KÖYLÜ SEHRE GELMIYOR MU YOKSA GELEMIYOR MU?

Köylü, cumhuriyetin ilk yillarindan 1950'li yillara kadar sehre mahkemesi, Valilikte, Kaymakamlikta, Nüfusta, Askerlik Subesinde isi varsa gelirdi. Bir de çocuguna dügün yapacaksa Davul tutmak, kina almak, tüccara bugday, arpa ve odun satmak için gelir, hanlarda yatip köyüne dönerdi.
Köylünün o yillarda sehir ve kasaba pazarlarina getirecegi tavuk, yumurta ve tereyagdan baska bir seyi yoktu. Ancak köylünün kasaba ve sehirlere gelisi çok partili hayata geçtikten sonra artarak yogunlasmistir. Bu kez ziyaretlere bezzazlar, tüccarlar, kuyumcular ve onlarin disinda parti ileri gelenlerin isyerleri eklenmistir. Sayet delege seçimleri, kongreler dönemi ise, köylüleri Parti Agalari ile birlikte lokantalarda, köfteci dükkanlarinda görmek mümkün olurdu. Böylece köylüleri sehrin cadde, meydan ve parklarinda, hükümet binasinda sikça görülmeleri dogallik kazanmisti. O kadar ki hükümet binasi koridorlarinda halktan insanlardan geçilmiyordu. Müdürlerin, memurlarin yanlarina girip çikiyor, hüsnü kabul görmüs olduklari yüzlerinden okunuyordu. O zamanlar Il Milletvekillerinin de sehir ve kasaba merkezlerinde sik sik gittikleri Ugrak Yerler vardi. Delegelere, parti yöneticilerine Milletvekillerinden, Bakanlardan tebrikler gelirdi ve bu tebrikler partili köylülerin ceplerinde, ellerinde bir onur ve gurur vesilesi olurdu. Köylü için "Hatirlanmak" keyif vericiydi.
Ancak simdilerde köylüleri bu ziyaret yerlerinde görmek söyle dursun, sehir ve kasabalarda bile görmek mümkün degildir. Köylü artik sehir ve kasabaya, kasaba ve sehrin pazarinin oldugu günlerde gelmektedir. Hatta son zamanlarda Kent Pazarlari bile köylü ve kentli yogunlugunu kaybetmis görünmektedir. Bunun bir nedeni yokmudur? Köylü Minibüslerinin Semt Duraklarina bir bakarsaniz minibüslerin Köylere hareketlerine saatler varken köylüleri ya minibüslerin içinde yada çevresinde beklesirken görürsünüz. Bir süreden beri bu duraklara gidiyor, köylülerin minibüslerin çevresinde nasil vakit geçirdiklerini gözlüyorum. Düsündürücü, hüzün verici manzaralarla karsilasiyorum. Onlar kenara çömelmis, birbirleri ile dertlesiyor, harcadiklarinin hesabini yapiyor, pazarda sattiklarindan elde ettikleri geliri konusuyorlar. Köye, köyde olmayani götürüyorlar. Fakat ceplerine okuyacak birsey koymuyorlar.
Köylü, gerek düsünce itibariyle gerekse ekonomik itibariyle eski köylü degildir. Devletle, kentle ilgisi, iliskisi kopmus, kendi kabuguna çekilmis gibidir. Artik onlarin yüzleri de gülmüyor. Konusursaniz çiftçiligin, hayvanciligin bittigini söylerler. Bunun hesabini da önünüze koyarlar. Aldiklari pahali sattiklari ucuz olan bir ticaret döngüsü içinde bitip tükendiklerini anlatirlar. Siz köylülügün, çiftçiligin, hayvanciligin ne biçim agir bir is oldugunu bilirmisiniz? Ben köyden bu köseye gelmis bir insanim. Onlarin su an borç içersinde olduklarini, aci aci düsündüklerini bilirim. Bu sikintiyi yalniz çiftçi mi, köylü mü çekmektedir? Hayir. Esnaf da bitmistir. Belki dükkanlar açiktir, belki dükkanlarda bir seyler vardir ama dükkanlara girip çikanlar yoktur. Bu insanlarin ev ve dükkan kiralari, elektrik su paralari, yiyecek içecekleri ve çocuklari için okul masraflari vardir. Bunun hesabini yapan, esnafin, çiftçinin halini soran varmidir? Bir acimasiz durum, bir acimasiz ticaret halki önüne katmis, yoksulluga götürüyor.
Yokluk, yoksulluk ve hayat pahaliligi köylüyü, çiftçiyi, esnafi, Bag-Kurlu'yu, fakir fukarayi fena vurmustur. Simdi altini çizerek yaziyorum ki önümüzdeki seçim çok politikacinin ve bu arada bazi partilerin hayatina son verecektir. Geçen seçimde oldugu gibi, bir takim anli sanli lider nasil gittigini bilmeyecektir. Siz bilmezsiniz belki, köylü düsünmeye basladigi zaman mutlaka bir degisikligin arifesinde demektir. Bir karara varmak üzeredir. Görüstügüm köylüler, köylü liderler bende bu izlenimi güçlendirmektedir. Partiler bilmeliki artik esnaf ve çiftçi torbada keklik degildir. Köylünün ve esnafin ekonomik durumu düzelmedikçe, yoksullar geçinme imkani bulmadikça bundan sonra seçimler sürekli degisken olacaktir. Zaten partilerin, parti yöneticilerinin de köye yolu bitmistir. Galiba onlar bu kesimlere söyleyecek bir sey bulamadiklari için köyden uzaklasmislardir. Köyden, esnaftan uzak kalanlar bu kesimi kaybetmis demektir. Halki kazanmak halka ÇARE ÜRETMEK'le olur. Kim mutfaktaki Yangin için bir çare söylüyor? Unutmayin, halkin mutfagi, halkin ambari, halkin cebi önümüzdeki yil yapilacak seçimi tayin edecektir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol