun delisidir belki bu baska birileri. Kendilerini öne atmislardir. Canlarini atese düsürmüs, boyunlarini ipe uzatmislardir.
Bir Pir Sultan asilmistir, binlercesi gelip geçmistir ondan sonra.
En son Sivas'ta yakilmisti Pir Sultanlar. Sanilmisti ki artik tükenecekler. Oysa onlardan birini 17 Mayis 2002'de türkü türkü sonsuzluga ugurlamistik. Onlarin her biri, topraga girdiklerinde bin bir filiz veriyorlar, ürüyor, çogaliyorlar.
Pir Sultanlar, Sivas'tan sonra da çogalarak sürmektedir.
Bu, ayni zamanda bir sevgi ve toplumsal ask inadidir.
Toplumsal sevda, "Kine Inat" sürmektedir, sürmek zorundadir.
Yeter ki yüregimiz dösümüzün sol yanini döve dursun.
Insan sevgisinden, ilgisinden, güvencesinden yana umudumuz olsun yeter ki.
Yeter ki, penceremiz Günes'e dogru yönelsin ve hiç kapanmasin.
"Denizin dalgalari
Dalda asili kaldi
Yusufçuk havalandi
Silaha inat
Yüzünde güller açsin
Kedere inat
Güvercin göge uçsun
Buluta inat
Canlar doluyu içsin
Zehire inat
Sen yeter ki ellerini dostuna uzat ve çevirme
Sevgiye inandilar
Denize indi çaylar
Dis biledi aslanlar
Düsmana inat
Kirda kuzular meler
Kurtlara inat
Dalda serçeler öter
Dikene inat
Baris ufukta güler
Savasa inat
Sen yeter ki saçlarini melteme savur ve toplama
Sanirdi unutuldu
Dostundan selam aldi
Sevindi mutlu oldu
Aciya inat
Günes birazdan dogar
Geceye inat
Bahar birazdan gelir
Hazana inat
Gönül birazdan cosar
Hüzüne inat
Sen yeter ki pencereni günese çevir ve kapatma."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol