Ülke gündemine aniden oturan plastik su sisesinin kanser riski tasima konusu, Kirklareli
Il Saglik Müdürü Dr. Mustafa Saymaz tarafindan farkli bir sekilde degerlendirildi. Plastik sisedeki suyun faydali olmadiginin, bu üretim ilk gerçeklestigi andan itibaren bilindigini söyleyen Saymaz, kanserojen madde içeren birçok esyanin artik hayatimizin içine tamamen girdigini aktardi. Bu nedenle herkesi kendi tedbirini almaya davet eden Saymaz, eve gelen plastik damacanadaki suyun, ihmal edilmeden cam damacanaya aktarilmasinin iyi bir çözüm oldugunu ifade etti.
Son günlerin gündem konusu, plastik su sisesi ve damacanalarin kanser riski tasimasi, Kirklareli kamuoyunda da tartisilmaya baslandi. Konuyla ilgili olarak görüsünü aldigimiz Il Saglik Müdürü Dr. Mustafa Saymaz sularin plastik siseden içilmemesi gerektiginin yeni kesfedilen bir durum olmadigini söyleyerek, “Plastik sisenin çok saglikli olmadigi, su, plastik sisenin içine girdigi andan itibaren söylenen birsey. Günesin altinda duran bir plastigin nasil erdigini herkes bilir. Bu eriyen plastikteki kimyasallar suyun içerisine karisiyor ve suyu içtiginiz zaman o kimyasallari da almis oluyorsunuz” dedi.
Bu açidan suyun en güzel yerinin cam sise olduguna dikkat çeken Dr. Saymaz, su için camdan daha saglikli bir araç olmadigini ifade ederek söyle devam etti: “Ama tabii cam damacanalarin da baska riskleri oldugu düsünülebilir ve bu yüzden ragbet görmedigini söyleyebiliriz. Kirilabilir endisesi var. Tasima ve kullanma konusunda efektif degil. O yüzden bu islemin plastikte yapilmasi tercih ediliyor. Ama bu sadece Türkiye’de degil Dünya’da böyle.” Saymaz vatandaslara en büyük önerisini de su cümlelerle dile getirdi:
Satis yapanlara da
is düsüyor
“Plastik damacanalarda alinan su, evde varsa cam damacanalara aktarilsin. Yani tüketim süreci içerisinde cam damacana kullanmak en dogru yoldur.
15-20 gün plastigin degil de camin içerisinde kalmasi daha saglikli. Tabii burada suyu depolayan, bunun ticaretini yapan satis yerlerine de çok is düsüyor. Onlarin da damacanalarin, özellikle güneste beklemesini engellemeleri ve kapali ortamda bekletilmelerini saglamalari lazim. Çünkü günese maruz kalan plastik, suya kimyasallarini verecektir.”
Artik hayatimizin her alaninda var
Vatandasin plastik damacana konusunda çokta paniklememesini salik veren Mustafa Saymaz, “Hemen kanser olacaklarini düsünmesinler. Bunu sunun için söylüyorum. Aslinda sadece plastik damacana degil, hayatimizda kullandigimiz birçok ürün artik farkli riskleri de beraberinde getiriyor. Örnegin cep telefonu, bilgisayar, hergün kullandigimiz birçok esya, araç-gereç, bunlarin hepsinde kanserojen madde var. Hatta açtigimiz bir çikolatanin paketinde bile mevcut. Ama o paketin mecburen olmasi gerekiyor. Artik bunlar hayatimiza girmis. O kimyasallarla üretiliyor hersey. Çünkü ürünü koruma noktasinda çok etkililer. Åzimdi bir çikolatayi paketini sarmadan verdiginiz zaman onu en fazla 2-3 gün muhafaza edebilirsin, ondan sonra bozulur. Artik hayatin her alaninda kansorojen maddelere maruz kaliyoruz. Teknoloji çaginin kaçinilmaz sonuçlarindan birisi maalesef” ifadesinde bulundu.
Plastik hayatimizda olmayabilir
Dr. Mustafa Saymaz, hayatin her alaninda kansorojen madde içeren ürünlere karsi en güzel mücadelenin bireysel bilinçlilikle verilecegine dikkat çekerek, herkesi kaliteli ve saglikli bir hayat için çesitli tedbirler almaya davet etti. Saymaz açiklamasinin bu kisminda; “Örnegin cep telefonunu sürekli üstümüzde bulundurmayabiliriz. Konusurken kulaklik takabiliriz. Plastik torba kullanmayi birakabiliriz. Yani bir sekilde plastigin hayatimizin her alaninda bulunmak zorunda olusunu yokedebiliriz. Konusmamin basinda da söyledigim gibi, su konusunda da cam damacanaya aktarim yapmaliyiz. Insan kitlesel olarak bir degisim olmuyorsa, sagligi için kendi tedbirini kendisi almalidir” diye konustu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol