Güz güneşinde kızaran iğdeler
Sararan günler, ayvalar
Kızaran narlar, innaplar…
Sokakta top oynayan
çocuklar
Gül kokulu günleri özlemişim
Hatıralarımı, doğduğum sokağı
Sevda rüzgarlarını
özlemişim…
Güz rüzgarlarında yürüyorum
Eski sokaklarda…
Dört mevsim efkardadır
yüreğim…
İnsanlığı ve sevgiyi ararım
Umutsuz günlerim olur
Bir Rumeli türküsü
tuttururum
Uzun yürüyüşlerimde…
Sohbetlerimiz olur dostlarla
Hayalim güzel bir dünya
Unutulmuş eski bahçelerin
Yanından geçerim
Rüzgarlara bırakırım
Kederli kalbimi…
Güz güneşinde kızaran
iğdeler…
Çocukluğum top oynar
Eski sokaklarda…
SELAHATTİN DEMİRACO
9 Aralık 2014 akşamüstü rüzgarları… Gündüz yağmurlarında yürüdüm caddelerde, sokaklarda… Akşamüstü Istrancalar'a kar yağmış, soğuğu Kırklareli'nde volta atar.
Koza Pastanesi'ndeyim. Zafer İşgörür tarihe meraklıdır. Varna'dan, Malko Tırnovo'dan Burgaz'dan turistler gelir Koza Pastanesi'ne… Sütlacı, baklavası, böğürtlen şurubu, martdokuzu (üzeri toz şekerli kurabiye) kurabiyesi güzeldir. Pastanede eskiden hardaliye de satarlardı.
ZAFER İŞGÖRÜR'e: "Dedeler Nereden Gelmişler?" diye sordum.
ZAFER İŞGÖRÜR: "Mübadele yıllarında Selanik Kayalar köyünden Kırklareli'ne gelmişiz. Dedemin adı Ramazan'dır. Kavaklı Beldesi'nde dedemin bir ağbisi bir de kardeşi var. Kardeşinin adı Adem İşgörür.
Babam Necati İşgörür çok güzel hardaliye, tavuk göğsü, kazandibi, revani yapardı.
Çok sevilen bir insandı. Tavuk göğsünü yaptığı zaman evlere de servis yapılırdı." dedi.
Eski esnaflar ahilik kültürüyle yetişmişti… Romanya'dan bir turist aile geldi. Pastaneden alışveriş yaptılar. Biraz Türkçe biliyor Romanyalı turistler. Zafer onlara ikramda bulundu. Sütlacı çok sevdiler. Balkan uluslarıyla tarihsel, kültürel bir bağımızı geliştirmeliyiz. Balkan dilini öğrenmeliyiz…
Balkanların Büyük Bir Tarihi Vardır… Lezzetler Durağı Trakya-Kırklareli… Seni seviyorum…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol