K.Ü. ögrencileri, doga ile iç içe bir gün geçirdi

Kirklareli’nin Üniversitesi gerçeklestirmeye basladigi aktif etkinliklerle adindan söz ettiriyor. Kirklareli Üniversitesi Pinarhisar Meslek Yüksekokulu’nun organize ettigi “Sürdürülebilirlik Kapsaminda Eko Turizm ve Yararlanma Alanlari” konulu konferans 16 Nisan Çarsamba günü Pinarhisar Halk Egitim Merkezi’nde gerçeklestirildi. Saat 13.30’da baslayan konferansin sonrasinda ise, ögrenciler Evciler Göleti ve Dupnisa Magarasini gezme imkani buldular.

Konferansa Pinarhisar Kaymakami Erkan Çapar, Pinarhisar Belediye Baskani Mehmet Kapili, Kirklareli Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. S.Erol Okan, Pinarhisar MYO Müdürü Yrd.Doç.Dr. Levent Günaydin, Önadim Gazetesi Basyazari Arastirmaci-Gazeteci-Yazar Nazif Karaçam, çok sayida davetli ve ögrenciler katilim gösterdi.

Saygi Durusu ve Istiklal Marsi’nin okunmasinin ardindan, programin açilis konusmasini gerçeklestiren Pinarhisar MYO Müdürü Levent Günaydin sunlari söyledi;

“Bugün çok güzel bir gün. Çünkü adini bu ilçeden alan Yüksekokulumuz dogdugu topraklarda. Bu yüzden çok mutluyuz. Yüksekögrenim kurumlarinin bulunduklari yörenin sosyal yasaminda sorumluluklari vardir. Bugün buradayiz ve hep burada olmak istiyoruz.”

Daha sonra TÜYED Baskani Kerem Köfteoglu’nun hazirladigi “Sürdürülebilirlik Kapsaminda Eko Turizm ve Yararlanma Alanlari” konulu sunuma geçildi. Köfteoglu sunumunda su konulara degindi;

“Eko turlardaki harcamalarin yüzde 95'i yerel ekonomilere kaliyor”

“Kitle Turizmine milyonlarca, odaginda eko turizm olan özgün turlara ise binlerce kisi katilip ciddi para harciyor. Sürdürülebilir eko turizme katilanlar kitle turizmine katilanlardan daha fazla harcama yapiyor. Uluslararasi Eko Turizm Birligi'nin (TIES) yaptigi arastirmaya göre, paket turdaki harcamalarin yüzde 80'i uçak, otel ve uluslararasi sirketlere giderken, eko turlardaki harcamalarin yüzde 95'i yerel ekonomilere kaliyor. Sehir turuna katilan turist günde 54, deniz tatiline çikanlar 67 dolar harcarken, kültür agirlikli eko turlara katilanlar günde 90 dolar harciyor. Avrupali turistin yüzde 25-30'u sürdürülebilir turizmin karsilarina çikaracagi faturaya razi. Yüzde 10 ile 20'si "yesil" seçenekler, yüzde 5 ile 10'u "yesil tatil" talep ediyor.

Kentin fazla bilinmeyen Kiyiköy, Igneada ve Panayir Iskelesi plajlari, sehir disindan gelenlerin ugrak yeri. Buralar çadir turizmine de ev sahipligi yapiyor.  Sehirde alti otelde 750 yatak kapasitesi mevcut. Ayrica, tatil bölgelerinin çarpik kentlesme ve sanayilesmenin olumsuz tesiri altinda bulunmayisi, kent için önemli bir avantaj sayiliyor.

“Kampçilik yaradilisimizdan gelen özgürlük arzusu ve dogaya dönme özlemimizden gelmektedir”

Dupnisa magarasi:Iki kati birbirinden farkli. Birbirine tezat üç magaranin üst üstte bulunmasi son derece ilginçtir. Kirklareli'nde kampçilik yapilabilir. Kampçilik ve Karavancilik en eski ve en geleneksel iki turizm seklidir. Kampçilik ye Karavancilik ilgisi insan karakterinin iki dogal niteligine dayanir. Ilki yaradilisimizdan gelen özgürlük arzusu; ikincisi dogaya dönme özlemimizdir. Bu ikisi seyahat açligi ve diger insanlarla toplumsal temasin degerinin takdir edilmesi ile birlestiginde basari tamamdir.

Çadirlar ultra bezden üretiliyor. Rüzgara, yagmura ve günes isinlarina dayanikli; ara katlarla takviye edilmis çadir bezleri yapilasmada büyük konfor sunuyor. Çadir bezlerinin arasinda dogal elyaftan su tutmayan katkilar var. Bu malzemeyle tasinabilir evler; büyük restoranlar; toplanti salonlari gibi kapali mekanlar da insa edilebiliyor. Beton, demir ve plastik kullanimi yok. Yapilarin iskeletleri genellikle ahsaptan yapilmis mafsalli geçmeler seklinde.

Isin ilginç tarafi yapilarin tavani ve çatilari da yine bu çadir bezinden oldugundan nem ve su geçirmiyor. Yazin serin; kisin sicak oluyor. Ayrica üstüne yerlestirilen mikroçipler meteroloji ile haberlesip hava durumunu da bildiriyor. Bunlardan olusturulacak çadir tatil köyleri ve resort otellerin son derece gelismis "aircondition" sistemleri var. Istenen yere de tasinabiliyor.

Hollanda'da peynir üreticisi Peter VVeenink'in bir inat ugruna 1999'da baslattigi "Çiftlik Golfu" günümüzde yayilarak sadece Avrupa'da 110 sahaya ulasti. Çiftlik golfu, ilk bakista, ucunda tahta ayakkabi olan bir sopa ve çukur görevi yapan kovalarla oynaniyor olmasindan dolayi klasik golften ayriliyor. Ancak, iki oyun arasindaki fark bunlarla sinirli degil, oyun ortami da farkli.Çünkü, Çiftlik golfu oynarken, çiftligin ineklerine rastlanabilip, top hendege düsebilir...

"Çiftlik golfu" Hollanda'da golf sahalarinin pahali ve oynanacak saha bulmanin zor olmasindan dogmus.  Ayrica golf oynayabilmek için geçilmesi zorunlu olan bazi testler, peynir üreticisi Peter VVeenink'in harekete geçirmis, hentbol büyüklügünde bir top ve çukur görevi yapan kovalarla bu isi çözmüs. Onun 1999'da Hollanda'da attigi bu adim, günümüzde baska girisimciler tarafindan da izlendi ve günümüzde sadece Avrupa'da "çiftlik golfu" oynanan saha sayisi 110'a ulasti.”

Doga ile iç içe bir gezi

Konferansin ardindan, ilk olarak Pinarhisar Belediyesi’nin AB Sinir Ötesi Isbirligi Projeleri kapsaminda yürüttügü ortak küçük projeler fonundan desteklenen Pinarhisar-Tsarevo Gölet Kanosu projesinin gerçeklesme alani Evciler Göleti’ne, ardindan Dupnisa Magazasi’na bir gezi düzenlendi. Evciler Göleti’nde dagitilan sandviçleri afiyetle yiyen Kirklareli Üniversitesi Pinarhisar Meslek Yüksekokulu ögrencileri, doganin ve temiz havanin da tadini çikarttilar. Bu göletin kisa bir süre sonra kano alani olacagini ögrenen ögrenciler, gelecek yil tekrar burada bulusmak üzere birbirlerine söz verdiler.

Evciler Göleti’nin ardindan Dupnisa Magazasi’na dogru hareket eden kafile burada tatsiz bir sürpriz ile karsilasti. Yarasalarin çiftlesme dönemine denk geldigi için magaranin Mayis ayina kadar kapali oldugunu ögrenen kafile hayal kirikligina ugramasina ragmen, magaranin etrafini gezerek bu geziden de büyük bir keyif aldi. Kendi çaplarinda bir müzik dinletisi de gerçeklestiren gençler, dogayla iç içe unutulmaz bir gün geçirdiler.

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol