"Kadinlarimiz, haksizliklar karsisinda devletin yanlarinda olduklarini bilmelidirler"

8 Mart Dünya Kadinlar Günü sebebiyle, Kirklareli Valisi Hüseyin Avni Cos bir mesaj yayimlayarak, tüm kadinlarimizin “Dünya Kadinlar Günü”nü kutladi.       

Vali Cos mesajinda sunlari kaydetti;

“Kadinlar, insanlik birikiminin ve medeniyetimizin esit ortaklariyken, bilhassa tarihin belli dönemlerinde ve halen çesitli toplumsal katmanlarda esitlikle bagdasmayan ve kabul edilemez ayrimciliklara maruz kalmaktadirlar. Bu durum ne yazik ki, mevzuati asan bir pratige sahiptir. Bu yüzden de kadinlarin esit haklara sahip olmasi hususunda mevzuat degisiklerinin ötesinde bir zihniyet degisikligine ihtiyaç vardir.

Türkiye, Osmanli modernlesme tarihinden beri kadin haklari hareketine sahip olagelmistir. Bu mücadeleler ve onun etrafinda gelisen tartismalar, Türkiye kamuoyunda derin bir birikim yaratmayi basarmistir. Bu birikimin neticesinde hukuki, kültürel, iktisadi ve toplumsal alanlarda kadin haklari lehinde ilerlemeler saglanmistir. Bu ilerlemeler, kadin haklarinin yarattigi ivmeyi destekleyen Cumhuriyet döneminde Atatürk'ün gayretiyle bir siçramaya dönüsmüstür. Medeni ve siyasi haklarda saglanan esitlik neticesinde Cumhuriyet vatandasi olarak kadinlarimiz, esit bir statüye sahip olmuslardir. Bu siçrama, çagin bir çok Avrupa ülkesine göre de takdir edilecek degerdedir.

Ancak; hukuki alanda saglanan kadin-erkek esitliginin hayatin diger alanlarinda derhal karsilik buldugu söylenemez. Bu esitligin saglanmasinda temel dinamik, kadin haklari hareketinden gelmektedir. Kadinlarin ailede, toplumsal alanda, egitimde, iktisadi ve siyasi hayatta hak talepleri mesru bir sekilde gelismektedir. Kiz çocuklarimizdan baslayarak her yastaki kadinlara yönelik ayrimci, dislayici ve hak ihlaline yönelik uygulamalarin ve varsa bunlarin hukuki temellerinin kesinlikle kaldirilmasi elzemdir. Bunlarin ötesinde toplumsal alanda cinsiyet esitliginin saglanmasina yönelik talepler ivedilikle karsilanmalidir.

Toplumumuz, kiz çocuklarimizdan her yastaki kadinlarimiza kadar ayrimci, dislayici ve siddet yoluyla da ortaya çikan hak ihlalleri karsisinda bütün bir toplum olarak mücadele edecek seviyeye gelmistir. Artik kadinlarimiz, hayatin her alaninda haksizliklar karsisinda yalniz olmadiklarini devletin bütün kurumlarinin, sivil toplum kuruluslarinin, basin ve yayin organlarinin yanlarinda olduklarini bilmelidirler. Bu istikamette örnek faaliyet yürüten bütün kadin kuruluslarina tesekkür ediyorum.

8 Mart Dünya Kadinlar gününün; daha adil ve cinsiyet ayrimciliginin sona erdigi bir dünyaya vesile olmasi temennisiyle basta sehit analari ve esleri olmak üzere her yastaki kadinlarimiza saygi, sevgi ve sükranlarimi sunuyorum.”