Kölelik tarihte çok eski bir kurumdur. Güçlüler, soylular ve ekonomik koşullar bu kurumun doğuşunda en büyük etken olmuşlardır. Mısır'ın Tanrı Kralları Firavunlar ölümsüzlük simgesi olan Anıt Mezarları'nın yani Piramitlerin yapımında yüzbinlerce köle çalıştırmışlardır. Tarihte Roma İmaratorluğu Köle Sistemi'ne dayalı bir cihan devleti olmuştur. Osmanlı'da da kölelik vardı.
Çağlar boyunca varlığı bilinen köleliğin günümüze kadar gelen çizgisinde önemli iniş ve çıkışlar olmuştur. Eski Yunan'ın "Özgür İnsan"ı yanında alınıp satılan, karın tokluğuna çalıştırılan, ağır işlere koşulanlar daha iyi koşullarda yaşamak isteyenlerin ayakları altında ezilenler. Mülkiyet sahibi arzusu taşıyanların ikinci istedikleri köle sahibi olmaktı. Köle, efendisine hizmet etmenin ötesinde ona ait bir mal gibi kabul edilirdi.
Tarihe birçok KÖLE HAREKETİ olmuştur. Bunlardan en önemlisi Romalılar zamanında Trakyalı Spartacus (Spartaküs'ün) önderliğini yaptığı eylemdir. Köle Spartacus'un Roma'ya kalkışması İsa'dan önce 70 yıllarında meydana gelmiştir. O yıllarda Romalılar, Trakya'ya kadar uzanmışlar, Trakya'yı egemenlikleri altına almışlardı. Hatta bu yıllarda merkez Vize olmak üzere Trakya Valiliği'ni kurmuşlardır. Trak kabileleri o sıralar ne yapıyorlardı, bilmiyoruz. Fakat Romalıların öteden beri fethettikleri yerlerde (köle sayısını artırdıkları, şehirlerde, tarım alanlarında, madenlerde, yol ve köprü yapımında köle çalıştırdıkları ve hatta KÖLE ÇİFTLİKLERİ kurdukları bilinmekteydi.
Romalıların en büyük eğlencesi stadyumlarda aç bırakılmış aslan ve kaplanlarla köleler arasında cereyan eden vahşi mücadeleyi seyretmekti. Yırtıcı hayvanlarla köle Gladyatörlerin güreşleri büyük coşkuya neden olurdu. Bütün bu ve buna benzer hareketler Trakya'da akıllı bir köle olan SPARTACUS'un eylemde bulunmasına neden olmuştur. Spartacus, Trakya'dan Roma'ya kadar uzanan etkili bir hareketin içinde bulunmuştur. İçinde değil, başında yönetici ve yönlendirici olmuştur. Roma Devleti'ne zor anlar yaşatmıştır. Yetmişbine ulaşan taraftarıyla girdiği birçok savaşı kazanmıştır. Tabii "su testisi su yolunda Kırılır" derler ya, Spartacus'un da sonu öyle olmuştur. Sonunda sosyal mücadeleyi kaybetmiştir.
Spartaküs tarih ve zaman içerisinde ve özellikle Sosyal Mücadele Tarihi'ne önemli bir konu olmuştur. Hakkında kitaplar yazılmıştır. Filmler çevrilmiştir. Zamana meydan okuyan kişiliğiyle özgürlüğün simgesi olarak ortaya çıkmıştır. Peki bu Trakyalı Spartaküs kimdir ve Trakya'nın neresindedir?
Spartaküs'ün Kişiliği kökeni ve mücadelesi hakkında birçok bilgiler ve görüşler ileri sürülmüştür. Bazı yazarlar Bulgaristan Trakyası'ndan olduğunu belirtmişlerdir. Bizim elimizdeki bilgilere göre ise Spartaküs, Türkiye Trakya'sının Kırklareli İli'ndedir. Şu an hangi köyden olduğunu dahi söylemek mümkündür. Ancak mensubu olduğu No-mad Kabilesi'nin bu tarihi köyde yaşayıp yaşamadığı noktasındaki tereddütler giderilinceye kadar Spartaküs'un köyünün adını vermeyi doğru bulmuyoruz.
"Kaderin Köle Yaptığı" bu insanın ne yazık ki eşi de köleydi. Hatta karısının KIR ve ŞARAP TANRISI DİONY-SOS dinine mensup olması nedeniyle bir rahibe hizmeti gördüğü bilinmektedir. Fakat kesin olan Spartaküs ve eşinin Istranca eteklerinde bir köy çiftliğinde çalışan köle olduklarıdır. Burada daha önce Trak Kabileleri'nden hayvancılıkla geçinenler yaşamıştır. Onların "Bal Yiyen Trak Kabilesi" olduğu da söylenmektedir. Biz, Spartaküs'ün köyü olduğu söylenen bu köyün çevresinde eski uygarlık eserleri bulunduğunu bilmekteyiz.
Yeni tarih anlayışı ve yazımına göre "Yerel Tarih" ile ilgili bilgiler büyük önem taşımaktadır. Bir takım eli kalem tutan bilgisizler Yerel Kültür ve Sanat adamı Kırklarelili Karagöz'ü de 'Çingene ve Yunanlı' diye reddetmişlerdir. Hatta bunlar (tabii cahil olduklarından) Alman, Hristiyan Azizleri'nden Aya Nikolos'un (Noel Baba'nın) mezarının Babaeski'de olduğuna ilişkin bilgilerini de kabul etmemişlerdir. Niye etmemişlerdir? "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi" olmak istedikleri için yazılanlara tepki göstermişlerdir.
Bilgi ve fikir yoksulu bu zavallılar ihtimal ki Spartaküs'ün Trakyalı ve de Kırklarelili olduğuna karşı çıkacaklardır. Çıksalar da gerçek değişemeyecektir. Çünkü Galila'nın dünyası, fikrin tekerleği dönmektedir Karagöz'ün heykeli'de Kırklareli'ndedir. Birgün Spartaküs'da Kırklareli'nin bir köyünden ortaya çıkacaktır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol