"Karne kötü diye ümitsizlige kapilmayalim"

Bagimsiz Egitimciler Sendikasi Kirklareli Il Temsilcisi Hakan Tirasçi, bugün baslayacak olan yariyil tatili öncesinde ögrenci ve velilere önemli mesajlar verdi. Tirasçi, "Karnelerde her zaman iyi notlar olmayabilir. Ancak hiçbir zaman ümitsizlige kapilmamaliyiz" dedi.
Hakan Tirasçi, konuyla ilgili yaptigi açiklamasinda, "Karne, ögrencinin ne yaptigini gösteren bir gösterge olmasina ragmen her sey degildir. Karnemiz kötü ise umutsuzluga kapilmamak lazim. Egitim sistemimizde ögrencileri olumsuz etkileyen pek çok etken bulunmaktadir. Velilerimiz çocuklarina her zaman iyi davranmalilar, onlarla arkadas gibi olup onlari mümkün oldugu kadar anlamaya çalismalidirlar. Velilerimiz çocuklarinin kendilerine güvenmelerini özgüvenlerini kazanmalarini saglamalidirlar. Çocuklarimizin eger karnelerinde zayifi varsa ögretmenleri ile isbirligi yapilarak eksigin giderilmesi için gayret gösterilmesi gerekir. Çocuklarimizi karne sebebiyle
duygusal olumsuzluga götürebilecek her türlü olumsuz davranistan kaçinmak gerekmektedir. Çocuklarimiz için en önemli egitici faaliyetlerin basinda kitap okuma sevgisi kazandirmak geliyor. Yari yil tatili dinlenme dönemi oldugundan çocuklarimizin uyumalari ve dinlenmeleri saglanmalidir.
Sendikamiz AR-GE Kurulunun Ankarada 1855 ögrenci velisi ile yürüttügü "anket arastirma" çalismasi raporuna göre, velilerin yüzde 63ü çocugunun üniversiteyi bitirse bile issiz kalacagina inaniyor. Sendika AR-GE Kurulu Arastirma Raporundan göze çarpan diger veriler ise söyle
Anne-babalarin yüzde 66si çocuklarinin derslerine yardim etmiyor, ödevlerini kontrol etmiyor.
Babalarin yüzde 22si çocugunun kaçinci sinifa gittigini, yüzde 67si çocugunun ögretmeninin adini bilmiyor.
Yüzde 89u çocugunun dershaneye gitmeden üniversiteyi kazanabilecegine inanmiyor.
Annelerin yüzde 59u, babalarin yüzde 64ü kiz çocuklarinin okumasini daha önemli görüyor.
Anne-babalarin yüzde 27si çocugunun lisans ve lisans sonrasi egitim görecek kapasitede olmadigini düsünüyor. Velilerin yüzde 79u liselerin 4 yila çikartilmasini dogru bulmadigini ve kaynak israfina yol açtigini düsünüyor.
Veliler, en az diyaloga geçtikleri ve en az tanidiklari ögretmeni, Okul Rehberlik Ögretmeni olarak tanimliyor. Veliler, özel dershaneler ve okullari sosyal adaletsizligi artirici olarak görüyor.
Velilerin yüzde 63ü çocugunun üniversiteyi bitirse de issiz kalacagina inaniyor. Anne-babalarin yüzde 77si çocuguna okul kitabi disinda kitap almiyor.
Ögrencilerin yüzde 11inin evinde bilgisayar bulunuyor. Ögrencilerin yüzde 68inin cep telefonu var.
Ilkögretim ögrenci velilerine çocugunun en çok olmak istedigi meslek soruldu, verilen cevaplar sirasiyla söyle; ses sanatçisi, aktör, futbolcu, polis, manken, asker, doktor, milletvekili, sekreter ve ögretmen. Ayni soruya lise ögrencisi velilerinin verdikleri cevaplar ise; bankaci, borsaci, futbolcu, sanatçi, turizmci, asker ve is adami-ihracatçi. 1855 ögrenci velisinden yalnizca 5 veli çocugunun ögretmen olmak istedigini söyledi.
Arastirmadan yansiyan degerlendirme sonuçlarina göre Sendika AR-GE Kurulumuzun yaptigi bu çalisma egitim politikalarimizin yeniden belirlenmesine ve sorunlarinin çözümlerine isik tutmasi açisindan oldukça önemlidir. Yazboz tahtasina dönüsen egitim sistemimizin yarattigi sistem anarsisi içerisinde ögrencilerimiz maalesef ders kitabindan baska kitap okumuyor. Hatta ders kitabi bile okumuyor. Çocuklarimiz televizyon seyretmeyi, birkaç sarkicinin özel hayatini, dedikodularini ögrenmeyi öylesine yegler duruma geldi ki, degil kitap okumayi, ciddi televizyon programlarini bile izlemiyor. Futbolcularin künyesini, sevgililerini ezbere bilen ama ders kitaplarini, gazeteleri, kitaplari yalan makinesi diye ifade eden gençligimiz var. Kitaplarin ve gazetelerin yalnizca futbol ve magazin sayfalarina bakan bir gençligimiz var.
Çocuklarin ve gençlerin kitap okumamasinin en önemli nedeni ailede kitap okuma geleneginin olusmamasi ve anne babalarin çocuklariyla birlikte ders çalismamasi ve zaman geçirmemesidir.
Bu yüzden bakanlara ve hükümetlere göre degisen omurgasiz bir milli egitim sistemi yerine, kalici, akilci, bilimsel, degerlerimizle ve millet olarak hedeflerimizle örtüsen dört basi magmur bir egitim sistemi ve milli egitim politikasi olusturmaliyiz diyerek ögrencilerimizin dinlenerek hosça vakit geçirmelerini diliyorum" ifadelerini kullandi.

Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol