Bugün itibariyle Köy Enstitüleri tarih olmustur. Ancak buradan çikanlarin çocuklari, yani Ikinci Kusak Köy Enstitülüler dedikleri bu inançli ve bilinçli insanlar Köy Enstitülerinin kapatilmalari üzerine yillardan beri yaptiklari yayinlarla zengin bir Köy Enstitüsü Edebiyati yaratilmistir. Açilmalari için ortaya yeni nedenler ve gerçekler konulmasi yerine, kapatilmalarinin nedenleri ve sonuçlari üzerinde durmuslardir. Bu mücadeleyide IMECE Dergisi ile sürdürmektedirler.
Iste bu noktaya geldikten ve kapatilmalarinin üzerinden sunca yil geçtikten sonra Köy Enstitülerinin tekrar açilmalari üzerinde durmak gerçekçi degildir. Çünkü geçen zaman içersinde çok sey degismistir. O kadar ki bugün Türkiye’nin 30 binin üstünde köyünün ögretmene ve okula ihtiyaci kalmamistir. Zira köylerde nüfus azalmistir, aileler çocuk yapamaz olmustur, devlet Tasimali Egitim Yöntemi’ni bulup uygulamaya baslamistir. Ancak su var ki Köy Enstitüleri Türk Egitim tarihinde bir Parlak sayfadir, damgasini vurmus bir Egitim Dönemi’dir. Hiç degilse bu egitim kurumlarindan 200’ün üstünde yazar, çizer, kültür, bilim ve sanat adami yetismistir. Onlar Türkiye’nin sorunlarina daha degisik açidan bakar ve yorum yapar olmuslardir. Ben onlara 17 Nisan’dan Damlalar diyorum. Bende onlardan biriyim.
Tekrar yazinin basina dönecek olursak diyebiliriz ki Köy Enstitüleri Türk Zekasinin bir Egitim-Bulusudur. Türkiye gibi geri kalmis, azgelismis ülkeler için Aydin yetistirme yöntemi olmustur. Enstitüler köy ve köylü için Yeni Bir Okumus Insan tipi yaratmislardir. Bunlar hem is yapan, hem çocuk okutan insanlar olmuslardir. Hepsi ayri ayri meslek edinmisler, okul onlara meslek vermistir. Bilgi onlarla ise dönüsmüstür yada is yapma yetenegi kazanmistir. Tabii Köy Enstitülerinden çikarilan tümünün böyle oldugunu, iyi yetistiklerini söylemek mümkün degildir. Fakat genelde enstitünün köy çocuklari, alabildikleri egitim ve kültürle, köylerde cumhuriyet ufkunun genisletmislerdir. Köylüyü ve çocuklarini okur yazar yapmislardir. Her biri kendi köyünde yeni insanlar yetistirmek için büyük bir gayretin içersinde olmuslardir. Bu bakimdan Köy Enstitüleri ve burdan yetisenler Türk Egitim Tarihinde üzerinde durulmayan deger bir hareket yaratmislardir. Isin ilgi çeken tarafi burasidir. Enstitüler hâlâ konusuluyorsa, önlemlerinden, önlemlerini yitirmemis olmalarindan ve onlarin egitimde yaptiklari devrimden söz ediliyorsa tasidiklari gerçekçilikten, dogduklari ihtiyaçtandir. Konusulan sey yasanan seydir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol