Kavaklı'da kadınca devrim

Türkiye adına, örnek teşkil eden bir başarı öyküsünü, kadın-erkek ayrımcılığının neden yapıldığının sorgulandığı haftada, Kadın bir Belediye Başkanı olarak yüz binlerce TL değerindeki projeyi, Kavaklı halkına armağan ederek yazan İnci Tunç, kadınlar haftasının finalini ise, görkemli bir kadın gurubu ile birlikte yaptı. Tunç ve Kavaklılı kadınlar bu görüntüsü ile, beldede 30 Mart tarihinin prosedürden ibaret olduğunu gösterdi

İnci Tunç, 3'ncü dönem Belediye Başkanlığına göz kırptığı gecede, kadınların devamlı görmezden gelinen itici ve yapıcı gücünü Tüm Ülke insanına bir kez daha gösterdi. Yapılan konuşmalar, söylenen şarkılar, oyun havaları, çekilen halaylar, ikramlar ve gülücüklerle dolu gecede 500'e yakın kadın ile buluşan Tunç yaptığı konuşmasıyla, Belediye Başkanlarının Ustalık dönemleri olarak adlandırılan 3'ncü döneme hazır olduğunu gösterdi.
"Kıymetli kadınlarımız, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kadınlarımızın sorunlarının daha yoğun bir şekilde gündeme gelmesine vesile olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nüzü kutluyorum." Sözleri ile dünya'daki tüm kadınların gününü kutlayan Tunç, kadın ve erkeğin aynı hak ve hürriyetlere sahip olması gerektiğini vurguladığı konuşmasında, Türkiye'de milyonlarca kadının dillendiremediği düşüncelerini, arkasına aldığı tüm kadınlar adına yetkililerin ve ilgililerin kulağına fısıldadı.
"Yaşamın her alanında kadının sömürülmesine                            hayır diyoruz."
Kadınlara yönelik verilen hak ve hürriyetlerin, gerektiği gibi kullanılmadığının altını çizen, ve "Haklar, Anayasamızda ve Kanunlarımızda açıkça bildirilmesine bildirilmiştir de, uygulamada böyle midir?" diye bir soru sorarak konuşmasına devam eden Tunç, "Günümüzde kadının aile içinde ve toplumda konumu çok önemlidir. Kadın sadece doğurgan bir varlık değildir. Kadın sadece bir dişi değildir. Kadın önce "insan" dır. İnsan olmanın tüm değerlerine sahiptir. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarken ulu önder Atatürk'ümüzü bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz. Kadına hak ettiği değeri dünyada pek çok ülkeden evvel seçme ve seçilme hakkını vererek göstermiştir. Teori de verilmesine verilmiştir bu haklar, Anayasamızda ve Kanunlarımızda açıkça bildirilmesine bildirilmiştir de, uygulamada böyle midir? Kadın hak ettiği gibi mi yaşamaktadır? Buna "evet" cevabmı vermeyi yürekten isterdim, ancak her gün gazetelerde, televizyonlarda, yazılı, basılı medyada görüyoruz, ezilen, şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan, sömürülen, tacize uğrayan, parasız pulsuz sokakta çocuklarıyla kapı önüne konan ve mağdur durumdayken hakkını aramasını bilmeyen kadınlarımızı, analarımızı, kızlarımızı içimiz burkularak izliyoruz."dedi.
"Eğitim haklarının sınırlanmasına                                  hayır diyoruz."
İnci Tunç, konuşmasının devamında ise annelere seslendi. "Var olan sorunlar ortadayken bizler neler yapabiliriz? Bu işi düzeltmek bizlere kalıyor. Gerek kırsal kesimdeki, gerekse metropollerde ki kadınlarımıza sesleniyorum, annelere sesleniyorum." diyerek, konuşmasına devam eden Tunç, annelere seslendiği konuşmasında, ailelerde kız ve erkek çocukların ayrım yapılmaksızın yetiştirilmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında, çocukları cinsiyetlerine göre ayrım yapmaksızın yetiştirmelerinin hem ailelere, hem bireye hem de ülkeye artı puanlar kazandıracağını belirtti.
"Erkekle kadın arasında eşitsizlik,                                     özgürlük, adalet istiyoruz."
"Önce evlatlarımızı kız-erkek diye ayırt etmeden, milli değerlere ve vatana bağlı, saygılı, özgüven duyguları gelişmiş olarak aile içinde eğitip, sonra okul ve diğer eğitim kurumlarında eğitim öğretim yapmalarını sağlamak, çağdaş, dürüst bireyler olarak yetiştirilmelerini sağlamalıyız.  İlerde yetişkin bir birey olacak erkek çocuklarımızı, insana değer verecek, kadına değer verecek şekilde yetiştirmeliyiz, eğitmeliyiz. Ezilen, itilen, hakkını bilmeyen kadınlarımızı kanunlarla korumalıyız, sivil toplum örgütleriyle işbirliği ile haklarını öğrenmeleri için, kendilerine güvenmeleri için, üretken olmaları için, siyasette de var olmaları için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız." Sözleri ile Tunç, tavsiyelerin sıralayan Tunç, bunların aileler için bir kural olması gerektiğin vurguladı.
Yaptıkları ile Kavaklı Beldesinin çehresini değiştiren Tunç, "Nasıl bir kadın?" sorusunu cevapladığı konuşmasında, sesini işiten kadınlardan, "Dileğim şudur ki "çok sesli bir toplum", hakkını savunan, kendine güvenen, ezilmeyen, insan onuruna yakışan bir hayat süren, tutarlı, aktif bir hayatı, tutarsız, etik yoksunu, onur kırıcı ve pasif hayata dur diyecek kadınları her yerde görebilmek." Sözleri ile dayanışma sayesinde, toplumsal hayatta var olmanın mümkün olduğunu hatırlattı.
"Kadın, toplumda aktif ama bir tüketim aracına dönüşmeden, "insan" olarak yer alsın, o zaman ülkem şimdiki halinden daha güzel olacak... Biz kadınlar olarak Kadına yönelik her türlü şiddete karşı hayır diyoruz." Sözleri ile şiddete karşı olduğunu ve bunların sıkça karşılanıldığı ülkelerin eğitim seviyesinin düşük, gelişmesi olmayan, dışa kapalı ülkeler olduğunu belirtti.
"Yaşamın her alanında kadının sömürülmesine hayır diyoruz."
"Eğitim haklarının sınırlanmasına hayır diyoruz."
"Erkekle kadın arasında eşitsizlik, özgürlük, adalet istiyoruz."
"Siyasette kadın olarak sadece oy vererek değil, parti yönetimlerinde, ülke yönetimlerinde söz sahibi olarak görmek istiyoruz."  cümleleri ile yüzlerce yıldır, dünya coğrafyasında, diri gömülen Kız çocuklarının feryadı, 14 - 15 yaşlarında başlık parası denilerek evlendirilen Ayşelerin gözyaşları, sokak ortasında kurşunlanan binlercesinin dillendirmediği cümleleri sıralayan Tunç,  "Çağdaş Türkiye'nin görünmez mimarları kadınlarımız, Cumhuriyetimizin korunması da sizlerle olacaktır." Diyerek emanetlerin korunmasında kadınların kutsal rolüne vurgu yaptı.
Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, kadınların bir çok alanda önünü açan yenilikleri kadınlarla buluşturan Mustafa Kemal Atatürk'ü unutmayan İnci Tunç konuşmasının son bölümünde şunları söyledi;  "İşte gün bu gündü hanımlar, bizim günümüz. Çocuklarımızın geleceği için kendi varlığımızdan haberdar olalım ve yapacaklarımızı ertelemeyelim. Tüm kadınlar yarın için çalışmalı. İçinizdeki o yüksek duyguyu, o büyük kapasiteyi dışa vurun. Çıkartın onu ki çocuklarımız yararlansın, çıkartın ki insanımız yararlansın, çıkartın ki yöremiz, kentimiz, ülkemiz, ülke insanımız yararlansın, dünya yararlansın. Ve ben eminim ki istersek başarırız. İstediğimiz zaman koparıp almayı biliriz. Yeter ki isteyelim. Sözlerime burada son verirken müthiş öngörüsüyle kadınlık haklarımızı dünyanın bir çok medeni ülkesinden yıllar önce bize teslim eden Yüce Atatürk'e saygı ifademi belirtmeden geçemeyeceğim. "NUR İÇİNDE YAT ATAM. Ve diyorum ki; Dünyanın bütün güzelliklerini o nasırlı ve mübarek elleri ile yaratan bütün emekçi kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor ve herkesi saygıyla selamlıyorum."
 Jale Parıltı'nın sahnesi önce birkaç şarkı söyleyen Müzik Öğretmesi Demet Çırak, İnci Tunç'un, sesi çıkmayan bir çok kadının sesi olduğunu belirterek, Kavaklılı kadınların İnci Tunç'un değerini bilmeleri gerektiğini belirtti. Parıltı, sahnesi ve performansı ile alkış toplarken, salonda bulunan kadınların oyun havalarına iştirakleri sonrasında, kesintisiz bir eğlencenin tadını doyasıya çıkarttılar.
Saat 20,00'da Kavaklı Belediyesi düğün salonunda başlayan eğlence programında kısacıkta olsa düşüncelerini dile getiren Parıltı, "Kavaklı'nın şansı olduğuna inandığım, İnci Tunç'un ne kadar öz verili bir bayan olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ben bu kadar yüksek katılımlı bir eğlence beklemiyordum. İnanın beni şaşırttınız. Kadınlar günü ve kadınlar işin içinde olunca ister istemez, benimde bu çorbada tuzum bulunsun diyorsunuz. Kavaklı'nın yetiştirdiği iş kadınlarından Nezahat Kayışkan'ın ve İnci Tunç'un sadece, "Gelir misin?" sözü ile buradayım. Hiçbir ücret almadım. Bugün kadınların gücünü gösterme günü." Sözleri ile Kavaklı'da ki kadınca ihtilali tamamlamış oldu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol