Kadin çiftçilerden gazetemize ziyaret

Gazetemiz yazarlarindan, kadin çiftçi girisimcisi Hatice Kunt, beraberinde Bursa’nin ‘Gürsu’ ilçesi ‘Agaköy’ beldesinden, kadin çiftçi girisimcisi Bahriye Üstükarci ve bölgesel çapta hizmet veren “Kanaat Zirai Aletler” firmasi sahibi Veysel Üstükarci ile 28 Ekim Sali günü, saat 14:00’da gazetemize bir ziyarette bulundular.

2006 yilinda Tarim ve Köyisleri Bakanligi tarafindan düzenlenen “Hanim Çiftçiler Yarisiyor” adli bilgi yarismasinin, Tekirdag’da gerçeklestirilen bölge finalinde, Bursa ekibinden birincilikle ipi gögüsleyen Bahriye Üstükarci, 11 ilçeden 22 yarismacinin katilimiyla gerçeklestirilen yarisma sonucunda, Gürsu’yu temsilen Agaköy’den yarismaya katilarak, Çigdem Saribal ile beraber il finalinde ipi gögüsleyen ekip olmustu.

Daha önce Ankara’da, çiftçilikle ilgili düzenlenen bir seminerde Üstükarci kardeslerle tanisan gazetemiz yazari Hatice Kunt, Bahriye Üstükarci ve agabeyi Veysel Üstükarci’yi ilimizde misafir etti. Ortak projeleriyle ilgili olarak biraraya geldiklerini belirten gruptan, Bahriye Üstünkarci su açiklamalarda bulundu:

“Bursa’da “Meyva Üreticileri Birligi”nin kurucu üyesiyim. Bölgeler arasi kadin çiftçiler dayanismasinin baslangicini gerçeklestirmek istiyorum. Bu anlamda sayin Hatice Kunt’la tanismam benim için bir dönüm noktasi olmustur. Kadin çiftçilerimizin artik girisimci ruhunu ön plana çikarmasi gerekmektedir. Tabii ki kadinlar, çiftçilik normunda, erkeklerin arkasinda her anlamda destekleyici konumdadirlar. Ancak sunu belirtmeliyim ki; eger kadin çiftçi girisimciyse, tüm üretimlerde birebir uygulayiciysa ve kadin çiftçi ayaktaysa, aile de ayaktadir, toprak da ayaktadir. Bir bölgede hem toprak sahasi, hemde teknik nüfuz olarak bir çiftçi önder konumdaysa, tecrübelerini paylasmali, bilgisini aktarmalidir. Kadin çiftçi bilincinin artmasi gerekmektedir. Ben buna istinaden, kendi köyümde bir ürünün yetistirilmesindeki tüm asamalarda fiilen istirakçiyim. Yani; topragin sürülüp, agacin asilanip, sulamanin yapilip, ürünün toplanmasina kadar her asamada, kendi isimi sahsen gerçeklestirmekteyim.”

Trakya ve özellikle Kirklareli’nde, genel bir gözlem yapma imkani da bulduklarini söyleyen Üstükarci kardesler ilimizdeki toprak kompozisyonuyla iligili olarak da sunlari kaydettiler:

“Özellikle Kirklareli’nde fazla derecede bos arazi oldugu dikkatimizden kaçmadi. Sanayi olarak henüz gelismeye aç bir kent burasi. O halde, bu bos arazilerin, hiç vakit kaybetmeden tarimsal olarak degerlendirilmesi gerekiyor. Sadece ayçiçegi ve bugdayla sinirli kalinmamasi kanaatindeyiz. Bütün çiftçiler, varolduklari sartlar nezdinde birbirleriyle temas halinde olmalidir. Birbirleriyle teknik ve çözümsel birlikteliklerde bulunmali, girisim yapmaktan korkmamalidirlar. Zaten çiftçi, temeli saglam bir girisimi, belli bir asamaya korkmadan getirdigi takdirde, devlet de o girisimin, projenin ciddiyetini kesfedecek ve destekte bulunacaktir. Örnegin burada, meyva üretimiyle ilgili birçok proje gerçeklestirilebilir. Ancak dezavantaji, bu ilde soguk hava deposunun olmayisidir. Bursa’da meyvaciliga paralel birçok soguk hava deposu bulunmaktadir. Burada ilk asamada, daha pratik olmak adina, basit soguk hava depolari yapilabilir. Ufak çapli öneriler ortak desteklerle hayata geçirilebilir. Ama bunun için kesinlikle korkmamak ve girisimci olmak sarttir.”

Yazarimiz Hatice Kunt Üstükarci kardesleri agirlamaktan mutluluk duydugunu belirterek sunlari kaydetti:

“Ben Trakya ve Kirklareli’nde kadin çiftçilik adina birçok çabalamada bulunan birisiyim. Böyle ortak nüanslara sahip kisilerle temasa geçerek, fikir alisverisinde bulunmak, bana oldukça cesaret vermektedir. Bizim bölgemizde de çiftçimiz artik bilinçlenmeye basladi. Bence en önemli unsur; varolan geleneksel çiftçilik zihniyetiyle, modernizasyon uygulamalari birarada kullanabilmektir. Bundan sonra görülecektir ki, hersey daha iyiye ve güzele gidiyor. Kirklareli’nde Tarim Il Müdürlügü’nün çalismalarini begeniyorum. Üstükarci kardeslerin bizlere aktardigi en büyük düsünce, en verimsiz topraktan bile en kaliteli ürünü alabilmek düsüncesidir. Çünkü çabaladiktan sonra yapilamayacak, gerçeklestirilemeyecek hiç birsey yoktur.”

Kirklareli’nde muhakkak yeni denemelerin yapilmasi gerektigini ve sonucun akla yatkin, tatmin edici olacagini önemle vurgulayan Üstükarci kardesler açiklamalarina söyle devam ettiler:

“Ahlat yetistirilen bir yerde neden armut da yetistirilmesin ki? Birçok çalismayla ürün bazinda kaliteli verimler elde edilebilir. Bos alanlar kesinlikle degerlendirilmeli.”

Bahriye Üstükarci; kendi bölgesinde, önce hayvancilikla ugrastigini ve sirasiyla sebzecilik, kültür mantari yetistiriciligi yaptiktan sonra, meyvacilik alaninda uygulamalar yaptigini belirterek “deveci armudu ve santa maria armudu” yetistirdiklerini söyledi. Bu konuda; budamadan, toprak bakimina kadar birçok tecrübeye ihtiyaç oldugunu söyleyen Üstükarci, ortak fikir alisverisleriyle bu asamanin da kolaylikla atlatilabilecegini kaydetti. Veysel Üstükarci, Trakya ve Kirklareli’nde sulama konusunda sikinti da çekilmeyecegini, arastirmalari neticesinde gördügünü söyledi ve Bursa’da, su konusundaki sikintiyi asmak için kimi zaman topragin 180 metre asagisina inerek su aradiklarini kaydetti. Sahibi oldugu zirai aletler firmasinda, kendilerine ait birçok ürün oldugunu söyleyen Üstükarci, bunlari çiftçilerin uygulamadaki fonksiyonel ihtiyaçlarini baz alarak tasarlayip ürettiklerini söyledi.

Kendilerinin burada agirlanmasindan mutluluk duydugunu dile getiren Üstükarci kardeslerden Bahriye Hanim, son olarak sunlari söyledi:

“Ben Hatice Hanim’la tanistiktan sonra sunu anladim ki, onun bilgisi bir bardak su, benim bilgimse o bardaktaki bir damladir. Burada böyle bir girisimcinin kiymetini bilmelisiniz.”

Ziyaretin sonunda yazarimiz Kunt sunlari belirtti: “Böyle bilgili insanlari agirlayip, onlarinkini kendi bilgilerimizle harmanlarsak, birçok yeni sonuçlar elde ederiz. Küresel isinma büyük bir tehdit ölçegine ulasti. Çevresel kirlilikte sadece kimlik ve bölge degisikligi var. Kirlilik baz olarak her yerde ayni.Küresel isinmaya karsi ortak koordinasyonlarin olmasi gerekiyor. Suyun korunmasi gerekiyor.

Su analizi de toprak analizi kadar önemlidir. Bu yüzden suyumuzu iyi kullanarak, misafirlerimizin de belirttigi gibi, bos arazilerimizi degerlendirmemiz sart. Mesela Bahriye Hanim’in katilmis oldugu yarisma bizlere bilgi kaynagi oluyor. Böylece çapraz bilgi alisverisinde bulunmus oluyoruz. Bu birliktelik bölgesel isbirliginin neticelerinden bir basamaktir. Kendilerine, geldikleri için, sehrimize yönelik teknik öneri ve degerlendirmeleri için tesekkür ediyorum. Bahriye Hanim da, buraya istirak ederek, benim bir bardak su benzetmesini yaptigi bilgimin, eksik olan damlasini, kendi bilgilerini paylasarak tamamlamis oldu.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol