Içisleri Bakani Besir Atalay hakkinda verilen gensoru önergesi, ilginç bir kader birligini bir kez daha gözler önüne serdi. Eski DEP milletvekili Hatip Dicle, Diyarbakir’da yargilandigi mahkemedeki sorgusunda, bir grup PKK’linin Habur’dan Türkiye’ye giris yapmalari öncesinde, Ahmet Türk baskanliginda bir DTP heyetinin Besir Atalay’i ziyaret ettigini, bu görüsme sirasinda Besir Atalay’in ‘merak etmeyin, hakim ve savcilar ayarlandi. Gelenler, geldikleri gibi geçecekler’ dedigini belirtmisti. Bunun üzerine CHP, Içisleri Bakani hakkinda Gensoru önergesi vermisti. Bilindigi üzere “Habur olayi” büyük bir infiale yol açmisti. AKP içinde de büyük tepkilerin oldugu biliniyordu. Hatip Dicle’nin ifadesi, CHP’nin önergesi; birazcik olsun arka plana düsmüs olan tepkileri yeniden canlandirdi. Görüsmeler sirasinda sikinti içinde olan AKP’nin imdadina BDP milletvekili Sirri Sakik yetisti.
BEZIRGANLIK
Sirri Sakik, görüsmeler sirasinda yaptigi konusmada, CHP’nin 1999 seçimleri öncesinde Esref Erdem araciligi ile kendilerinden “20 tane militan aday istediklerini” açikladi. Tayyip Erdogan ile Besir Atalay, kendilerine bir can simidi atilmisçasina sevindiler. Hatta Tayyip Erdogan hizini alamadi, “muhalefetin bütün kirli çamasirlarinin ortaliga döküldügünü, hatta gerekirse 1938’de Ismet Inönü’nün Cumhurbaskanligi sirasinda Dersim’den yapilan sürgünleri de açiklayabileceklerini’ söyledi.
Cahil. Politika bezirgânliginda “Dersimsever” rolünü oynarken, o yillarda Ismet Pasa’nin hangi konumda oldugunu arastirmamis bile. Oysa Ismet Inönü Dersim Isyaninin basladigi 1937 yilinda Basbakanligi birakmisti. Cumhurbaskani olusu ise Dersim Isyani bittikten (16 Eylül 1938) tam iki ay sonra gerçeklesiyor. Yani Dersim Isyani boyunca Ismet Inönü siradan bir milletvekili. Dersim isyani sirasinda gerçeklesen kirimin ve yapilan sürgünlerin birinci sorumlusu ise Tayip Erdogan’in kendi tarihi köklerini dayandirdigi Celal Bayar. Ama bilindigi üzere Tayip Erdogan’in politika anlayisinda amaca ulasmak için, yalan söylemek de dahil her sey mubah.
MILLETIN TEPKISI
Konumuza dönelim. Habur rezaletine karsi bütün milletin birlesmesi, tepkisini ortaya koymasi, AKP’yi ve PKK’yi rahatsiz etti. Kürt açilimi planlari bozuldu. Atilmasi düsünülen diger adimlari engelledi. Böylece ülkeye giris planlari yapan diger gruplarin gelisi önce ertelendi sonra da temelli rafa kaldirildi. Dolayisi ile Sirri Sakik’in Meclis kürsüne firlayarak, ‘AKP’nin degil, asil CHP’nin kendileriyle gizli sakli isler çevirdiklerini’ söylemesi, gerçekte Habur skandalina karsi milletin gösterdigi tepkiye saldirmaktan baska bir anlam tasimiyor. Amerika’nin “açilim” yandaslari bir tarafta, millet bir taraftadir.
ORTAK YANLAR
AKP ile BDP arasindaki kader birligi, bütün kritik konularda vardir.
Iki Parti de Amerika ile stratejik iliskilere sahiptir. Iki Parti de Avrupa Birlikçidir. Iki Parti de toplumumuzun etnik farkliliklar temelinde ayristirilmasindan yanadir. AKP, Ortaçag güçlerinin partisidir. BDP ise stratejik hedefine ulasabilmek için Ortaçag güçleri isbirligini benimsemektedir.
Bütün bu ortak yanlardan dolayi, Türkiye’nin yurtsever güçlerine karsi iki Parti her zaman kolkola olmustur.
ERGENEKON
Ergenekon tertibi konusundaki tutumlari bu konuya iyi bir örnek olusturmaktadir. AKP, Atlantik ötesinden planlanan bu tertibi uygulamak için canla basla çalisti. Iktidarinin devami, bu tertibin basariya ulasmasina baglidir. DTP ise daha tertibin ilk günlerinden baslayarak, canla basla AKP’nin en büyük destekçisi oldu. DTP’nin ve PKK’nin çesitli yöneticileri, her vesileyle yaptiklari açiklamalarla tertibi desteklediklerini söylediler. Bütün bu süreç boyunca BDP’lilerin AKP’ye yönelttikleri biricik elestiri, AKP’nin yurtsever güçlerin üzerine gitme konusunda yeterince cesur davranmadigi oldu.
KADER ORTAKLARI
AKP ile BDP arasindaki kader birligi, bu iki Parti’nin ABD’nin Bölge planlari içinde roller üstlenmelerinden kaynaklanmaktadir. Amerika’nin Büyük Ortadogu Projesi, Türkiye’nin etnik farkliliklar ve inanç ayriliklari zemininde yeniden yapilandirilmasini öngörmektedir. Bu projenin basariya ulasmasi demek, inanç farkliliklari zemininde toplumumuzu yeniden yapilandirmayi amaçlayan AKP ile etnik farkliliklar temelinde ayristirmayi amaçlayan BDP’nin hedeflerine ulasmasi demektir. Onun için bu iki Parti, emperyalist planlarin karsisina dikilen yurtseverlere düsmandir. Ergenekon tertibinde bundan dolayi ayni tavri almaktadirlar. Habur olayina karsi olusan tepkileri de bundan dolayi beraberce gögüslemeye çalistilar. CHP’nin gensorusuna karsi Sirri Sakik’i Meclis kürsüsünden konusturan neden de budur. Yüzyilimizin büyük gerçegi bir kez daha kanitlaniyor. Emperyalizm, Ortaçag gericiligi ve ezilen bir dünya ülkesinde siddet uygulayarak hedefine ulasmaya çalisan ayrilikçilik arasinda bir kader birligi vardir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol