"Karadeniz'i Avrupa kirletiyor"

Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin tartisildigi Marmara Çevre Platformu'nun geçtigimiz Cumartesi günü Havsa'da yapilan toplantisinda bazi il genel meclis üyelerinin söz konusu plan ile ilgili olarak aldiklari kararlar için, "Bizler bu konuda uzman degiliz,  görüstügümüz kurum, kurulus, sivil yapilar ve uzmanlarin önerileri dogrultusunda karar veriyoruz" seklindeki sözlerinin yadirgandigini belirten TMMOB Kirklareli Il Koordinasyon Kurulu sözcüsü Hüseyin Kahraman, bu tür kararlar alinirken üzerinde ciddiyetle durulmasi gerektigini söyledi. 4 çevre platformunun Karadeniz'in kirliligi üzerine yaptigi açiklamayi da kamuoyu ile paylasan Kahraman, Karadeniz'in kirliliginden büyük ölçüde atiklarini Tuna Nehri'ne birakan Avrupa ülkelerinin sorumlu oldugunu kaydetti. Türkiye Çevre Platformu (TURÇEP) içinde yer alan Marmara Çevre Platformu (MARÇEP)'in, 37. Toplantisini Cumartesi günü Havsa'da yaptigini animsatan TMMOB Kirklareli Il Koordinasyon Kurulu sözcüsü Hüseyin Kahraman, toplantida agirlikli olarak Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin bölge illerindeki onaylanma sürecinin tartisildigini belirtti. Toplantida sunumlari ile Prof. Dr. Osman Inci, Prof. Dr. Emre Aysu basta olmak üzere akademisyenler, toplum bilimciler, meslek odalari, sivil toplum kurulusu temsilcileri, kirsal kesim ve çevre duyarlilari tarafindan son derece yararli ve çarpici bilgiler verildigini anlatan Kahraman, Çevre Düzeni Plani hakkinda görüs bildiren bazi il genel meclis üyelerinin, planin onaylanmasi ile ilgili olarak; "Bizler bu konuda uzman degiliz,  görüstügümüz kurum, kurulus, sivil yapilar ve uzmanlarin önerileri dogrultusunda karar veriyoruz" seklinde ifadelerde bulunduklarini, bu sözlerin, katilimcilar tarafindan oldukça yadirgandigini kaydetti. Bölgeyi yasamsal derecede ilgilendiren bu türden kararlarin yüzeysel görüsmelerle, tavsiyelerle, egilimlerle degil, ciddi arastirma, tartisma, uzmanlarin verecegi görüs ve raporlar dogrultusunda verilmesi gerektigine isaret eden Kahraman, "Buna da söz konusu karar verme yetkisinde bulunan meclislerin gücü yeter diye düsünüyoruz" dedi.
Bölgeyi ve Türkiye'yi ilgilendiren bir diger çevre sorununun da, Karadeniz'de yasandigina dikkat çeken Kahraman,  konuya iliskin açiklamanin TURÇEP ve bilesenlerinden geldigini belirtti.  
Karadeniz'in sorumlusu Avrupa
Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Koordinatörü Tanay Sidki Uyar, Bati Karadeniz Çevre Platformu(BAKÇEP) Dönem Sekreteri Oktay Karaman, Dogu Karadeniz Çevre Platformu (DOKÇEP) Dönem Sekreteri Mustafa Yazici ve Marmara Çevre Platformu (MARÇEP) Dönem Sekreteri Nezih Atsiz imzali açiklamayi Kirklareli kamuoyu ile paylasan Kahraman, Karadeniz'in baslica kirlilik nedenin Avrupa ülkelerinden kaynaklandigi belirtilen açiklamada, basta Almanya, Avusturya gibi ülkeler olmak üzere Avrupa ülkelerinin atiklarini Tuna Nehri'ne biraktigini vurguladi.
Kahraman'in paylastigi 4 platformun yaptigi ortak açiklama ise söyle;
"Karadeniz her gün biraz daha ölüyor, hem de bizim yaptiklarimizla. Elbette tek suçlu biz degiliz. Fakat, yaptigimiz veya yapmamiz gerektigi halde yapmadigimiz seyler Karadeniz'in sonunu getiriyor. Hem kendimizin, hem de Karadeniz'in gelecegi kendi ellerimizde.
Karadeniz, tarimsal, evsel ve endüstriyel kaynaklar tarafindan azot ve fosfor bilesikleriyle asiri olarak kirletilmistir. Bunun bir kismini bizim gibi Karadeniz'e kiyisi olan ülkelerin vatandaslari yapiyor. Fakat, yüzde 30'unu Tuna Nehri vasitasiyla Almanya, Avusturya gibi Karadeniz'e çok uzak ülkeler yapiyor. En son Macaristan'daki Alüminyum Fabrikasi artiklarinin Tuna Nehri araciligiyla Karadeniz'e ulasacagi haberleri medyada yer aldi. Kizil çamur seklinde adlandirilan artiklarin krom, arsenik, civa, kursun gibi toksik agir metaller içerdigi biliniyor. Biz Karadeniz kiyisinda yasayanlarin evsel atiklari, kanalizasyonlar vasitasiyla Karadeniz'e veya ona ulasan akarsulara bosaltiliyor. Sanayi tesislerinden veya gemilerden bosaltilan petrol Karadeniz'i tehdit ediyor. Özellikle 1986'da yasanan Çernobil felaketinden sonra Karadeniz radyoaktif maddelerle doldu tasiyor. Arada Italyanlarin biraktigi variller de çabasi. Bütün Karadeniz kiyisi boyunca denize dökülen çöpler, tüm canlilarin oldugu gibi bizim de yasamimizi tehdit ediyor. Denizde balikçilarin avlayacagi birkaç tür balik kaldi. Onlar da tehlike altinda. Buna benzer birçok olumsuzluk sayilabilir. Bunlarin da, sayamadiklarimizin da ortadan kaldirilmasi için; öncelikle bizlerin, Karadenizlilerin çaba göstermesi gerekiyor. 
21 Nisan 1992 tarihinde "Bükres Sözlesmesi" adiyla anilan "Karadeniz'in Kirlilige Karsi Korunmasi Sözlesmesi", Türkiye'nin de aralarinda bulundugu Karadeniz'e kiyisi olan alti ülke olan Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna tarafindan imzalanmis ve 1994 yilinda bütün taraflarca onaylanmisti. Bükres Sözlesmesi'nin etkin bir sekilde uygulanmasi amaciyla üye devletler 31 Ekim 1996 tarihinde Karadeniz Stratejik Eylem Plani'ni kabul etmisti. O tarihten beri 31 Ekim Uluslararasi Karadeniz Eylem Günü hem ulusal hem de bölgesel bir faaliyet olarak Karadeniz'in korunmasi konusunda kutlaniyor.
Bu yil 14'cüsü kutlanan Karadeniz Günü'nü ne yazik ki buruk bir sekilde kutluyoruz. Bir yandan Karadeniz'e dökülen bütün akarsularin üzerine HES'ler yapiliyor, bununla yetinilmiyor Amasra, Eregli, Çatalagzi, Gerze ve Ayancik'ta ithal kömürle çalisacak termik santraller insa edilmeye çalisiliyor. Karadeniz'in dogasini ve kültürünü yok edecek bu faaliyetler hükümet tarafindan tesvik ediliyor. Üstelik bu yikima karsi mücadele eden herkes, bizzat hükümet yetkilileri tarafindan suçlaniyor, hakarete ugruyorlar. Bununla da yetinilmiyor özerk yapidaki koruma kurullarin yapisi degistiriliyor, koruma kurullari hükümete baglanmaya çalisiliyor. Böyle bir ortamda Karadeniz adina kaygi duymamak mümkün degil.
Kaygilarimizi ortadan kaldirmak için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Karadeniz'e hep birlikte sahip çikmaliyiz. TÜRÇEP ve bilesenleri olarak tüm halkimizi Karadeniz'i koruma mücadelesine katilmaya çagiriyor, Karadeniz Günlerini kutluyoruz." 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol